bilimsel

Alternatif evren modeline göre Karanlık Madde bir yanılsama

Evrenin bileşimine yönelik mevcut kuramsal model, evrenin ‘normal madde’, ‘karanlık enerji’ ve ‘karanlık maddeden’ oluştuğunu söylüyor. Ottawa Üniversitesinde yürütülen yeni evren modeli ise bu teoriye karşı çıkıyor.

Alternatif evren modeline göre Karanlık Madde bir yanılsama

15 Martta The Astrophysical Journal bilim bülteninde yayımlanan çalışmada, evrende karanlık madde için yer olmadığı iddia edilerek geçerli evren modeline meydan okunuyor.

Evrenbilimde “karanlık madde” terimi, ışık veya elektromanyetik alan ile etkileşime girmediği görülen veya sadece kütleçekim kuvveti üzerinden açıklanabilen şeyleri tarif ediyor. Onu göremiyoruz veya neden meydana geldiğini bilmiyoruz ancak galaksilerin, gezegenlerin ve yıldızların nasıl davrandığını anlamamıza yardımcı oluyor.

Üniversitenin Fen Bilimleri Fakültesinde çalışan fizik profesörü Rajendra Gupta, birlikte değişen bağlanma sabitleri (CCC) ve “yorgun ışık” (TL) kuramlarının bir birleşimini (CCC+TL modeli) kullanarak bu kanıya varmış. Bu model, evrendeki kuvvetlerin kozmik zamanda nasıl azaldığıyla ve ışığın uzun bir mesafe kat ettiğinde enerjisini kaybetmesiyle ilgili iki görüşü bir araya getiriyor. Test edilen modelin, galaksilerin nasıl yayıldığı ve evrenin erken dönemlerindeki ışığın nasıl evrimleştiğiyle ilgili birkaç gözlemle uyuştuğu gösterilmiş.

Yeni keşif, evrenin yaklaşık %27’sinin karanlık maddeden ve %5’inden daha azının da sıradan maddeden oluşup, geri kalanının karanlık enerji olduğunu ileri süren hakim görüşe meydan okuyor.

Evrendeki karanlık madde gerekliliğine meydan okumak

Gupta şöyle açıklıyor: “Çalışmadaki bulgular, evrenin 26,7 milyar yaşında olduğuyla ilgili önceki çalışmamızın (JWST erken dönem Evren gözlemleri ve ΛCDM evrenbilimi), evrenin var olmak için karanlık maddeye gerek duymadığını keşfetmemizi sağladı. Standart evrenbilimde, evrenin hızlanan genişlemesinin karanlık enerjiden kaynaklandığı söyleniyor fakat gerçekte karanlık enerjiden değil, doğanın kuvvetlerinin genişledikçe zayıflamasından kaynaklanıyor.”

“Kızıla kayma” terimi, ışığın tayfın kırmızı kısmına doğru kaydığı zamanı belirtiyor. Araştırmacı Gupta, düşük kızıla kayma oranlarına sahip galaksilerin dağılımı ile literatürde yüksek kızıla kayma oranında ses ufkunun açısal boyutu üzerine yayımlanan son makalelerden aldığı verileri analiz etmiş.

“Karanlık maddenin mevcudiyetinin sorgulandığı birkaç makale var fakat bildiğim kadarıyla benimki, onaylayacak kadar zamanımızın olduğu kilit evrenbilimsel gözlemlerle tutarlılık gösterirken karanlık maddenin evrenbilimsel varlığını saf dışı bırakan ilk çalışma” diyor Gupta.

Evrende karanlık madde ihtiyacına meydan okuyan ve yeni bir evrenbilimsel modele kanıt sağlayan bu çalışma, evrenin temel özelliklerini keşfetme yolunda yeni kapılar aralıyor.

Kaymak: Bernard Rizk/Ottawa Üniversitesi - Populer Science / Çeviren: Ozan Zaloğlu.

Yorumlar