Yaşadığınız yerde yeterince ağaç ve yeşil alan var mı?
Yoksa gördüğünüz yegâne yeşillik, salatanızdaki marul ve maydanozdan mı ibaret?
Oxford ve Hong Kong Üniversiteleri tarafından yapılan bir araştırma, kent yeşilliğinin insanların iyi hissetmesine çok büyük katkıda bulunduğunu gösteriyor.
Yeşilin yoğun olduğu ortamlar, özellikle kadın ruh sağlığı üzerinde daha fazla koruyucu etkiye sahip.
Yeşillikli ortamlar, doğayla bütünleşme duygusu vermenin yanı sıra, stresimizi azaltıyor.
Ve böylece, kan basıncımız düşüyor, kas gerginliğimiz azalıyor, uykumuz düzeliyor ve hiperaktivitemiz sakinleşiyor.
Yeşil alanların hava kirliliğini azaltıp temiz hava solumamızı sağladığını, böylece beynimizin daha iyi oksijenlenerek, daha sağlıklı düşünebildiğini biliyor musunuz?
Aklı başında bir kent planlama sürecinde, en öncelikli konu, yeşilliğin arttırılması, doğanın korunması olmalı!
Dikey mezar görünümlü dehşet verici betonlarla dolan kentlerimiz, sayısız başka faktörün yanı sıra, yeşil yoksunluğuyla da insanımızı hırçınlaştırıyor, mutsuz ediyor.
Bu bir toplum sağlığı meselesi!
Yıkılan Ali Sami Yen Stadı’nın yerine beton değil, gerçek ağaçlar dikilebilir, şehrin en yoğun merkezi, biraz nefes alabilirdi örneğin.
Olmadı tabii!
Doç. Dr. Şafak Nakajima - Arkeofili.com
Yorumlar