Sağlık

Koronavirüs kaynaklı MIS-C nasıl tedavi edilir?

Covid-19 enfeksiyonunun çocuklarda neden olduğu, MIS-C hastalığı tedavi edilmesi mümkün bir hastalıktır. Uygun şartlarda tedavi edildiğinde kalıcı hasar bırakmaz”

Koronavirüs kaynaklı MIS-C nasıl tedavi edilir?

Medical Park Çanakkale Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mesut Kılınç, “MIS-C hastalığının genellikle corornavirus (koronavirüs) enfeksiyon sonrası, çocuklarda görülen bir tür sendrom. Yapılan son çalışmalar ışığında kalbe ve diğer dokulara zarar verebildiği kanıtlanan bu sendrom, koronavirüs enfeksiyonu sonrası ortalama 4-6 hafta içinde ortaya çıkabilir. Nedeni tam bilinmeyen bu hastalığın belirtileri yüksek ateş, karın ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, ishal, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, kollarda ve bacaklarda döküntüler, ağız ve dudaklarda çatlamalar olarak sıralanabilir“ şeklinde konuştu.

MIS-C TANISI KONULAN ÇOCUKLARDA PCR TEST SONUCU NEGATİF ÇIKIYOR

MIS-C tanısı konan çocukların çoğunda SARS-CoV-2'ye karşı antikorlarının pozitifken PCR sonuçlarının negatif çıkıyor.

Bir diğer endişe konusu ise MIS-C geliştiren çocukların yüzde 52'sinde altta yatan herhangi bir hastalık olmamasıdır. Bu durum, sendromun öngörülemez olduğunu düşündürmektedir

OBEZ ÇOCUKLARIN YÜZDE 50’SİNDE MIS-C HASTALIĞINA RASTLANDI

Yapılan araştırmalara istinaden, aşırı kilolu veya obez olan çocukların yüzde 50’sinde MIS-C’ye rastlandı. MIS-C hastalığı olan çocuklarda obezite ve astım da sıkça görülür. Covid-19'lu çocuklarda üst solunum semptomları görülürken, MIS-C sendromunda yüzde 100 oranında ateş, yüzde 68 oranında kusma ve yüzde 73 oranında karın ağrısı görülebilir. Karın ağrısı o kadar şiddetlidir ki, bazı vakalarda çocuk hastaların apandisit veya pankreatit olduğu düşünülebilir. MIS-C sendromu olan çocuklarda kalp problemleri de olabilir, kalp tutulumunun uzun vadeli etkileri ise şu anda bilinmediğinden yakın takip önemlidir. Son zamanlarda ise vakaların 3 yaşına kadar indiği ile ilgili veriler mevcuttur.

 MIS-C HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELER

Hastalığın nadir görülmesine rağmen, ciddi bir durum olması nedeniyle bulgularının iyi bilinmesinin, ailelerin hekimlere yardımcı olması önemli. Önceden geçirilmiş (genellikle 2-4 hafta önce) veya yeni geçirilmekte olan Covid-19 enfeksiyonu ya da Covid-19 enfekte kişi ile temas öyküsü olan kişilerde dirençli ateş başta olmak üzere MIS-C hastalığında görülen bulguların bir kısmının olması durumunda bu hastalıktan şüphelenilerek hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.

  • En önemlisi 24 saatten uzun 38 derecenin üzerinde dirençli ateşin varlığı,
  • Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi mide bağırsak sistemi ile ilgili bulgular,
  • Vücutta döküntülerin olması,
  • Gözlerde çapaklanma olmadan kızarıklıklar, kanlanmaların olması (konjonktivit),
  • Mukoz membranların tutulumu (çatlamış dudaklar, kırmızı-çatlak dil vb.),
  • Baş ağrısı,
  • Solunumsal sorunlar (hızlı soluma, nefes almada zorlanma),
  • Kas, eklem ağrıları,
  • El ve ayak derileri başta olmak üzere ciltte soyulmalar.

HANGİ DURUMLARDA MIS-C SENDROMUNDAN ŞÜPHELENİLMELİ?

Hastalığın semptomlarının uzun süreli ateş (dört veya daha fazla gün), kırmızı gözler, vücutta döküntü, avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kızarma veya soyulma, şiddetli karın ağrısı, kusma veya ishal oluyor. Bu tür durumda hemen uygun sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün 1 Eylül’de yayımladığı Covid-19 (SARS-CoV-2 Enfeksiyonu) Çocuk Hasta Yönetimi ve Tedavi Rehberi istinaden değerlendirme yapılması gerekiyor.

MIS-C sendromunun görülme sıklığı

Net olarak dünyada ve ülkemizde MIS-C sayılarını veren bir çalışma henüz mevcut değil. Ancak yapılan küçük bölgesel çalışmalarda, yatış gerektiren çocuk Covid-19 vakalarının yüzde 6 ile 20’si arasındaki bir kısmını MIS-C’li çocukların oluşturduğu ve bunlar arasında yoğun bakım ünitesi bakımına ihtiyaç duyan yüzde 1-2 MIS-C hastası bulunduğu bilgisi mevcuttur.

MIS-C İYİ TEDAVİ EDİLİRSE KALICI HASAR KALMIYOR

MIS-C hastalığının tedavi edilmesi mümkün bir hastalık. İyi tedavi edildiğinde kalıcı hasar bırakmayan bu hastalık, tedavi edilmeyen kişilerde ise başta koroner damarlar olmak üzere birtakım ciddi sağlık problemleri oluşturabilir. Bu hastaların özellikle çocuk kardiyolojisi ve çocuk enfeksiyon hastalıkları gibi bölümler tarafından, hem tanı ve tedavi aşamasında hem de tedavi sonrası dönemde takip edilmesi gerekir. 

Yorumlar