Yeniçağ

1. Ulusal Apiterapi Kongresi sona erdi

1. Ulusal Apiterapi Kongresinde; bal, polen, bal mumu, arı sütü, propolis, arı zehiri ve diğer arı ürünlerinin sağlık koruyucu ve iyileştirici olarak kullanıldığı geleneksel bir terapi yöntemi o

1. Ulusal Apiterapi Kongresi sona erdi

Apiterapi konusuna akademik ilgiyi arttırmak ve toplumsal bilincin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen "Ulusal Apiterapi Kongresi" sona erdi.

Beykoz'da bir otelde uluslararası katılımla gerçekleştirilen kongrede, konunun uzmanları bal, polen, bal mumu, arı sütü, propolis, arı zehiri ve diğer arı ürünlerinin sağlık koruyucu ve iyileştirici olarak kullanıldığı geleneksel bir terapi yöntemi olduğu belirtilen apiterapiyi anlattı.

APİTERAPİ NEDİR?
Apiterapi, arı poleni, bal, arı tutkalı, arı sütü, balmumu ve arı zehri gibi bal arısı ürünlerinin terapatik kullanımını içerir. Apiterapinin en yaygın olarak bilinen ve en iyi şekilde uygulanan yöntemi Arı Zehri Terapisidir. Bu terapi arı iğnelerinin medikal olarak kullanımını içerir. Arı zehrinin iltihaplanmaları azalttığı ve vücudun bağışıklık sistemini geliştirdiği düşünülmektedir. Birçok kişi apiterapiden bahsederken Arı Zehri Terapisini kastetmektedir.

20 Doktor Apiterapi Eğitim Sertifika Aldı 

Apiterapi Derneği, Beykoz Kaymakamlığı, Beykoz Belediyesi, Medipol Üniversitesi, Beykoz Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Yöntem iş birliğiyle düzenlenen kongrede, apiterapi alanında uzmanlaşarak apiterapi merkezlerinde görev almak isteyen 20 doktor, "Apiterapi Eğitim Sertifikası" aldı.

Kongrede, katılımcılar apiterapinin ulusal ve uluslararası alanda sağlık ve ticaret açısından önemine değinen konuşmalar yaptı.

APİTERAPİ NASIL YAPILIR?

Bal arısı zehri kırktan fazla aktif madde içerir. Bu aktif maddelerinin çoğunun fizyolojik etkileri vardır. Arı zehrinde en fazla miktarda bulunan bileşen iltihap sökücü özelliği olan melitindir. Bu madde vücudun kortisol üretmesini sağlar. Kortisol vücudun kendi kendine iyileşmesine yardımcı olan bir ajandır. İltihap sökücü özelliği olan melitin hidrokortisoldan 100 kat daha etkilidir. Paul L. Cerrato’nun makalelerinde deneylerin melitinin vücuttaki iltihaplı reaksiyonları yavaşlatabileceğini gösterdiği belirtilmektedir. Bu nedenle arı zehri romatizmalı arterit gibi iltihaplı sağlık durumlarının tedavisinde etkili olabilir. Farmakolojik etkileri olabilen diğer bileşenler arasında sinir iletimini geliştiren apamin; iltihap sökücü ve analjezik özelliği bulunan adolapin ve depresyonda önemli bir rol oynayan norepinefrin, dopamin ve seratonin gibi diğer sinir taşıyıcılar yer alır.

Arı Zehri Terapisi en sık bağışıklık sistemi hastalıkları ve iltihaplı rahatsızlıklar için uygulanır. Terapinin tedavilere karşı dirençli MS belirtilerinin hafifletilmesinde kullanılması umut vericidir. MS rahatsızlığı bulunan 1.300’den fazla kişi terapinin yorgunluk ve kas ağrılarını iyileştirmesinin yanı sıra istikrarı da sağladığını söyleyerek tedaviye destek olmak üzere Amerikan Apiterapi derneğine yazılar göndermiştir.

