Ruhsal

Psikiyatrist Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu 'nun divanındaki ölüm listesi

Türkiye'de yargıya nadir yansıyan vakalardan birinin mahkemesi sürerken, Psikiyatrist Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'nun film senaryolarına konu olacak terapi seanslarında divanda neler yaşandığı da ortaya çıkıyor

Psikiyatrist Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu nun divanındaki ölüm listesi

7 ile 17 yaş arasındaki çocuk hastalarına uyuşturucu ilaç verip manipüle ederek ailelerini cinsel istismarla suçlayan Psikiyatrist Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki iddianame tamamlandı.

İDDİANAMEDEKİ SUÇ LİSTESİ KAYLİ KABARIK

151 sayfalık iddianame, Profesör’ün çocuklar ve ailelerine yaşattığı kabusun bugüne kadar haberlerimizde anlattıklarımızdan çok daha büyük olduğunu ortaya koyuyor. Daha önce çok sayıda aile ile görüştüm, çocuklarla konuştum, ifadeleri, belgeleri okudum ama iddianamedeki yeni bilgi ve belgeler beni dehşete düşürdü. Bunları size yeni haberlerle anlatacağım.

İddianamede 21 mağdur çocuk yer alıyor. Bu çocukların bir kısmı Salih Zoroğlu’nun ölüm listesi olduğunu anlatıyor.

Salih Zoroğlu’nun ölüm listesinden bahsettiği hastalarından biri 16 yaşındaki Ahmet (İsmini değiştirdik). Profesör, Ahmet’in edebiyat öğretmeni olan annesini cinsel istismar ile suçluyor. Ahmet’in babası, Salih Zoroğlu’nun oğluyla ilk seansın ses kaydını savcılığa verdi. Bu kaydı Zoroğlu’ndan almıştı.

"CEZASINI SİZİN VERMENİZ GEREKİR"

Sık sık küfür eden, argo ve çok yoğun cinsel ifadeler kullanan Zoroğlu, Ahmet’e annesinin ‘Şeytan’ olduğunu söyledikten sonra şöyle devam etti:

“Eğer buraya kimse gelmeden gelse yalnız gelse ben öldürecektim... En azından itiraf ettirecektim yani bütün insani değerleri karşısında bir yaratık yani anladım ki insan değil bir şeytan...

Ben bu meselenin asıl çözümünün öldürülmesini olduğunu düşünüyorum... Birisi de bunlar, 10 kişilik bir listem var, o kadın da (Ahmet’in annesini kastediyor) listeye girdi, sana yemin ediyorum öldürecekler eğer ceza almazlarsa mahkemeden, yemin ediyorum sana öldürülecekler, benim ekibim var kesinlikle anlamayacak bile, hiç kimse duymayacak…”

Konuşma kaydının bir başka bölümünde ise Zoroğlu, “Sizin elinize silah verilmesi gerekir, cezasını sizin vermeniz gerekir” diyor.

ÖLDÜRME TAKTİKLERİ ÖĞRENMESİNİ TAVSİYE EDİYOR

Salih Zoroğlu’nun, Ayşe (İsmi değiştirilmiştir) isimli 15 yaşındaki çocukla seansının ses kaydı da iddianamede yer aldı. Zoroğlu, Ayşe’ye önce babasının, daha sonra annesinin de cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti. Son olarak ağabeyini de suçladı. Çok aşırı, rahatsız edici cinsel nitelemeler ve küfürlerle dolu bu kaydın bir yerinde şöyle konuşuyor:

“Demek ki o da ölümü hak edecek şimdi işte… İ.’yi (Ayşe’nin annesi) sonra sen öldürme taktiği öğren. Bir köpeği sevmeye gittiğinde onu hallet gel.”

Zoroğlu, Ayşe’ye ağabeyiyle ilgili gönderdiği ses kaydında şöyle diyor:

“Evin en kötüsü birincisi T. (Ağabey), İkincisi İ. (Anne) Üçüncüsü C. (Baba)…Abin dediğin ama artık abi olarak ağzına adını almaman haşere su içiyor gibi oyun yapıyor ve iftira atıyor,... Cezası hakikatte diğer ikisi gibi ölümdür de öyle bir adalet düzeni içinde değiliz...”

ÖLDÜRÜLECEK İSİMLERİN LİSTESİNİ VERDİ

Salih Zoroğlu, proje hastası olan ve diğer hastaların seanslarına soktuğu 15 yaşındaki Ayşe’ye şöyle bir mesaj da göndermiş:

"Bu kızın annesi ve babası D.’nin anne babası, E.'nin anne babası, F.’nin anne ve abisi, M.’nin anneanne, dede, baba teyze ve dayısı ÖLDÜRÜLMELİ Kİ ancak bir şans olabilsin. Bu da olamayacağına göre...”

Salih Zoroğlu, Ayşe’ye yaptığı ve klinikte bulunan bir ses kaydında ise şunları söylüyor:

“İ. (Ayşe’nin annesi) yok edilecek. Şu anda benim listemde 14 kişi 15 kişi vardı. C. (Ayşe’nin babası) ve şey dahil olunca 16-17 oluyor. Ama unuttum yalnız listede C. (Ayşe’nin babası) var mıydı? Ya 16 ya 17. Bak isim de söylüyorum T. B.’ye (Ayşe’nin bir kişiliğinden bahsediyor) İ.’yi (Ayşe’nin annesi) öldürteceğim. O yüzden sana bir şey yapsın yapabiliyorsa."

CESET YOK ETME TAKTİKLERİ!

