Eğer yeterince değerli ve önemli olsaydım..., kimin cümlesidir?

03 Haziran 2020 Çarşamba
Eğer yeterince değerli ve önemli olsaydım..., kimin cümlesidir?
Eğer yeterince değerli ve önemli olsaydım..., kimin cümlesidir?

Kimse bir başkasının salt egosu için kendini aşmaz. Hiç bir kadın, bir adam kendini yine 3 yaşında " paşa" olduğu, mutlu günlerdeki gibi hissetsin diye yıllar yılı merhametle, şefkatle davranmaz. Keza hiçbir erkek de "yeter ki eşim kendini o peri masallarından birinde gibi hissetsin" diyerek fedakârlık yapmaz. Ya da şöyle diyeyim, yapsalar da zaten hali hazırda yapabildikleri kadarını yapar, şayet lazım olursa daha fazlası için kendilerini değiştirmez, bir sebepten de müsait değillerse genelde verdiklerini de vermezler. Çünkü zaten hiçbir insan o denli merkezlenecek kadar "özel,değerli" değildir ve OLMAMALIDIR DA.

Ama biz bu gerçeği göremeden, onun önüne geçmiş bir fikirle mücadele ederiz: “eğer yeterince değerli ve önemli olsaydım, benim için tüm bunları yapardı. Yapmıyor çünkü değilim.” Peki, bu kimin cümlesidir? Bu sitem içimizdeki çocuğa aittir: ihtiyaç duyduğu, onlarsız var olamayacağını düşündüğü ebeveynlerinin nezdinde aynı oranda önemli olamayan,gözünün içine baktıkları, onu ihmal ettiğinde kedere boğulan o küçük çocuğun. Biz büyürüz ama o acı içimizde kalır ve yeni ilişkilerimize de takılır. Biri bizim için var olma biçimini değiştirmediğinde, artık “bu kulu da böyle yaratmışlar” demesi gereken yetişkin, hala “o kadar değersizim ki” diye ağlar.

Oysa artık o yetişkinin, bir çocuk kadar önemsenmeye, korunmaya ve yol arkadaşlarının tüm odağında olmaya ihtiyacı yoktur. Bir çocuğun vardır, yoksa çocuk gerçekten öle-bile-bilir. Biz yetişkinlerse kendi kendimizi temel konularda koruyabilir, kollayabiliriz, sevebiliriz. Ancak, içimizdeki çocuğun hikâyesini idrak edip, sonra huzurla tarihe bırakmadığımız sürece, içten içe biz de hep o çocuk kalacağız. O zaman da bizleri merkezlemeyen her insanın yörüngesinde divane olurken, hep biz savrulacağız. Hep bir merkez savaşı vereceğiz ve emin olun hep biz kaybedeceğiz.

Fakat artık o çaresiz çocuk olmadığımızı görüp, bizim de bir mezkezimiz olduğunu anlarsak, işte o zaman birçoğunun bizi kendi kabınca sevdiğini de fark edeceğiz ya da belki de sevmeyi bilmediklerini. Veya onların da hala acı çeken çocuklar olduklarını. O zaman acımız dinecek, merhamet kendini gösterecek.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: w.erleichda@gmail.com

Instagram: ccaputdraconiss

www.youtube.com/user/thejenrachelblack