Ruhsal

Şeker patlatma oyunlarının iki gizli tehlikesi: Kumar ve bağımlılık

Şeker patlatma oyunu, bağımlılığa giden büyük tehlike içerirken gençler, oynamaya devam edebilmek için gerçekleri saklıyor

Şeker patlatma oyunlarının iki gizli tehlikesi: Kumar ve bağımlılık

 Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şeker patlatma oyunu ve bağımlılık arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.

“Şeker patlatma” oyunları gençlerin yoğun ilgi gösterdiği sanal kumara dönüştü. Renkli şekerlerin eşleştirilmesi veya çeşitli kombinasyonlarının sağlanması üzerine bahis yapılan bu oyun türü şansa dayalı gözükse de neden olduğu kayıplar ve yol açtığı sorunlar açısından sanal kumar bağımlılığını gündeme getiriyor.

Her kumar hikayesinin başlangıcında olduğu gibi bu oyunun da oyuncularına eğlence vaat ediliyor. Bu eğlencenin beynin ödül sistemindeki karşılığı ise dopamin salgılanmasıyla ortaya çıkan ‘haz’. Yalnızca oyunda uzun vakit geçirmekle sınırlı kalmayan bu eğlence arayışı, oyuna para aktararak daha da arttırılıyor.

Kaybettiklerini geri kazanma hedefi sorunları beraberinde getiriyor. 

Gençlerin oyuna ilgisini canlı tutan etken akranlar arasında popüler olması

“Kazanmak ve kaybetmek arasındaki gelgitlerin yarattığı o heyecan bir süre sonra kayıpların da meydana gelmesiyle ‘Kaybettiklerimi tekrar kazanmalıyım’ diye yeni bir hedefi doğuruyor.

Gençlerin oyuna ilgisini canlı tutan diğer etken ise akranlar arasında popüler olması. Sosyal ortamlar gençleri arkadaş grubunun bir parçası olmak ve grubun dışında kalmamak için benzer deneyimleri tatmaya teşvik ediyor. Bir yandan ortak bir eğlencenin parçası olmak, diğer yandan grubun içerisinde kalmak için bu gibi etkileşimler dönem dönem şekil değiştirse de gençler arasında yaygın bir davranış biçimi.

Öte yandan akıllı telefonlarla kolaylıkla erişim sağlanması da oyuna olan ilginin dozunu arttırıyor.”

Aileler, çocuklarını bu tarz oyunlarda izlemeli ve belirtileri dikkatle takip etmeli

Dijital araçlarla geçirilen her an için ailelerin endişelenmesin anlamlı olmayabilir ancak bu davranışın sıklığı ve neden olduğu sorunlar değerlendirilmeli:

  • Sanal kumar bağımlılığından söz ederken diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi bireyin akademik, sosyal ve ailevi işlevselliğinin zayıfladığını gözlemliyoruz. Oyuna yatırılan bahis nedeniyle kontrolsüz para harcamalarının olması ve sıklıkla ihtiyacının dışında para talep edilmesi ilk dikkat çekici unsurdur.
  • Teknolojik araçlarla geçirilen zamanın yaş grubu için önerilen limitlerin üzerinde olması, bu dengenin bozulmasıyla birlikte akademik alanda başarının düşmesi, okul döneminde devamsızlıkların artması, keyif aldığı aktivitelerden uzaklaşması gibi değişiklikler sağlıklı iletişimi olan bir aile tarafından genellikle fark edilebilir.
  • Bireyin aile ortamında daha az bulunması, o anlarda da zihninin sürekli uzak kaldığı oyunda olması ve engellenmiş hissederek öfke belirtileri, tahammülsüzlük gibi tepkiler de bir sorunun varlığına işarettir.
  • Şeker patlatma oyunu sonrasında gözlemlenen bu değişim karşısında bireyle çözüme yönelik iletişim kurmakta zorlanılıyor ise özellikle bağımlılık alanında profesyonel destek alınması önemlidir.

Çocukların dijital dünya ile tanışmasını engellemek gerçekçi bir hedef olmayacaktır, asıl mesele sağlıklı sınırların çizilmesidir. Çocuğun gelişim dönemine uygun biçimde açık iletişim ilkesiyle ilerlenmeli; dijital dünyaya dair tehditler anlatılırken çocuğun duygu ve düşünceleri, birey olarak ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Neden sonuç ilişkisine dayandırılarak getirilen sınırlamalar daha kabul edilebilir olacaktır. Aynı zamanda eğlencenin tek bir yolunun olmadığı da çeşitli pratiklerle birlikte deneyimlenebilir.

Bu tür oyunların eğlenceyle başlaması, ilgi çekici olması, çocuğun akran çevresinde oyunun popülerliği gibi kafa karıştırıcı birçok risk faktörü mevcut iken; çocuklar, kısıtlayan, yargılayan, yasaklayan veya cezalandıran bir tutum yerine karşısında kendisini anlamaya ve yardımcı olmaya istekli birine ihtiyaç duyar. 

Kumar bağımlılığı geliştiğinde bireyde gizleme, yalan söyleme gibi davranışlar gözlemlenebilir. 

Utanç ve suçluluk duygularının yanı sıra kumar oynamaya devam edebilmek amacıyla da gerçeği saklama eğilimi olabilir. Sorun fark edildiğinde aile ve birey arasında sağlıklı iletişim sağlanamazsa çözüme ulaşma süreci genellikle uzamaktadır.

Tedavide amaç yalnızca erişim yollarını kısıtlamak değildir; nedenleri değerlendirerek gerekli durumlarda ilaç desteği almak, riskleri ve önlemleri belirlemek, baş etme yolları oluşturmak, finansal yönetim planı yapmak gibi kapsamlı bir süreç hedeflenir.

Şeker patlatma oyununda bağımlılık her yaş grubu için tehdit

Şeker patlatma oyununda en büyük risk grubu olarak gençler bilinse de bağımlılığın her yaş grubu için tehdit olduğunu hatırlatmak gerekir. Burada önemli olan bireysel farklılıkları gözeterek kişiye özel tedavi planı oluşturmaktır. Tedavi sürecinde aile desteği kritik öneme sahiptir ancak bu destek sınırsız maddi destek sağlamak, borçları kapamak gibi algılanmamalıdır. Bu noktada bağımlılık uzmanından destek almak ve süreci birlikte takip etmek en uygun seçenek olacaktır.

Yorumlar