Ayşe, Salih Zoroğlu’ndan şikayetçi olduğu ifadesinde ölüm listesiyle ilgili şunları söyledi:

“Onun öldürülecekler listesi de vardı. Güya hastasını taciz eden kişileri öldüreceği bir listesi var. İçerisinde benim annem babam ve ağabeyim de var. Bu listede 20 ye yakın kişi var. Ayrıca Elif’in (ismi değiştirildi) babası var. Bana “Baban sana bunları yaptı benim öldürülecekler listem var onları da ekledim birini tutup öldüreceğim” demişti. Bir gün ben ketamin etkisindeyken ‘Birini öldürdüğün zaman şu asitlerin içerisinde cesetleri atarsan içerisinde hiçbir şey kalmaz’ diyordu.”

BABASININ ÇORBASINA ZEHİR KOYMASINI İSTEMİŞ

Salih Zoroğlu’nun, Elif (İsmini değiştirdik) isimli 16 yaşındaki hastasını da cinayete yönlendirdiği öne sürülüyor.

Elif, Salih Zoroğlu’ndan şikayetçi olduğu ifadesinde şöyle dedi:

“Babamı etkisiz halen getirmek için yöntemler anlattı. Hapse attırmamı söyledi. Zehirleyebileceğimi, fark edilmeyeceğini, bunun için annemi kullanabileceğimi, yemek olarak verebileceğimi, ellerinde öldürtülecek 13 kişilik bir liste bulunduğunu söylüyordu...”

Elif’in annesi ise ifadesinde daha detaylı bilgi verdi:

“Salih Zoroğlu, kızıma ‘Bir zehir var, babanı hiçbir şekilde alt edemezsek bu zehirle öldürebiliriz. Bu zehir hiçbir şekilde kanda çıkmıyor. Adli Tıp tespit edemiyor. Bu zehri Ahmet (Klinikte çalışan psikolog) demin edebiliyor’ şeklinde beyanlarda bulunmuş. Bunu öğrenince doktorun yanına gittim, tartıştım… Daha sonra kızım doktorun ona ‘Zehri sana versem annen çorba içerisinde babana versin, bu şekilde ortadan kalkar, uğraşmamıza gerek kalmaz’ diye teklifte bulunduğunu söyledi. Bunun katil olmak manasına geldiğini söyleyerek reddettim, şoke olmuştum. Doktorun verdiği ketamin ve seanslardaki baskı ve telkinlerle kızım tamamen doktorun kontrolüne germişti. Kızım ‘Sen yapmazsan ben yaparım’ dedi.”

HİNDİSTAN’DAN ALINACAK ÖZEL MADDE İLE CİNAYET TAVSİYESİ

Salih Zoroğlu, 16 yaşındaki Beyza’nın (İsmi değiştirildi) annesi, babası ve ağabeyini cinsel istismarla suçlamıştı. Zoroğlu tutuklandıktan sonra savcılığa verdiği ifadede Beyza şunları anlattı:

“Salih Hoca seans sırasında bana Türkiye'de adalet olmadığını, ailemi şikayet etsem de para ile serbest kalabileceklerini, bu sebeple 18 yaşıma geldiğimde kendi ayaklarımın üzerinde durabildiğim zaman Hindistan'da satılan ‘P…’ diye bir maddeyi alıp annemin ve babamın içeceğine katınca onları öldürebileceğimi ve bu şekilde kurtulabileceğimi söyledi. Bir de bu maddenin Türkiye'deki mevcut teknolojide kişinin ölüm sebebini belli etmeyeceğini, yani kimsenin benden şüphelenmeyeceğini, polislerin beni yakalayamayacağını söylemişti.”

Salih Zoroğlu’nun en küçük yaştaki hastası Kemal’di (İsmi değiştirildi) ve henüz 7 yaşındaydı. İddianameye göre; Salih Zoroğlu, bu çocuğu da tek başına seansa aldı ve ona babası ile ağabeyinin cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Kemal bir gün babasına “Baba doktor Salih bana Trendyol'dan bir bıçak alacak ben de abimi öldüreceğim" dedi. Baba dehşete düştü. Doktor onunla görüşmeyi kabul etmedi.

Salih Zoroğlu’nun kız çocuğu olan bir hastası da doktorun ailesini öldürmekten bahsettiğini anlattı.

BİLİRKİŞİ: DUYGUSAL İSTİSMARDA BULUNULMUŞ

Savcılık bu konudaki seans, ses kayıtları ile mesajları psikiyatri profesörlerinden oluşan bilirkişiye gönderdi ve bir rapor hazırlamasını istedi. Bilirkişideki profesörler raporlarına şöyle yazdı:

“Çocuk ve ergenler ile yaptığı görüşmelerde başta anne ve babalar olmak üzere yakın çevredeki kişilere yönelik öldürmeye kadar varan söylemlerle çocukta ciddi problemlere yol açabilecek derecede duygusal istismarda bulunulmuştur.”

PSİKİYATRİS ZOROĞLU KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU

Salih Zoroğlu’na 14 Eylül 2023 günü savcılık sorgusunda ölüm listesi soruldu. “Mesajlarınızda ölüm listesi hazırladığınız ve öldürülmesi gereken insanlar olduğu şeklindeki söylemlerinizi açıklayınız” sorusuna şöyle yanıt verdi: "Çocuklarını taciz eden ailelerin ölmesini istememden kaynaklanıyor. Olayların yaşattığı ani psikolojik krizler sebebiyle hatalı davranışlar yapıp yanlış kelimeler kullandım. Hastam olan çocuğa o tarz mesajlar göndermem gerektiğinin farkındayım.” Zoroğlu, bazı çocukların ise ailelerini öldürmeye yönelik söylemlerde bulunduğunu, onları yumuşatmak ve fikirlerini ertelemek için böyle sözler söylediğini savundu.

Timur Soykan - Birgün

Yorumlar