Ruhsal

Çocukları pandemide dış dünyadan kopartmamak için 5 öneri

Çocuğun akranlarıyla olan iletişim ihtiyacı vardır. Bir çocuğun sağlıklı gelişimi için arkadaşlık ilişkisi olmazsa olmazdır.

Çocukları pandemide dış dünyadan kopartmamak için 5 öneri

Çocuğun arkadaşlarıyla kurduğu yüz yüze iletişimin hem kendinin hem de diğer insanların duygularını fark etmesini sağladığını belirten Klinik Psikolog Mine Şahbaz , “Çocuklar paylaşmayı, işbirliği yapmayı, hatta çekişmeler ve hüsranlarla baş etme becerilerini en çok arkadaşlarıyla olan yüz yüze iletişimde deneyimler” diyor.

Bu deneyimlerin eksikliğinin ise ileride pek çok soruna yol açabileceği uyarısında bulunan Mine Şahbaz, sözlerine şöyle devam ediyor: “Son zamanlardaki izole yaşam çocuklarda kaygı bozukluğu, mutsuzluk ve öfkeye yol açabiliyor. Sosyal izolasyona maruz kalan çocuk ileride bireyselliğini ön planda tutan bir birey olabiliyor. Beklemeye, hayal kırıklığına ve hata yapmaya olan tahammülü azalabiliyor. Akranlarıyla yaşadığı bir zorluk sonrasında hemen yetişkin desteğine ihtiyaç duyabiliyor, arkadaşlarına ‘hayır’ demekte zorlanabiliyor veya istediğini alabilmek için hırçın davranışlar sergileyebiliyor.”

Uzm. Klinik Psikolog Mine Şahbaz pandeminin çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz etkilememesi için 5 tavsiyede bulundu: 

Arkadaşlarıyla görüşmesini sağlayın:  Çocuğunuzun arkadaşlarıyla mümkün olduğunca sık iletişim kurması için fırsatlar yaratın. Özellikle güzel havalarda, açık ortamlarda bu görüşmeleri sağlayabilirsiniz. Dışarı çıkmadan önce Covid-19 virüsünden hala korunması gerektiğini ve artık maske, sosyal mesafe ile dezenfektan kullanımı gibi korunma yollarını da bildiğini ifade edin. Belli tedbirler içerisinde sevdiklerimizle görüşmenin güvenli olabileceğini belirterek, kaygısını giderin. 

Abartılı uyarılarda bulunmayın:  Evden çıkarken abartılı uyarılarda bulunmadan, sadece gereken tedbirlerin neler olduğunu hatırlatarak, çocuğunuzun maskeli olarak sosyalleşmesine destek olun. ‘Aman sakın maskeni indirme, hasta olursun’, ‘Oraya dokunma, virüs bulaşır’, ‘Yere oturma, kirlenirsin’ gibi hem sözel, hem kaygılı bakışlarınız ve yüksek ses tonu gibi sözel olmayan uyarılarınızı azaltmanız, çocuğunuzun sosyal çevresine uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

Oyun haline getirmeye çalışın:  Covid-19’a karşı alınması gereken önlemleri oyun haline getirmeniz, çocuğunuzun sizinle inatlaşması riskini azaltarak işbirliğine yatkınlığını artıracaktır. Çocuğunuz 3 yaş ve üzeri grupta ise tedbirleri belki bir oyun haline getirebilirsiniz. Örneğin ‘Dezenfektan perisi ara ara gelip seni fıs fıslayacak, çünkü o seni çok seviyor’ gibi komik uyarlamalarla onu rahatlatabilirsiniz. 

Sokağa çıkmaya teşvik edin:  Bazı çocuklar bu dönemde kaygılarından dolayı içine kapanabiliyor, evden hiç çıkmak istemeyebiliyorlar. Bu durumda ufak tefek bahanelerle çocuğunuzu açık alana çıkmaya teşvik etmelisiniz. Örneğin ‘kedilere, kuşlara yemek bırakalım’ gibi önerilerle dış dünyayla yeniden bağ kurmasını sağlayabilirsiniz. Yürüyüş yapmak, ip atlamak ve top oynamak gibi aktiviteleri havaların da güzelleşmesini fırsat bilerek açık havada deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca bahçeye bir bitki ekleyerek her gün ona bakım uygulamanız ve gelişimini izlemeniz de çocuğunuzun evden çıkması için iyi bir öneri olabilir.

Gerekiyorsa uzman desteğini deneyin:  Tüm teşviklerinize rağmen çocuğunuzdan olumsuz ve isteksiz geri dönüşler alıyorsanız, bir uzman desteğini mutlaka düşünmenizde fayda var. 

 

Yorumlar