Tedavi için bir arı cımbız ile kavanozdan veya kovandan alınır ve vücutta arı iğnesinin batırılacağı yerde tutulur. Arının iğnesi 10-15 dakika kadar vücutta bırakılır. Bir seansta batırılan iğne sayısı ve seansların sıklığı hastanın dayanıklılığına ve sağlık sorunun doğasına bağlı olarak değişir. Eklem iltihabı için hastanın iki ile beş seans arasında değişen sayıda seansa ihtiyacı olabilir ve bir seansta iki veya üç iğne batırılır. Arterit gibi daha kronik bir rahatsızlığın tedavisi için bir seansta birkaç tane iğne batırılır ve seanslar 3 ay süre ile haftada iki veya üç defa olmak üzere uygulanır. MS tedavisi daha fazla çaba gerektirir. MS rahatsızlığına karşı terapiyi deneyenler terapinin işe yaramaya başlaması için altı ay süre ile haftada iki ve üç kez uygulanması gerektiğini belirtiyor. Terapiyi uygulayan doktorlar ortalama olarak haftada bir veya iki iğne uygular. İğnelerin sayısı tedavi edilen rahatsızlığa bağlı olarak seans başı bir ile otuz arasında değişiklik gösterebilir. Bu terapiyi uygulayan doktorlar canlı arı kullanmaz. Bunun yerine arı zehri enjektör formundadır ve cildin altına enjekte edilir. Daha fazla iğnenin veya enjektörün kullanılması halinde bir seanslık terapinin süresi uzar.

- "Her zaman arıcılarımızın yanındayız"

Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcısı Salim Öztürk, ilçede arıcılığın gelişmesi ve balda kalitenin artması için arıcılığa her yıl destek verdiklerini söyledi.

Balın milli servet olduğuna inandıklarını belirten Öztürk, "İlçemizdeki arıcılara her yıl dünya standartlarında kovan dağıtıyoruz. Bugüne kadar 5 bin 800 kovan dağıttık. Hedefimiz 15 bin kovan. Verdiğimiz desteklerle balda kalite arttığı gibi arı ürünleri de çeşitlenecek. Ülkemizde de uygulanacak olan apiterapiyle nice hastalara şifa verilmesini diliyorum.” diye konuştu.

Bal üreticisi Saim Ahmet Gürel ise tamamlayıcı tıp olan apiterapi için bal üreticilerine düşen görevin, kaliteli arı ve arı ürünleri ilgililerine sunmak olduğunu vurguladı.

Gürel, hastanelerde apiterapi bölümlerinin açıldığını kaydetti.

- "Propolisin kanser tedavisinde kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor"

Ahmet Yaşar Dilmaç ise balın sahte olup olmadığının laboratuvar ortamında anlaşılabileceğini ifade etti.

Tüketicilerin bazı kriterlerle de kaliteli balı sahtesinden ayırabileceğine işaret eden Dilmaç, "Tüketici, bal alacağı zaman fiyat kriteri belirlemeli, yani 35 liranın altında olan balın doğal olma ihtimali yoktur." dedi.

Arı ürünlerinin insanları hastalıklardan koruduğunu söyleyen Dilmaç, "Arı ürünlerini ilk etapta koruyucu ürünler olarak kullanılmalıi. Doğal üretim olduğu takdirde balı belli dozları aşmayacak şekilde şeker, astım ve bronşit gibi hastalıkları olan insanlar kullanabilir. Ayrıca arıların bitki sap, yaprak ve tomurcuklarından topladığı güçlü antibakteriyel ve antioksidan etkilere sahip bir ürün olan propolisin kanser tedavisinde kullanımına yönelik ciddi çalışmalar yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kongre kapsamında, "Türkiye-Ukrayna Apiterapi Zirvesi" de gerçekleştirildi.

Yorumlar