Yaşam

İmamın rüyasıyla yapılan kazı haberine ceza Anayasa Mahkemesi'nden döndü

Bir gazetecinin bir imamın gördüğü rüyalardan yola çıkarak başlatılan kazı çalışmalarını haberleştirdiği için tazminat cezasına çarptırılması kararını Anayasa Mahkemesi bozdu.

İmamın rüyasıyla yapılan kazı haberine ceza Anayasa Mahkemesinden döndü

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gerger Fırat gazetesinin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Hacı Boğatekin’in 2012’de bölgede görevli bir imamın gördüğü rüyalardan yola çıkarak başlatılan kazı çalışmalarını haberleştirdiği için tazminat cezasına çarptırılmasına ‘dur’ dedi. Tazminatın ‘basın ve ifade özgürlüğü ihlali’ olduğuna hükmetti. 

Olay Adıyaman'ın Gerger ilçesi Güngörmüş köyünde cami imamı olarak görev yapan M.B. rüyasında bir ‘İslam şehidinin’ mezarını gördüğünü ve bu kişinin kendisinden sürekli mezarının yerinin değiştirilmesini istediğini söylemesiyle başladı.

Bunun üzerine resmi makamlar (valilik, müftülük ve ilgili yerler) bilgilendirilerek, köylüler ve çevre köylerdeki 20 imamın katılımıyla bölgede kazı çalışması başlatıldı. Ancak çalışmalar sonucunda M.B.’nin işaret ettiği yerde bahse konu ‘İslam şehidinin’ mezarına rastlanamadı.

Hacı Boğatekin, Gerger Fırat gazetesinde olayı "İmamın Şehit Rüyası Fos Çıktı (Temmuz 2012)", "Şehit Çukuru Kapatıldı (Ekim 2012)" ve "Altta Şehit Mezarı Üstte Kütüphane (Aralık 2012)" başlıklı yazlılarla haberleştirdi. Boğatekin “İmamın Şehit Rüyası Fos Çıktı” haberinde imam M.B. hakkında birtakım bilgilere yer verdi.

"İmam …. silahla yaralamadan tutuklandı ve hapse atıldı. Aylarca içeride yattı. Tabanca ile vurduğu kişiyi yaraladı kurtuldu. İmam da bir müddet sonra tahliye edildi… Sonradan ikinci evlilik yaptı… cezaevinde kaldığı sırada psikolojik tedavi gördü” diye yazdı.

M.B.kazı çalışmasının bu bilgilerle bir ilgisi olmadığını belirterek Boğatekin’in özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğini söyledi ve Gerger Asliye Hukuk Mahkemesine manevi tazminat davası açtı.

Mahkeme davayı kabul ederek kazı olayı ile haberdeki bilgiler arasında bağlantı olmadığına karar verdi. Haber verme hakkı sınırları içerisinde hareket edilmediğini belirten mahkeme Hacı Boğatekin’i Haziran 2016’da 5 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti.

Dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Ocak 2019’da tazminat miktarını fazla bularak kararı bozdu. Dava yeniden görüldü. Mayıs 2019’da yerel mahkeme Boğatekin’i bu sefer 3 bin TL tazminata mahkum etti.

Boğatekin kararı tekrar temyiz etti ancak Yargıtay kararın kesin olduğu belirtilerek istemi reddetti. Boğatekin bunun üzerine dosyayı AYM’ye götürdü.

Dosyayı görüşen AYM Boğatekin’in haberde kullandığı bilgileri M.B.’nin yalanlamadığını belirti. Bilgilerin bu haliyle doğru kabul edildiğini söyleyerek bilgilerin haberdeki rolünün ve kamusal yönünün irdelenmesi gerektiğine işaret etti.

Haberdeki bilgilerin imam M.B.’nin psikolojisini gösterdiğini bu haliyle de “habere konu olay arasında kuvvetli fikri bağlar bulunduğunu” ifade etti.

Olayın bir gazeteci tarafından haberleştirilmesine imam M.B’nin kendisinin neden olduğunu aktaran AYM, Boğatekin’in tazminat ödemeye mahkum edilmesinin Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlali olduğuna hükmetti.

AYM ayrıca 6 yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna vararak, Boğatekin’e 30 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.

(HA)

Yorumlar