Kültür Sanat

Ali Buhara Mete: Bu filmi Hrant Dink'e ithaf ediyorum

Oyuncu Ali Buhara Mete, "oynadığım karakterin çok sivri, nefret dolu bir tavrı var ama bu tavrın olayları nasıl düğümlediğini gösteriyor. Sonuçta doğruluğu anlatmak için de yanlışı göstermemiz lazım." dedi.

Ali Buhara Mete: Bu filmi Hrant Dinke ithaf ediyorum

Oyuncu Ali Buhara Mete, "Yarım Kalan" filminde canlandırdığı rol için, 2007'de öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i örnek aldığını belirterek, "Oynadığım rol Dink'e benzemiyor. Karakterin farklı bir diyalektiği vardı. O diyalektiği belirlemek için Dink'i araştırdım. Hrant Dink'in karakteri çok farklı bir karakterdi, farklı bir dünyası vardı. O yüzden bu filmi Hrant Dink'e ithaf ediyorum." dedi.

Yaşar İliksiz'in kaleme aldığı, Türk ve Ermeni iki gencin aşkını konu alan "Yarım Kalan" filminin basın gösterimi ÖzdilekPark AVM'de yapıldı.

Filmde, Ermeni genç kız "İskui"nin bu aşkını engellemeye çalışan ağabeyi rolünde yer alan Mete, gösterim sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok Ermeni arkadaşının olduğunu söyledi.

Mete, nefretin nefretle giderilemeyeceğine vurgu yaparak, nefretin ancak sevgiyle çözülebileceğini ve buna inanarak bir film yaptıklarını dile getirdi.

Oynadığı karakterin çok ön yargısının olduğunu aktaran Mete, şöyle devam etti:

"Ön yargı sahibi olmak, hayattaki en kötü şeylerden biri. Çünkü Ermeniler 18. yüzyılda Avrupalılar tarafından 'Hristiyan Türkler' olarak tanımlanırdı. Kadim kültürümüzle beraber çok fazla ortak yanımız var. Onları 'öteki' olarak değil, 'biz' olarak görüyorum. Oynadığım karakterin çok sivri, nefret dolu bir tavrı var ama bu tavrın olayları nasıl düğümlediğini gösteriyor. Sonuçta doğruluğu anlatmak için de yanlışı göstermemiz lazım. O yüzden buna da ihtiyaç var. İyiyi oynamaktansa böyle farklı bir rolü oynamak da onun dünyasını anlayabilmek adına beni çekti."

- "Sevgi bütün çözümlerin anasıdır"

Ali Buhara Mete, filme başlarken en çok Hrant Dink'ten ilham aldığını belirterek, "Karakteri çalışırken çok daha zıt bir şeyle üzerine gittim ve Hrant Dink'i dinleyerek, onu anlamaya çalışarak hareket ettim. Oynadığım rol Dink'e benzemiyor. Hrant Dink'in duruşu oynadığım karakterde yok ama onu üslup ve konuşma olarak örnek aldım. Karakterin farklı bir diyalektiği vardı. O diyalektiği belirlemek için Dink'i araştırdım. Onu dinledikten sonra çok daha kolay oldu benim için. Hrant Dink'in karakteri çok farklı bir karakterdi, farklı bir dünyası vardı. O yüzden bu filmi Hrant Dink'e ithaf ediyorum." diye konuştu.

Yönetmenliğini Emre Yılmaz'ın üstlendiği filmde Ermeni bir babayı canlandıran İbrahim Gündoğan da çekimlerin çok rahat geçtiğini kaydetti.

Gündoğan, iki halkın aslında birbirini sevdiği yorumunu yaparak, "Sevgi bütün çözümlerin anasıdır. Yıllardır Türkler ya da Ermeniler bir şekilde husumet beslemiştir. Benim kanaatime göre bu durum halklar arasında değil yönetimler arasında yaşanmıştır. O yüzden dünya üzerinde din, dil, ırk ayrımına karşı olduğum gibi, sevginin de bunları birleştiren bir unsur olduğunu düşünüyorum. Filmi de bu temel üzerine oturttuk." ifadelerini kullandı.

- "Sürekli bir savaş var"

Seyircinin filmde "Leyla" karakteriyle göreceği Mine Tüfekçioğlu ise sevginin her şeyden üstün olduğu ve sevgiye daha çok önem verilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Bütün ülkelerin birbiriyle savaştığına değinen oyuncu, "Soğuk veya sıcak sürekli bir savaş var. Sadece Ermeni-Türk sorunu değil. Birçok ırktan, milletten insan birbiriyle düşman. Bütün bunlar aşılabilse belki çok daha güzel bir dünyada yaşayabileceğiz hep birlikte. İyi bir şey söyleyen bütün işlerde gururla çalışırım. Bu film de öyle bir yapım. Umarım izlenir ve düşünülen şey seyirciye geçer." şeklinde konuştu.

Yapımcılığını Haşim Akkaya’nın üstlendiği "Yarım Kalan"da ayrıca Anıl Altan, Iskui Baldzhian, Nihan Tarhan, Melda Arat ve Adnan Erdoğan da rol alıyor.

Mevv Film tarafından hayata geçirilen filmin konusu özetle şöyle:

"Ermeni bir genç kız olan Iskui, üniversite eğitimi için İstanbul'a gelir. Burada tanıştığı Mert'le aralarında kısa sürede büyük bir aşk filizlenir fakat bu ilişki Iskui'nin Ermenistan'dan gelen ağabeyi Aram ve Mert'in ailesi tarafından onaylanmaz. Bazıları için böyle bir aşkın dünyada yeri yoktur. İskui ve Mert bütün karşı koymalara rağmen birbirleri için mücadele etmek zorundadır."

Yorumlar