Ekonomi

Türkler daha az süt içiyor ve daha az et yiyor

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, dünyada kişi başı yıllık 300 litre süt, 11 kilogram et alındığını, Türkiye'de ise bu rakamların sütte 220 litre, ette ise 15 kilogram olduğunu belirtti.

Türkler daha az süt içiyor ve daha az et yiyor

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SETBİR olarak yeni yıla, yeni umutlarla girdiklerini söyledi.

Geçen yılı 18,5 milyon ton süt, yaklaşık 1 milyon ton et üretimiyle bitirdiklerini kaydeden Tezel, "Öyle ümit ediyoruz ki 2018 yılı gerek sektörün gerekse Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu üretimin üzerinde bir üretime hazırlıklı girmesiyle daha ümitli bir yıl olacak." dedi.

Tezel, yeni yılda sektörde gelmeleri gereken belli noktaların, aşmaları gereken birtakım engellerin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye'de henüz yılda 220 litre kişi başı süt tüketiyoruz. Bu, dünya ortalamasında 300 litrelerde. Aradaki açığı kapatmalıyız. Bununla birlikte et tüketimi de dünyada 11 kilogram, ABD'de 80 kilogram, Avrupa Birliği'nde (AB) ortalama 45 kilogram kırmızı et tüketimi varken, biz maalesef hala 15 kilogramlardayız. Bu açıkları, hayvansal protein ihtiyacımızı kapatıyor olmamız lazım. Daha az hastane, daha uzun emeklilik ömrü için bu elzem. Türkiye nüfusu bugün için genç bir nüfus. Ortalama yaşımız 31. Ancak çalışan nüfusumuz, 15 yaş ve 64 yaş arasında. Bu da yaklaşık olarak yüzde 68. Ekmek kazanan, ülkeye bakan bu nüfusu korumamız lazım. Bu ülkenin çocuklarını geleceğe sağlıklı nesiller olarak yetiştirebilmemiz için mutlaka hayvansal proteinden yana zengin bir beslenme anlayışı ile besliyor olmamız lazım. Bunun için de daha çok süt ve daha çok et tüketmeliyiz."

2016 yılını 18,5 milyon ton süt üretimi ile kapattıklarını, 2017 yılında bu rakamda çok fazla bir değişikliğin olmadığını vurgulayan Tezel, bu yılın sonunda söz konusu rakamın 19 milyon tonlara ulaşmış olacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.

- Et fiyatları

Tezel, 2017 yılında et fiyatlarının çok konuşulduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Ette şöyle bir problemimiz var; Türkiye'nin temel meselesi aslında ette et besi işletmelerinin şu anda büyük oranda boş olması. Hükümetimiz son yıllarda ciddi bir gayret içinde bu açığı ithalat yoluyla kapatmaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta sayın Bakan'ın da açıkladığı gibi aslında bu ithalatla çözülemeyecek bir sorun. Ancak bu dönemi bu şekilde aşmak gerekiyordu fakat bu yıl bakanlığımız bir müjdeli haber verdi, buzağı ölümleri ve hayvan hastalıklarıyla mücadele yılı olarak ilan edildi bu yıl. Dolayısıyla biz buradan eğer başarılı çıkabilirsek yaklaşık 750 bin baş varlığı zaten kendi sürülerimizden elde etme imkanımız var."

- "Türkiye'de süt sıkıntısı yok"

Türkiye'de süt sıkıntısı yaşandığına dair söylentilere değinen Tezel, "Çok şükür ki Türkiye'de süt sıkıntısı yok." ifadesini kullandı.

Tezel, dünyada 800 milyon ton, AB'de 165 milyon ton, Türkiye'de ise 18,5 milyon ton süt üretimi olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Yani dünyanın yüzde 2,3'ü, AB'nin yüzde 11'i kadar üretimimiz söz konusu. Yani iyi bir noktadayız. Ancak bizim temel problemimiz kayıt dışını halledebilirsek ve istenilen şekilde tüketicimize süt ürünlerini işleyerek ulaştırabilirsek biz bu açığı kapatırız. Elbetteki hiçbir zaman süt gibi temel bir besin maddesine 'yeterli' dememeliyiz. Daha çok daha çok artırmalıyız. Bakanlığımızın çok ciddi bir vizyonu var ve bunun peşindeyiz hep beraber gerek kamu gerek sektör. 2023'te 23 milyon ton hedefimiz var, bunun peşinde koşuyoruz hepimiz. Tabii ki Türkiye'nin artan nüfusu içinde daima süt ve et üretimimizi artırıyor olmamız gerekiyor."

****

Günde ortalama 250 ton açık süt satılan İstanbul'da 2017 yılında 91 bin 250 ton açık süt satışı gerçekleştirildi.

İstanbul Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, şehirde her şeyi hazır alan tüketicinin artık gün geçtikçe doğal ve katkısız ürünlere yöneldiğini kaydederek, katkısız ve hakiki ürünlerin daha sağlıklı, daha lezzetli ve daha faydalı bulunduğunu anlattı.

