Yaşam

Terminal filminin gerçek kahramanı havalimanında öldü

Ünlü Yönetmen Steven Spielberg'in "Terminal" filmine ilham veren Mehran Karimi Nasseri, Fransa'nın başkenti Paris'e yakın Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı'nda hayata veda etti.

Terminal filminin gerçek kahramanı havalimanında öldü

Sinemanın dahi yönetmenlerinden Steven Spielberg'in sinema şaheserlerinden Terminal filmine ilham veren 1945 İran doğumlu Mehran Karimi Nasseri, annesini bulmak için İngiltere'ye giderken havalimanında yıllarca yaşamak zorunda kalmıştı. Yolu İngiltere, Almanya, Hollanda, Belçika ve Fransa'den geçen talihsiz İranlı, Paris'e yakın Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı'nda uzun süre mahsur kaldı.  Talihsiz İranlı sığınmacı aynı havalimanında dünya hayatına gözlerini yumdu.

Fransız basınının bir havalimanı yetkilisine dayandırdığı habere göre, "Sir Alfred" lakabıyla bilinen Nasseri, 1988-2006 yıllarında yaşadığı Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı'nın 2F terminalinde saat 12.00 sularında doğal sebeplerle öldü.

1945 İran doğumlu Nasseri, annesini bulmak için çıktığı yolda İngiltere, Almanya, Hollanda ve Belçika'dan geçtikten sonra Fransa'ya gelmiş, Paris'e yakın Roissy-Charles-de-Gaulle Havalimanı'nda kalmaya başlamıştı.

Nasseri, 1999'da Fransa'da mülteci statüsü ve oturma izni aldı. 2006'da hastaneye kaldırılan Nasseri, akabinde bir yardım kuruluşuna bağlı sığınma evinde, ardından bir otelde yaşadı.

Nasseri'nin birkaç hafta önce yeniden havalimanına geldiği kaydedildi.

MEHRAN KARİMİ NASARİ KİMDİ?

Kehran Karimi Nasseri, 1942 doğumlu iran vatandaşıdır.

1977'de İran Şahı Rıza Pehlevi aleyhine gösteri düzenlediği için ülkesinden ihraç edildi. Avrupa Başkentlerini dolaşarak kendine yeni bir yuva aramak zorunda kaldı. Gittiği her ülkede sığınma talebine olumlu yanıt alamayan talihsiz İranlı, 4 yıl sonra Belçika'dan olur aldı ve 6 yıl o ülkede yaşadı. İngiliz (Britanyalı) annesi onun Birleşik Krallık'ta yaşamasını istiyordu. Kehran Karimi Nasseri İngiltere'ye gitmek üzere yola çıktı. Trenle Paris'e giderken  evrakların bulunduğu çantayı çaldırdırdı ve eksik evraklarla birlikte Charles de Gaulle havaalanına geldi. Evraklarının tam olmamasına rağmen havaalanı yetkilileri ondan kurtulmak için olsa gerek, İngiltere uçağına binmesine izin verdiler. Ancak belgeleri eksik olduğu için İngilizler, Nasseri'yi Heatrow Havalimanı'na kabul etmeden Paris'e geri yolladılar.  

Nasseri, geri gönderildiği Charles de Gaulle havaalanınfa  ülkeye yasadışı yollardan girmeye çalışmaktan tutuklandı. Evrakları olmadığı için anlattıklarına inanan olmadı.  Belgeleri olmadığı için Fransızlar'ın yetkililer Nasseri'yi gönderecek bir ülke bulmadılar ama Paris'e girişine de izin vermediler.

Fransa mahkemeleri uzun süre Nasseri'ye ne geçici vize ne de mülterci statüsü verdi. Belçikalı yetkiler ise ona gerekli evrakları çıkartabileceklerini ancak belgeleri kendisinin gelip alması gerektiğini belirttiler. Nasseri ne Belçika'ya gidebildi ne Paris'e girebildi. Charles de gaulle havaalanının 1 numaralı terminalinde 1988'den 2006'ya kadar yaşamak zorunda kaldı. 

18 yıl terminal banklarında yaşadı. Bu arda havaalanı çalışanlarıyla kaynaştı, onlarla birlikte yemek yedi. 

1995 yılında Belçika Nasseri'ye bir devlet görevlisinin gözetimi altı nda yaşayabilme imkanı tanıdı. Nasseri İngiltere'de yaşamak istediği için bu teklifi reddetti.

1999'da Fransa, Nasseri'ye geçici oturma izni teklif etti ancak Nasseri belgelerde iranlı oldupu belirtildiği için bu teklifi de reddetti çünkü ülkesinden atıldığı için İranlı görünmeyi kabul etmiyordu. 

Nasseri 2006 yılında rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Hastaneden çıkınca Charles de Gaulle havaalanının Kızılhaç'a ait bölümünde tedavisi sürdürüldü.  Daha sonra havaalanına yakın bir otelde kalmasına izin verildi.   2007 yılında Fransa'da bir hayır kurumunun evsizler için açtığı binaya yerleştirildi. 2022 yılında havalimanına dönüş yaptı ve orada hayata gözlerini yumdu.

Yorumlar