Satürn döngüsü üzerine

13 Ağustos 2020 Perşembe
Satürn döngüsü üzerine
Satürn döngüsü üzerine

Satürn döngümün sonuna geldiğim şu günlerde, 30 Yaş Sendromu olarak da bilinen bu süreç üzerine, naçizane birkaç kelam etmek istiyorum.

Bu döngünün, insana fazlasıyla kendini, keza bu bağlamda onu var eden, onu yansıtan hayata dair elementlerini de sorgulattığını düşünüyorum. İşini, ilişkilerini, arzularını, hayallerini, korku ve kaygılarını. Giyimini, saçını, kullandığı kelimeleri.

İnsanın belki de yüzleştiği ilk ciddi eminsizlik ve belirsizlik hallerinden biri olsa gerek bu süreç. Yaklaşık iki sene boyunca, kim olduğumdan ve istediğimden, en emin olmadığım, ama bu eminsizliğe rağmen bazı şeyleri de kesin arzummuş gibi bırakmakta zorlandığım bir evre oldu.
Sanırım en arıza yanı da bu. Bir yanda "benim olayım ne arkadaş?" sorusuyla boğuşurken öte tarafta "kesin şunu istiyorum, o şey niye yok!" diye krize girdiğinizi görüp, kendiniz hakkında "deli galiba" dediğiniz, böylece kendinize yabancılaştığınız bir dönem.

Nasıl bir kadın/erkek olduğunuzu anlayamadan ilişki, nasıl bir emekçi olduğunuzu anlayamadan iş, nasıl bir dost olduğunuzu bilmeden destek talep ettiğiniz bir curcuna.

Bir yanda kendinizi tekrardan var etme çabası, öte yanda toplumun, geçmişinizin doğrularını gerçekleştirmek için hırpaladığınız hayatınız.

Ancak sonunda insan kendini rahat bırakmayı öğrenmek durumunda kalıyor. Bir kalıp seçip o olmaya zorlamaktansa kendini, olmak için kendine alan açıp, aa böyleymişim demeyi deneyimliyor. Harika yaşam reçetelerini bırakıyor sonra. Şimdi bir sene önce yazdığım yazılar bile, hayatı pratikleştirmek adına, bana cüretkar, kestirip atan ve fazla şişik geliyor. Hiçbir şeyin hem o kadar kolay hem de o kadar bayağı olmadığını daha iyi anlıyorum. Tümdengelim yapmak yerine, tümevarım yaptıkça daha iyi anlaşıyorum kendimle, hayatla.

Ama en önemlisi, "şunu yap, her şey yolunda gider" mitinin ya da "şöyle olduysa kesin bundandır" dogmasının, kim söylerse söylesin ne içi boş ve gerçek sorunlarla yüzleşildiğinde işlevsiz bir kaygı savuşturucu olduğunu görüyorum. Ş. Ferah gibi "artık kısa cümleler kuruyorum" diyemem, ama "artık daha mütevazi konuşuyorum" diyebilirim.

Bu durum sayfama da yansıyacak. Daha blog tadında, daha soruda kalacağım artık. Beğenmeniz dileğiyle.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: w.erleichda@gmail.com

www.youtube.com/user/thejenrachelblack