Tüketicilerin son yıllarda ciddi şekilde tercih etmeye başladığı ürünlerden birisinin açık süt olduğunu dile getiren Yılmaz, 2 bini İstanbul Umum Gezici Sütçüler Esnaf Odası'na kayıtlı toplam 3 bin sütçünün her gün İstanbul sokaklarında günlük ve taze süt sattığını söyledi.

Yılmaz, bu sütçülerin ürünleri Trakya, Silivri, Çatalca, Çorlu gibi yerlerdeki mandıralardan soğutması bulunan çelik depolarla getirdiğini ifade ederek, her sütçünün belli bölge ve müşterileri olduğunu, haftanın belirli günlerinde söz konusu yere gelerek satış yapıldığını ve İstanbul halkının bu sistemden memnun olduğunu aktardı.

Sağlık uzmanlarının vatandaşlara bu sütlerden almasını önerdiğini vurgulayan Yılmaz, bu sütlerin daha sağlıklı olduğunu, on dakikalık bir kaynatma ile hiçbir vasfını yitirmeden içilebilecek noktaya geldiğini söyledi.

- "Son 3 yıldır altın çağını yaşıyor"

Yılmaz, İstanbul'da her gün 250 ton taze ve açık sütün satıldığını kaydederek, "İstanbul'daki sütçüler son 3 yıldın altın çağını yaşıyor." dedi. Başkan Yılmaz, günde ortalama 250 tondan hesap edildiğinde 2017'de 91 bin 250 ton süt satışı gerçekleştirildiğini bildirdi.

İstanbul'da satılan açık süt miktarının her yıl arttığını dile getiren Yılmaz, halkın birbirine tavsiye etmesiyle açık süt kullanımının daha da yaygınlaştığını aktardı.

Yılmaz, bu rakamın gelecek dönemde daha da artacağını belirterek, bu satışların sağlıklı olup olmadığına dair zaman zaman hem birliğin hem de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın denetlediğinin altını çizdi.

Süt üretiminin yapıldığı yerlerin de denetlendiğini vurgulayan Yılmaz, olumsuz bir durum olması halinde hem bakanlığın il ve ilçe müdürlüklerine hem de İSTESOB'a şikayette bulunulabileceğini aktardı.

Yılmaz, "Eskiden dağıtım sıkıntılıydı ve istenilen şekilde sağlıklı değildi. Ancak şimdi sütçüler soğutma sistemli çelik tanklarla sütlerin dağıtımını gerçekleştiriyor." diye konuştu.

- "Günlük 500 ton satış rakamına ulaşılır"

Yılmaz, sokakta satılan açık sütlerin yağının alınmadığını kaydederek, "Bu sayede vatandaşlarımız hem kaymak hem de yoğurt yapabiliyor. Halbuki kapalı satılan sütler böyle değil." ifadelerini kullandı.

Sokak sütçüleri sayesinde üreticilerin ürününün tek aracıyla tüketiciye ulaştığını dile getiren Yılmaz, bu sayede aracı azaldığı için üreticinin daha fazla kazandığını, köylülerin mallarının değerli olduğunu bildirdi.

Yılmaz, sokakta satılan sütün hem üreticiyi hem satıcıyı hem de tüketiciyi memnun ettiğini belirterek, "İstanbul'da satılan açık süt miktarı sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda günlük 500 tona yükselir. Çünkü halkımız artık her şeyi görüyor ve aklındaki şüpheler gitmiş durumda." dedi.

- "Müşteriler memnun"

Beşiktaş'ta günlük ve açık süt satan Soner Özcan, 5 yıldır İstanbul sokaklarında süt sattıklarını belirterek, her gün mahalle mahalle gezdiklerini, belirli günlerden belirli mahallelerinin olduğunu söyledi.

Günde ortalama 300 ila 400 ton süt sattıklarını dile getiren Özcan, bu sütleri Çatalca bölgesinden getirdiklerini ifade etti.

Özcan, günlük süte rağbetin her geçen yıl arttığını kaydederek, tüketicilerin sokak sütünü çok beğendiğini bildirdi.

Soner Özcan, "5 yıl önce günlük ortalama 100-150 litre süt satıyorduk şu anda bu rakam 300 ila 400 arasında değişiyor. Özellikle kış mevsiminde çok ciddi talep oluyor." dedi

- "Açık sütün yoğurdu daha lezzetli"

Beşiktaş'ta açık süt alan ev hanımı Sevgi Kıryazı, yıllar önce açık sütlerin kapılarına geldiğini anımsatarak, "O dönemler çok memnun olurduk. O sütün yerini kapalı sütler aldı ancak hiç memnun kalmadık." dedi.

Son yıllarda tekrardan açık süt satışının başladığını dile getiren Kıryazı, iki yıldır açık süt aldığını ve çok memnun olduğunu vurguladı.

Kıryazı, "Bu sütlerle yaptığımız yoğurtlar hazır yoğurttan çok daha lezzetli. Bu yoğurt hemen ekşimiyor ve bozulmuyor." diye konuştu.

İki yıldır aynı kişiden süt aldıklarını aktaran Kıryazı, önce hijyene baktıklarını ve içlerinin rahat olduğunu bildirdi.

Yorumlar