Sağlık

Yanlış zayıflama yöntemleri ve sağlıklı diyetin 10 altın anahtarı

Medyada yaşanan bilgi kirliliğinin de etkisi ile kilo vermek için yanlış yollara başvuranların sayısı hayli fazla.

Yanlış zayıflama yöntemleri ve sağlıklı diyetin 10 altın anahtarı

Beslenme konusunda yaşanan bilgi kirliğinin başında zayıflamayla ilgili yanlış bilgiler yer alıyor. Zayıflamak için uygulanan yanlış yöntemler yüzünden birçok kişi, kilo vermek isterken kilo alabiliyor.

Diyetisyen Nur Güneş, yaygın yanlış zayıflama yöntemlerinin başında normalin çok altında, düşük kalori ile beslenmenin geldiğini söyleyerek,  yöntemin neden yanlış olduğunu açıklıyor ve konu hakkında şu bilgileri aktarıyor: 

Eğer normalin çok altında bir kaloriyle beslenirseniz kas kayıpları yaşamanız kaçınılmaz olur. Vücutta kas kayıplarının yaşanması ise metabolik hızın azalmasına sebebiyet verir. Bu, artık vücudun eskisinden daha az enerji üretip daha az kalori yakması demektir. Böylece birey artık düşük kalori alsa bile daha az enerji harcayabildiği için kilo veremez hale gelir. Belli bir süre sonrada eskisinden daha az beslense de yavaş bir metabolizmaya sahip olduğu için kilo almaya başlar. Beslenme uzmanlarının önermediği mucize diyet, süper diyet vs. olarak adlandırılan yöntemlerle kilo veren birçok bireyin kısa süre içerisinde tekrar kilo almaya başlaması da bu yüzdendir. Ayrıca zayıflarken kas kaybı oluştuğu için tekrar kilo alımlarda baştaki kilo durumuna göre vücutta daha yüksek bir yağ yüzdesi bulunur. Yağ yüzdesinin normal sınırların üzerine çıkması ise çeşitli metabolik hastalıkları tetikler.

Hurma diyetinin zararları

Tek tip beslenme sağlık açısından son derece ciddi sonuçlar doğurabilir

Bir başka yaygın bilinen zayıflama anlayışı da tek tip beslenme yani bir ya da birkaç besin grubu kullanılarak yapılan sınırlı diyetlerdir. Hatta uzman olmayan bazı kişiler bu diyet modellerine detoks ismi vererek daha çok ilgi çekebiliyor. Kısa süre öncesine kadar çok popüler olan hurma diyetinin bu diyetlere örnek. Bilimselliği olmayan ve sağlık açısından son derece ciddi sonuçlar doğurabilecek bu diyet, sabah, öğle, akşam sadece hurma ile beslenmeye dayanıyor. Ancak bu diyetle kişi çok sınırlı kalori alsa da vücuduna yüksek früktoz şekeri yüklemesi yapmış oluyor. Bu da vücutta yağlanmayı arttırıyor.

Protein ağırlıklı beslenmek de yanlış

Sadece protein ağırlıklı beslenip karbonhidratı büyük ölçüde azalmak da yanlış diyet yöntemlerinin biri… Karbonhidrat, başta beynimiz olmak üzere vücudumuzun bir numaralı enerji kaynağı ve yetersiz karbonhidrat aldığımızda gereken enerjiyi sağlayamıyor hem de yenilen proteinden  yeterince faydalanamıyoruz.  

Tek tip beslenme modelinden kaçınmak gerekir

Az karbonhidrat ve yüksek protein alındığında vücudumuzun proteinleri karbonhidrata çevirerek enerji üretme yoluna giriyor. Bu tarz diyetler uzun süre uygulandığı takdirde böbrek fonksiyonlarında çeşitli hasarlara neden olabiliyor.Tek tip beslenme modelinden kaçınmak gerektiğinin altını çizelim. İdeal beslenme düzeni tüm makro (protein, karbonhidrat, yağ) ve mikro (vitamin, mineral) besin öğelerini doğru oranlarda içermeli. Sağlıklı kilo vermek için mutlaka uzmanlara danışılması gerekir. 

Diyet boyunca yapılan her yanlış pek çok sağlık sorununa yol açabileceğini belirten  Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzına bağlı olarak kilo sorunları ile obezite günümüzde her geçen gün daha fazla karşılaştığımız bir sorun. Buna paralel olarak kilo vermek için yanlış yollara başvuranların sayısı da hiç az değil. Diyet yapmak asla geçici bir süreç değil, sürdürülebilir sağlık yolunda benimsenmesi gereken bir yaşam tarzıdır” açıklamasında bulunarak diyet yaparken en sık yapılan hatalara dikkat çekiyor.

