Yeniçağ

Ruh halinize göre dinleyeceğiniz müzik ve bakmanız gereken renkler

Hangi makam hangi derde şifadır? Hangi renk hangi sıkıntıya teselli olur? Müzik dinlemenin kalbe iyi geldiğinin bilimsel kanıtları nelerdir?

Ruh halinize göre dinleyeceğiniz müzik ve bakmanız gereken renkler

kitabının yazarı 

Hastalıklara göre hangi şarkıların dinlenmesi gerektiğini Titreşim Tıbbı adlı kitabında anlatan Doktor Murat Balanlı  “Her şey titreşimdir. Düşüncelerimizin de müziğin de renklerinde titreşimi vardır. Bedenimiz kendi kendini iyileştirme mucizesine sahip bir yapı. Hastalık dediğimiz ise aslında bedenin kendini iyileştirme mekanizması” diyerek, hangi hastalığa hangi müzik iyi gelir şöyle anlatıyor: 

Kendinizi keyifsiz ve gergin hissediyorsanız, neşe, sefa ve iç huzuru bulmak için; Sevmekten Kim Usanır, Ömrümce Hep Adım Adım, Neden Saçların Beyazlanmış Arkadaş gibi rast makamındaki müzikleri tercih edebilirsiniz. Spazm çözücü özelliği nedeniyle pek çok durumda kullanılabilir. Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. 

Yaratıcılık duygusu ve ilham elde etmek istediğinizde acemaşiran  makamı tam size göredir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda doğumu kolaylaştırır. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur. 

Bana bir aşk masalından şarkılar söyle... Bestesi ve güftesi Erol Sayan’a aittir. buselik makamında, Türk müziğinin unutulmaz eserlerinden biridir. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarında etkilidir. 

Sözleri Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait olan hüseyni şarkı, Keklik dağlarda şağılar, Yavrum diye diye ağlar, Günden güne yansa dağlar, Görenlerin bağrı yanar şarkısına kulak vermişseniz, kalp ve akciğer rahatsızlıklarında etkili ve yararlı olduğunu söyleyebilirim. Sabah ve gün ağarırken dinlemek daha etkilidir. Mide yanmasını giderici özelliği vardır. Barış duygusu verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile sizi birleştirir, kendine güven ve kararlılık duygusu verir. 

Ada sahillerinde bekliyorum ya da Kırmızı gülün adı var şarkılarını dinliyorsanız bilin ki, hicaz makamındasınız. Yararları mı nelerdir? Acele etmeyin söylüyorum, idrar çıkarma zorluğuna, tehlikeli ağrı ve sancılara iyi gelmesinin yanında, cinsel gücü ve isteği harekete geçirir. 

Uşşak kelime anlamı olarak, aşıklar demektir. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar, ayrıca günbatımında etkisi fazladır. Kalp, ayak ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir. Hangi şarkılar olduğunu mu merak ediyorsunuz? O halde söyleyeyim. Hemen herkes bilir, Akşam oldu hüzünlendim ben yine, Gamzedeyim deva bulmam, Gözlerin doğuyor gecelerime gibi şarkılar uşşak makamındadır. 

Zihni temizlemek, vesvese ve korkuyu def etmek istiyorsanız, büzürk makamı tam size göre. Ama özellikle fecirden kuşluk vaktine kadar dinleyin. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, kalp ve yan böğür için etkilidir. 

Kötü düşüncelerden uzaklaşmak için neva makamı önerilir. Gönül okşayıcı olduğu söylenir. Aynı zamanda siyatik ağrısına, kalça kemiği ağrısına iyi gelir. İnsanı bozuk düşüncelerden arındırır ve hafızayı kuvvetlendirir. Zeki Müren’in sesinden Elbet gönüllerde sabah olacak, Bir gün ağlayanlar ferah bulacak şarkısını tavsiye edebilirim. 

Kalp hastalığı olanlar, zengüle makamında müzik dinlesinler. Günbatımından sonra daha etkilidir. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalığı dışında, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku ve masal duygusu verir. 

Müzikle aranız yoksa renklerden de şifa bulabilirsiniz: 

Her renk, sahip olduğu dalga boyuna göre kendine has özel titreşimler yayar. Bu titreşimler sahip oldukları hız, yön ve frekansa göre ilgili sinirleri uyarırlar. 

Kırmızının uyarıcı titreşimleri vardır. Kök çakranın rengidir. Canlandırıcı ve kuvvetlendirici özelliği vardır. En uzun dalga boyuna sahiptir ve derinlere etki eder. Romatizmal hastalıklar, dolaşım sistemi sorunları gibi rahatsızlıklarda kırmızı rengi şifa amaçlı olarak kullanılır. 

Kavuniçi, sakral çakranın rengidir. Enerjiyi adım adım oluşturur, blokajları çözer ve neşe saçar. Bu rengi sevenler daha dışa dönüktür ve yaratıcıdır. Dalak, kuru ciltler, sinüsler, kas sarkmalarında şifa amaçlı kullanılır. 

Sarı güneşi çağrıştırdığı için sevinç ve neşeyi temsil eder. Karın çakrasının rengidir. Güçlendirici özelliği vardır. Sinirleri güçlendirir, mide gazı, egzama, lenf drenajı, cilt problemleri, aşırı yorgunluk gibi durumlarda kullanılır. 

Yeşil, kalp çakrasının rengidir. Doğa titreşimleriyle huzur ve sakinliği; mavi gökyüzü ile melankolik titreşimleri çeker. Dengeler, sakinleştirir, fiziksel ve zihinsel dengeyi kurar, derin huzur ve dinginlik sağlar. Akne tedavisinde, kalp ve kalp kası, morluklar ve pigmentasyon için kullanılır. 

