Yurt

Siyasi Partilerin Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı karnesi

CİSÜ Platformu, siyasi partilerin seçim bildirgelerini CSÜS hakları açısından değerlendirdi. İşte Siyasi Partilerin Cinsel Sağlık Karnesi

Siyasi Partilerin Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı karnesi

 Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu, seçime günler kala siyasi partilerin seçim beyannamelerini ‘cinsel sağlık ve üreme sağlığı’ hakları açısından değerlendirdi. Partiler, İstanbul Sözleşmesi, kürtaj hakkı, HPV aşısı, HIV, LGBTİ+ hakları, AIDS ve kadına şiddet konuları açısından ele alındı.  

AK Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin Ortak oluşturduğu Millet İttifakı, Yeşil Sol Parti (YSP) ve Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) seçim beyannamelerinin tümünde kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair talepler dile getiriliyor. HPV aşısının ulusal aşı programına alınması, Millet İttifakı Ortak Politikalar Metni ve YSP’nin seçim beyannamesinde yer alıyor. İstanbul Sözleşmesi ve kürtaj hakkı konuları ise sadece YSP ve TİP’in beyannamesinde belirtiliyor. Hiçbir parti veya ittifakın beyannamesinde de HIV ve AIDS’e dair bir vaat bulunmadığı dikkat çekiyor. 

AK Parti Seçim Beyannamesi’nde kürtaj, cinsel, üreme, HPV, HIV, AIDS, İstanbul Sözleşmesi ve LGBTİ+ ifadelerine yer verilmediği görülüyor. Beyannamede; normal doğum teşvik kampanyası başlatılacağı vurgulanıyor ve her gebeye bir ebe projesinin sözü veriliyor. Vaatler arasında 2028 yılına kadar anne ölüm oranlarını yüz binde 10’un altına, bin canlı doğumda bebek ölüm hızının en az 7’ye düşürmek, anne dostu hastane sayısını artırmak, aşılama oranını yeniden yüzde 98’in üzerine çıkarmak yer alıyor. Bildirgede ayrıca istismara maruz kalan çocuklar için kurulan Çocuk İzlem Merkezleri’nin (ÇİM) tüm şehirlerde hizmete gireceğine dikkat çekiliyor. AK Parti, şiddet mağdurlarına hizmet sunan birimlerin kapasitesinin artırılacağı ve bu alanda farkındalık programlarının yaygınlaştırılacağını belirtirken, çocuklarda mahremiyet bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının hayata geçirileceğini vurguluyor. 

 CHP, Deva, Demokrat Parti, Gelecek, İyi Parti, Saadet Partisi’nin Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde ise anne-bebek sağlığı izlemelerini daha güvenli ve yaygın hale getirmek amacıyla perinatal merkezler kurulacağı belirtiliyor. Sağlık merkezlerinde kadın sağlığı, üreme sağlığı, aile planlaması, kadın hastalıkları konularında düzenli aralıklarla eğitimler verileceği, engelli kadın ve çocuklara sağlık hizmetlerinin ücretsiz ve ihtiyaç halinde yerinde verileceği belirtiliyor. Kadına yönelik şiddete karşı özel yetkili mahkemeler ve Yargıtay’da ayrı bir ceza dairesi kurulacağı belirtilen metinde “kürtaj” ve “cinsel sağlık” ifadelerinin geçmediği görülüyor. “Cinsel istismar/suistimal/şiddet”, “üreme sağlığı”, “HPV aşısı”nın yer aldığı metinde “HIV”, “AIDS”, “İstanbul Sözleşmesi”, “LGBTİ+” ifadeleri yer almıyor. Metinde HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınacağı ve kadın hijyen ürünleri üzerindeki vergi yükünün azaltılacağı sözleri veriliyor.

 Yeşil Sol Parti ise İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar hayata geçirilmesi için gerekli adımları atacakları sözünü veriyor. Beyannamede, haksız tahrik indirimi gibi cezasızlığa neden olan uygulamaları mevzuattan kaldıracakları ve bu alanda ceza kanunlarında ayrı bir kategori olarak düzenleyecekleri belirtiliyor. Ayrıca kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel ve fiziksel şiddet davalarına bakacak ihtisas mahkemelerinin kurulmasını sağlayacakları ifade ediliyor. YSP’nin seçim beyannamesinde “kürtaj” kelimesi iki defa geçiyor ve “Yasal olmasına rağmen ulaşılamaz olan kürtaj hizmetinin yeniden ücretsiz ve ulaşılabilir olmasını sağlayacağız” vaadinde bulunuluyor. Üreme sağlığı hizmetlerinin, talep eden herkes için erişilebilir ve ücretsiz olmasını sağlama sözü verilen metinde, HPV aşısının ulusal aşı programına alınacağı da dile getiriliyor. Ayrıca LGBTİ+’ların ihtiyaç amaçlı sağlık hizmetlerinin ve harcamalarının kamusal olarak karşılanmasını sağlama sözü veriliyor. 

 TİP’in seçim beyannamesinde ise “kürtaj” ve “cinsel sağlık” ifadeleri yer alıyor. Kürtajın ücretsiz uygulanacağı ve her kadının cinsel sağlık, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, doğurganlık ve doğum kontrolü yöntemleri hakkında sağlıklı ve anadilinde bilgiye ve hizmete erişimini ve önleyici tedavileri ücretsiz ve yaygın olarak sağlanacağı belirtiliyor. “HPV aşısı” metnin içinde geçmese de HPV, mamografi alanlarındaki tetkiklerin ücretsiz yapılacağı vurgulanıyor. LGBTİ+’ların sağlık hizmetine erişimde yaşadığı ayrımcılıklara son verileceği belirtilirken, intersekslerin yasal olarak tanınmaları ve sağlık haklarına ilişkin düzenlemeler yapma ve cinsiyet uyum ameliyatı ile hormon tedavilerine erişim kolaylığı sağlayarak bunların sigorta ve sağlık güvencesi kapsamı altına alınması için bürokratik engelleri kaldırma sözü veriliyor. Üç trans milletvekili adayı olan TİP’in bildirgesinde İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönüleceğine ve şiddete maruz kalan kadınlara istihdam önceliği ve sosyal konut hakkı sağlanacağına da dikkat çekiliyor. 

CİSU Platformu nedir?  

CİSÜ Platformu, cinsel haklar ve üreme haklarının temel insan hakları kapsamına girdiği kabulüyle; cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine hiçbir ayrımcılık olmadan erişimi desteklemek üzere çalışan; ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar, meslek örgütleri ve akademisyenlerin bir araya gelerek bireyin özel hayatında ve kamusal alanda ortak savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. CİSÜ Platformu 2013-2018 yılları arasında Kahire +20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Platformu adıyla çalışma yürütmüştür. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı tarafından desteklenen “Türkiye’de Üreme Hakları ve Sağlığı Platformunun Güçlendirilmesi” projesi kapsamında 2020 yılı şubat ayı itibariyle Platform çalışmaları yeniden aktive olmuştur. Platform cinsel sağlık ve üreme sağlığı, aile planlaması, kadın sağlığı, halk sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, engellilik, sığınmacı ve mülteciler, gençlik ve hukuk alanında çalışmakta olan sivil toplum kuruluşları ve bireysel üyelerden oluşmaktadır. 

Yorumlar