bilimsel

Yapay etin iklime doğal etten daha kalıcı zarar verdiği anlaşıldı

Hayvancılığın doğaya zararlı olduğu iddiası ile yapay et üreticileri pazar çalışmalarını sürdürürken, Oxford araştırmacılarının inceleme sonuçlarına göre yapay et çevreye daha kalıcı zarar veriyor.

Yapay etin iklime doğal etten daha kalıcı zarar verdiği anlaşıldı

Şirketler, yapay et (sentetik et) ürünlerini pazara sunmak için aralıksız çalışıyor

Oxford Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından yapılan araştırma hakkında açıklama yapan Dış Ticaret ve Enerji Hukuku Uzmanı, Gülel Hayvancılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Av. Abide Gülel,  "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 14,5'inden hayvancılık sorumlu. Faturanın hayvanlara kesilmesinin ardından laboratuvarda et üretimi endüstrisi hız kazandı. ABD ve İsrail firmaları başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki şirketler, laboratuvarda hayvan hücrelerinden yetiştirilen hamburgerleri ve diğer et ürünlerini pazara sunmak için aralıksız çalışıyor. Ancak laboratuvarda et üretiminin iklim değişikliğini hayvanlardan çok daha fazla etkileyeceği ortaya çıktı" dedi.

Yapay et üreticileri Oxford araştırmasını görmezden geliyor

 Abide Gülel,  “Oxford araştırması, farklı sera gazlarının iklimi etkileme süresinde büyük bir fark olduğunu gösterdi. Sığır gübresi ve gazından salınan metan, kısa vadede daha tehlikelidir ancak hızla kaybolur.  Yayılan ton başına metan, karbondioksitten çok daha büyük bir ısınma etkisine sahip. Metan atmosferde sadece 12 yıl kalırken, karbondioksit bin yıl boyunca orada kalmaya devam ediyor ve birikiyor" açıklamasında bulunarak  "sonuç olarak, araştırmacılar kültürlü et üretiminin küresel ısınmayı daha fazla artırabileceğini buldular. Yapay et üreticileri Oxford araştırması karşısında sessizliğini koruyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) henüz onaylamadığı yapay etlerin beş ya da on yıl sonra soframıza gelmesi bekleniyor.  2030 yılına kadar 85 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması beklenen yapay et sektörünün önündeki diğer bir konu din. Yapay etlerin yenilip yenilemeyeceğine dini otoriteler karar verecek.” ifadelerini kullandı.

İngiltere'deki Oxford Üniversitesinde görevli Doktora Sonrası Araştırmacısı  John Michael Lynch ve Raymond Pierrehumbert tarafından gerçekleştirilen  araştırmanın sonuçları Frontiers in Sustainable Food Systems (Sürdürülebilir Gıda Sistemlerinde Sınırlar) dergisinde yayınlanan "Kültürlü Et ve Dana Sığırlarının İklime Etkileri"  (Climate Impacts of Cultured Meat and Beef Cattle) başlıklı makale ile açıklandı. 

Sığırların yaydığı sera gazı geçici yağay et üretiminin yardığı gaz kalıcı zarar veriyor

Tamamı İngilizce olarak (https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fsufs.2019.00005/full) adresinden incelenebilecek makalede araştırma sonuçları şöyle özetlendi:  "Geliştirilmiş sera gazı (GHG) üretim verimliliği, kültür etin geleneksel hayvancılık üretim sistemlerine göre en büyük potansiyel avantajlarından biri olarak önerilmiştir. Sığır eti ile yapılan karşılaştırmalar, yüksek emisyon yoğunluğuna sahip bir gıda ürünü olduğu için tipik olarak vurgulanır. Bu çalışmada, kültürlü et ve sığır üretiminin potansiyel iklim etkilerinin daha önce yapılmış olandan daha titiz bir karşılaştırmasını sunuyoruz. Isınma etkileri, karbondioksit eşdeğeri (CO2e) metriklerine dayanmak yerine karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve azot oksidin (N2O) farklı davranışlarını simüle eden basit bir iklim modeli kullanılarak değerlendirildi.

Literatürde şu anda mevcut olan dört sentetik et GHG ayak izini ve daha önceki bir iklim modelleme makalesinde incelenen üç farklı sığır eti üretim sistemini kullanarak, besi sığırı ve kültürlenmiş et üretiminin her zaman sıcaklık etkisini gelecekteki 1000 yılla karşılaştırdık.

Sığır sistemleri, önemli CH4 emisyonları dahil olmak üzere yukarıdaki üç GHG'nin tümünün üretimi ile ilişkilendirilirken, kültürlenmiş et emisyonları neredeyse tamamen enerji üretiminden kaynaklanan CO2'dir. Sürekli yüksek küresel tüketim altında, kültürlenmiş et başlangıçta sığırlardan daha az ısınmaya neden olur, ancak bu boşluk uzun vadede daralır ve bazı durumlarda CO2'nin aksine CH4 emisyonları birikmediği için sığır üretimi çok daha az ısınmaya neden olur.

Daha sonra, yüksek tüketimin ardından et tüketiminde daha sürdürülebilir seviyelere bir düşüş modelliyoruz ve sığır sistemlerinin genel olarak kültürlenmiş etten daha fazla ısınmaya neden olmasına rağmen, ısınma etkisinin sığır sistemlerinin yeni emisyon oranları altında azaldığını ve stabilize olduğunu gösterdik. Kültürlenmiş etten kaynaklanan ısınma devam eder ve azaltılmış tüketimde bile birikir ve bazı senaryolarda yine sığır üretimini geride bırakır. Kültürlenmiş etin ilk bakışta iklimsel olarak sığırlardan üstün olmadığı sonucuna varıyoruz; bunun yerine göreli etkisi, karbondan arındırılmış enerji üretiminin mevcudiyetine ve gerçekleştirilen spesifik üretim sistemlerine bağlıdır.

mistikalem.com

Yorumlar