Mavi, boğaz çakrasının rengidir. Enflamasyonu önleyicidir. Uyku problemlerinde, güneş yanıklarında, diş rahatsızlıklarında, kaşıntılarda, larenjit gibi durumlarda kullanılır. Hiperaktif durumları kontrol altına alır. 

İndigo alın çakrasıdır. Konsantrasyonu artırır, sakinleştiricidir ve detoks etkisi vardır. Lenfatik sistemi güçlendirir, kasları dengeler, kanamayı durdurur, damarları büzer. Gözler, kulaklar, burun, sinüsler, boğaz, ciğerler ve migren üzerinde etkilidir. 

Mor, tepe çakrası rengidir. Daha çok ilham verici özelliği vardır. Enerjiyi daha üst titreşimlere taşıyan, ruhsal çalışmaları güçlendiren, sinirleri gevşeten, ağrıları dindiren özelliğe sahiptir. Sinir sistemi ile ilgili sorunlarda, lenf drenajı, akne tedavisi, kas gevşetici, romatizma ve siyatik tedavisinde, iltihap giderici olarak kullanılır.

Müzik ilaçlar gibi reçeteye yazılabilir mi? 

Müzik terapisi genellikle zihinsel ve duygusal sağlığı geliştirmek için kullanılırken, kalp yetmezliği gibi fiziksel sağlık sorunları olan kişilerin yaşam kalitesini de iyileştirebilir.  

Amerikan Kardiyoloji Koleji'nin Dünya Kardiyoloji Kongresi ile Birlikte Yıllık Bilimsel Oturumunda sunulan araştırmaya göre, erken enfarktüs sonrası anjina olarak bilinen kalp krizinden hemen sonra göğüs ağrısı atakları yaşayan hastaların, günde 30 dakika müzik dinledikleri takdirde, kaygı ve ağrı düzeylerinin önemli ölçüde daha düşük olduğu gözlendi.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, müzik dinlemenin kalbe iyi geldiğinin kanıtlandığı araştırmenın detayları hakkında şu bilgileri verdi:

“Araştırmacılar, Sırbistan'daki bir tıp merkezinde kalp krizi ve erken enfarktüs sonrası anjina teşhisi konan 350 hastayı ele aldı. Hastaların yarısı rastgele standart tedaviye, yarısı ise standart tedaviye ek olarak düzenli müzik seanslarına alındı. 

Katılımcılardan, dinlenirken oturur pozisyonda gözlerini kapatmalarını (tercihen) ve 30 dakika boyunca önceden belirlenmiş müzikleri dinlemeleri istendi. Hastalar bu günlük dinleme seanslarına yedi yıl boyunca devam ettiler ve bu seansları bir günlükte kayıt altına alarak belgelediler. Katılımcılar ilk yıl için her üç ayda bir ve daha sonra yılda bir kez takip değerlendirmeleri için tıp merkezine döndüler.  

Yedi yılın sonunda müzik terapinin tek başına standart tedaviye göre anksiyete, ağrı hissi ve ağrı sıkıntısını azaltmada daha etkili olduğu bulundu. Müzik terapi alan hastalar, standart tedavi görenlere göre ortalama üçte bir oranında daha düşük anksiyete skorlarına sahipti ve yaklaşık dörtte bir oranında daha düşük anjina semptomları bildirdiler. Bu hastalarda ayrıca, kalp yetmezliği oranında yüzde 18'lik bir azalma dahil olmak üzere, belirli kalp rahatsızlıklarının oranları önemli ölçüde daha düşüktü.

Oranlar şöyleydi: 

- Yüzde 23 daha düşük kalp krizi  

- Yüzde 20 daha düşük koroner arter baypas greft ameliyatına ihtiyaç duyma 

- Yüzde 16 daha düşük kardiyak ölüm.”

ŞİFA NOTALARI 

Müziğin kalbe iyi geldiğini ispatlayan başka araştırmalar da var. Prof. Dr. Nurkalem, bu araştırmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Örneğin, Massachusetts General Hospital'da, 30 dakika boyunca müzik dinleyen yatağa bağımlı kalp hastalarının, müzik dinlemeyenlere göre daha düşük kan basıncına, daha yavaş kalp atış hızına ve daha az sıkıntıya sahip olduğu bulundu.  

Wisconsin-Milwaukee Üniversitesi'nde başka bir ekip, sessiz bir ortamda sadece 20 dakika dinlendirici müzik dinleyen kalp krizinden kurtulanların, müziksiz sessiz bir odada dinlenenlere göre sağlıkları konusunda daha az endişeli olduklarını buldu.

Minneapolis'teki Abbott Northwestern Hastanesi'nde, kalp ameliyatı geçirdikten hemen sonra müzik dinleyen kadın ve erkekler, sessizce dinlenenlere göre daha az endişeli ve daha az ağrıya sahip olduklarını bildirdiler.

Baltimore'daki Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi'nde, araştırmacılar, sağlıklı gönüllüler müzik dinlerken, önkoldan kan akışını ölçtüler. Gönüllüler neşe uyandıran müzikleri  dinlerken kan akışı önemli ölçüde arttı ve kaygı uyandıran müzikler dinlerken azaldı.

Hong Kong'da yapılan bir çalışmada, dört hafta boyunca günde 25 dakika rahatlatıcı müzik dinleyen yaşlı gönüllülerin sistolik basınçları (bir tansiyon ölçümünün en yüksek rakamı) 12 puan ve diyastolik basınçları (en alttaki rakam) 5 puan düşerken, müzik dinlemeyen bir kontrol grubunun kan basıncında hiçbir değişiklik görülmedi.”

Müziğin kalp rahatsızlıkları üzerindeki etkilerini analiz eden çok az çalışma olduğunu belirten Prof. Dr. Nurkalem, bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor .

Yorumlar