25 - 31 Ocak haftası astroloji yorumu

25 Ocak 2021 Pazartesi
25 - 31 Ocak haftası astroloji yorumu
25 - 31 Ocak haftası astroloji yorumu

Bir bebeğin küplerle oynamasını gördünüz mü hiç? Bir anlık bakıp geçtiyseniz bu size keyif veren bir sahne gibi gözükmüştür. Ancak bir bebeğin yanına oturup da onun küp oyunu izlerseniz bunun kıran kırana bir savaş, öfke, hayal kırıklığı, huzursuzluk içeren bir mücadele, bir sinir harbi olduğunu fark edersiniz.

Küp meselesi kesinlikle bir oyun değil, bebek için tam anlamıyla hayatta kalma savaşıdır. Bebek itinayla küpü seçer, sokması gereken deliği arar, bulur ya da bulduğunu sanır ve sonra az gelişmiş ince motor becerileriyle bir mağara adamı gibi küpü delikten geçirmeye çalışır. Beceremez. Tekrar aynı yönde dener. Yine olmaz. Tekrar dener. Olmaz. Sinirlenir bebek; öfkelendikçe küplere, kendine, etrafındakilere zarar verme arzusu artar. Kafası karışmaya başlar. Küp meselesi onu çok yoruyordur, küp meselesi yüzünden bir gerginlik oluşuyordur, küp meselesi ile yükselen gerilim ya kendisine ya ebeveyne yöneliyordur ama, o lanet küp bir türlü delikten girmiyordur.

Sonra ebeveyn müdahale eder: küpü bir tık saat yönünde çevirir ve voila! Adeta sihir gibidir: küp deliğe düşer.

Şu an hepimizin kafasında bir yaşam planı var, bize iyi geleceğini düşündüğümüz. Ancak onu gerçekleştiremiyoruz, aynı küpü delikle buluşturamayan bebek gibi. Ama bebeklerden daha akıllı olduğumuzu sandığımız için, sorunun bizim bakış açımızda, ortaya koyduğumuz emekte, hala yapılabilecek şeyleri veya yanlış yaptıklarımızı görememekte olduğunu da inatla reddediyoruz. Bu yüzden aynı öfkesini ebeveyne ya da oyuncağa çeviren bebek gibi, etrafımızdakilerden sinirimizi çıkarmaya meyyal olduğumuz bir hafta, keza diğerleri de hıncını bizden almaya kalkabilir. Bunlar birkaç sürtüşme olup, hafta sonuna doğru geçebileceği gibi, bazı ilişkilerin zeminini komple değiştirebilir de.

Değersizlik, hayat beni sallamıyorculuk, yitip gitme korkusu, kaygıya bağlı yemeğe sarmalar, tatlı krizleri, inat krizleri, her şeyi bininciye aynı biçimde düşünmek ve hatta diğerlerini buna ikna etmeye çalışmak, inatla o küpü bir tık çevirmeyip tepinmek gibi etkilerin görülebileceği bir hafta (= Ajitasyonu, öfkesi, kaygısı yer yer yüksek olabilir yani.

Ancak:

Eğer farklı perspektifleri de dinlersek, tekerleme gibi dilimize dolanmış laflardansa GERÇEĞE bakarsak, mesela “param yetmiyor” cümlesine yapışmaktansa, cidden aylık gelir gider dengemize bakarsak sanki hiç bilmiyormuş gibi, “burası bana dar” dediğimiz alanları cidden ölçersek mesela, “bu şehir bana uymuyor” dediğimiz yerin cidden bize artı ve eksilerini kağıda dökersek, “bu insansız yapamam” dediğimizin gerçek faydasını listelersek, “bu insanın hiç faydası dokunmuyor” dediğimizin de keza, çok ilginç bir şeyle karşılaşabiliriz: papağan gibi, bilhassa 2019 sonunda oturmuş zanları tekrarladığımız gerçeği.

İşte oradan açılacak ufak bir çözüm yolu var, bize küpü bir tık çevirmeye götürecek, ufak bir toparlanma. Hafta sonuna doğru, etrafla didişmemiz biter de zaman kalırsa onu da bulup ayı öyle kapatma potansiyelimiz var.

Sevgiler.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: w.erleichda@gmail.com

www.youtube.com/user/thejenrachelblack