Dr. Özlem Türeci ABD merkezli bir televizyon programına katıldı ve COVID-19’un (Kovit 19) mevsimsel grip gibi olması durumunda her yıl aşılama yapılması gerektiğini belirtti.
Geçtiğimiz günlerde en geç 12 ay içerisinde 3. doz Koronavirüs (Coronavirüs) aşısı olunması gerekliliğini belirten Pfizer’ın Yönetim Kurulu Başkanı Albert Bourla’nın ardından Türeci’nin açıklamaları da virüsün gelişimi konusunda insanları daha fazla endişelendiriyor.
Görünen o ki, aşıdan bir süre sonra insanlar; virüse karşı bağışıklığın giderek azalması nedeniyle her yıl COVID-19 aşısı olmak zorunda kalacaklar.
ASIL SORUN NEDİR?
Mistikalem olarak yıllardır grip aşısı dayatmalarına rağmen, içinde "grip aşısı olun" tavsiyesi içeren tek bir haber vermedik.
Çünkü tıbbi açıdan ne denli otorite olurlarsa olsunlar, "Grip Aşısı olun" diyenlerin, aşıdan çıkar sağladıklarının ya da en azından çıkarlarının zedelenmemesi için öyle demek zorunda olduklarının bilincindeydik ve bunu okurlarımıza yansıtmıştık: Örnek olarak Bakınız: Doktorların yüzde 86'sı bile grip aşısı olmuyor ve Canan Karatay: Grip aşısı tehlikeli haberleri.
Çünkü biliyoruz ki bu aşı bir kez olundu mu, bünyenin doğal savunma mekanizmasını zayıflatıyor ve bireyin her yıl aşı olması zorunlu hale geliyor... Varlık sebebi insanların bedenen ve ruhen doğal gücünü korumasına yardımcı olmak ve insanların iradeleri ile bünyelerini daha da güçlendirmek olan sitemize yakışan buydu.
Her ne kadar Grip Virüsünün yakın akrabası olsa da Koronavirüs aşısı konusunda ise sessiz kalmayı tercih ettik. Çünkü Kovit 19 kitlesel ölümlere yol açıyordu ve toplum geneli düşünüldüğünde bireylerin sağlıklarından fedakarlık etmesi gerekebilirdi. Ahlaki olan buydu.
Ancak asıl sorun bir kez aşı olanın, tıpkı grip aşısı gibi her sene aşı olmaya mahkum olması değil. Aşının ilerleyen yıllarda paralı olacağı ve 'mecburi kullanım' gerektiği için fiyatının öyle sanıldığı gibi ucuz olamayacağı da toplum sağlığı açısından önemsizdir diyebiliriz. (Şu anda hiç bir devlet ve şirket ileride yeterli miktarda ve makul fiyatlarla aşı temin edilebileceğinin garantisini verecek durumda değildir)
Asıl sorun şu; Kovit 19 varyantları gittikçe güçlenen ve biyolojik silah olarak kullanılamaya son derece müsait, laboratuvarlarda yapısı ile rahatlıkla oynanan bir virüstür. Bu virüs güçlendikçe, insanların biyolojik savunma sistemleri de dışarıdan destek alamadan yeterli savunma gücü üretemeyecek şekilde, aşılarla çöketildikçe insanlığın gidişatı ne olacaktır?
Günümüzde; toplum yararları adı altında sistemlerin rahat işletilebilmesi ve hatta bir yerde kurtarılabilmesi için "aşı şart" kampanyalarının bireysel insan sağlığını önemsemediği ortadadır. Dünyanın her ülkesi için geçerli olmak kaydı ile yöneticilerin içinde bulunduğu çıkmazları düşünürsek, bu baskının "mecburi olduğuna inanılan" bir otorite yalanı olduğu ortadadır.
Peki, hal böyleyken çözüm nedir?
Çözüm; herkesin kolundan tutularak aşılanmaya götürülmesi değil, sağlıksal açıdan mecburi olanların aşılanması ve sağlıklı bünyelerin korunması için aşıdan mümkün olduğunca uzak tutulmasıdır.
Biz toplum ve insanlık ve vatanseverlik açısından mecbur olanların aşılanmasına yönelik kampanyaları, insanların bireysel zararına da olsa destekliyoruz ama sağlıklı bünyelerin aşılarla zayıflatılmaktan korunmasına yönelik çalışma olmamasından da rahatsızız.
Önce insan. İnsanlar sağlıklı yaşamadıkça sistemlerin ve devletlerin sağlıklı yaşaması mümkün değildir.
Aşıların, sağlıklı bünyeli insanlara, dışarıdan müdahaleye gerek kalmadan savuma sistemlerini koruduğu garantisi verilmedikçe, sağlıklı bünyeli insanlar aşıya zorlanmamalıdır. Hatta sağlıklı bünyeli insanların geleceğe yönelik karanlık senaryolara karşı korunması, devlet politikasına dönüştürülmelidir.
Günü kurtarmak önemlidir ama geleceği kurtarmak daha önemlidir.
Mistikalem.com
Yorumlar