  • Bir başka kişinin uyguladığı diyetin aynısını yapmaya çalışmak:  Diyet kişiye özeldir. Klinik duruma, yaşam tarzına, fiziksel aktivite ile tercihlere göre değişiklik gösterir ve bunların bir diyetisyen tarafından değerlendirilmesi gerekir. Kontrol altında geçirilen sağlıklı bir kilo verme sürecinin sonunda, uygunluğu tespit edilen bir beslenme tarzına erişilir ve bu hayat boyu devam eder.
  • Karbonhidrat içeren tüm yiyecekleri tamamen hayatından çıkarmak (Meyveyi bile…): Kişinin özel bir durumu yoksa, günlük enerji ihtiyacının ortalama yüzde 40-50’si karbonhidratlardan sağlanmalıdır ki; metabolizmadaki döngüler sağlıklı bir şekilde devam etsin. Tabii karbonhidratın çeşidi burada çok önemli. Diyetten çıkarılması gerekenler; sofra şekeri eklenmiş gıdalar, glikoz/mısır şurubu, nişasta ile, tatlandırılmış ve beyaz rafine un ile yapılmış gıdalardır. Tam tahıllı ekmek, meyve, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri ile kabuklu/lifli tahıllar vücudumuza gerekli olan kompleks karbonhidratları içerir. Yine de şunu hatırlatalım; bireye özel kısıtlamalara, mutlaka doktor ve diyetisyen kontrolü altında karar verilmelidir.
  • Akşam yemeği yememeyi tercih etmek:  Sanılanın aksine, akşam yemeği yememenin sağlıklı kilo vermeye bir katkısı yoktur. Burada önemli olan nokta akşam yemeğini hiç yememek değil, geç saate bırakmamaktır.
  • Sadece sıvı ile beslenmek: Uzun süre sebze ve meyve suları ile beslenmek tek tip beslenme olarak değerlendirilir. Bu şekilde beslenerek birçok vitamin ve mineral alıyor olabiliriz fakat protein ve yağdan yoksun olarak yeterli dengeli beslenme sağlanmıyor.
  • Yağ yakıcı olduğunu düşünerek sadece tarçınlı veya limonlu suya bel bağlamak:  Suya eklenen tarçın veya limonun yağ yakıcı etkisi yoktur. Vücuttaki fazla yağın yakılması, kişiye özel dengeli bir diyet ve düzenli sporla bütünleştirilirse gerçekleşir.
  • Yatmadan önce pul biberli yoğurt yemek:  İçerdiği probiyotikler sayesinde yoğurt bağırsak sağlığına yardımcı olur. Pul biberdeki kapsaisinin kilo vermeye destek olduğu, antikanser ve tok tutucu özelliği bazı çalışmalarda görülmüştür. Dolayısıyla pul biberli yoğurdun sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Hatta zerdeçal, karabiber ve sevilen diğer baharatlar da eklenebilir. Fakat geç saatte yenmesinin bir özelliği yoktur. Mümkün olduğunca akşam 19.00- 20.00’den sonra beslenmenin sonlandırılması tavsiye edilir.
  • Besinlerin tamamen yağsız, light olanlarını tercih etmek:  Eğer doktor ya da diyetisyen tarafından özellikle kısıtlanmadıysa, hayvansal ürünlerin yağsız olanlarını tercih etmenize gerek yok. Çünkü vücudumuzun bir miktar doymuş yağa da ihtiyacı var.
  • Yemekleri yağsız pişirmek:  Zeytinyağı, güçlü antioksidan özelliğinden dolayı özellikle yemek ve salatalarda kullanmak için kaliteli bir yağdır. Yapılan çalışmalarda, yağsız bir diyetin değil, aksine basit şekersiz bir diyetin zayıflamada etkisi olduğu görülmüştür.
  • Hızlı kilo vermek için diyet harici çözümler aramak:  Kilo verdirici ilaçlar ve cerrahi işlemler ile metabolizma hızlandıran kilo vermeye destek olan bitkiler/ çaylar, ancak diyet ve spor eşliğinde gerçek anlamda etkili olurlar. Bunların hiçbiri tek başına mucize olarak görülmemelidir.
  • Diyet sürecine sporu dahil etmemek ve geçici bir dönem olduğunu düşünmek:  Sporsuz yapılan diyetler ya sonuç vermezler ya da kişiyi çok düşük kalori almaya zorlarlar. Bu da bağışıklık açısından tercih edilmeyen bir durumdur. Unutulmamalıdır ki; diyet yapmak asla geçici bir süreç değil, sürdürülebilir sağlık yolunda benimsenmesi gereken bir yaşam tarzıdır.

Yorumlar