Astrolojide gücün kalbimizin ritminde olduğu günlerdeyiz

11 Mayıs 2021 Salı
Astrolojide gücün kalbimizin ritminde olduğu günlerdeyiz
Astrolojide gücün kalbimizin ritminde olduğu günlerdeyiz

Kapıdaki Rüzgar  yönünü Kuzey’e yönüne doğru değiştirdi!  

”İchi-go ichi-e”: ‘şu anda bir tek bu an var ve bir daha gelmeyecek’

Ay, ışığını dün gece Kozmik şakacı (Uranüs gezegeni) ile birleştirdi (Uranüs gezegeni; Dane Rudhyar'ın deyimi ile “evrensel ruhun yaratıcı gücü” ; ruhsal dönüşümü işaret eden devrim enerjisinin simgesidir) kapının zili: “seçim hakkını hatırla” melodisini söylüyordu, dinlediniz mi?

Yaşamın toprağı diyor ki” her nerede , hangi zaman dalgasında olursan ol; o hiçbir zaman değişmeyecek özüne odağını yönelt, sahip olduğun herşeyi çarmıha gerdiğinde geride ne kalıyor?

İşte şimdi yaşamın rüzgarları bireyselleşmemiz adına bize isyankar bir tonda meydan okuyor!

Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, Öz yaşam kaynağımız Güneş ile birleşmeye can atarak, sağlam, güvenli bir formda devrimin ayak izleri ile biricik aşkına doğru yürüyor! Müjdeler olsun ; akşama “doğum” var! Doğum destekçilerinizi seçtiniz mi?

Bu akşam 22:01 de Yeniay doğarken Yay Burcu yükseliyor; “bir dünya vatandaşı olma bilinci” ve eş zamanlı olarak “yaşam döngülerini” sembolize eden Yay Burcu; Yeniayın doğum enerjisini ‘keşif’ aroması ile tatlandırıyor. Yeniay Boğa burcunun 21 derece 18. dakikasında tezahür ederken Boğanın özünde bir Oğlak Burcu enerjisi görüyoruz, (dodekatemoria:Oğlak Burcu); Satürn gezegenin yönetimindeki Oğlak burcunun disiplinli, hırslı, kararlı enerjisi eş zamanlı olarak tasarım boyutunda öncü olan sanat niteliğindeki yaratıcı/dişil enerjisi; zihnimizde kemikleşmiş, fosile dönüşmüş enerjiden özgürleşmemiz adına bir temas sınırı oluşturuyor, kurbağınızı öpmeyi seçecek misiniz?

Bu arife gününü biraz içsel temizlik gerçekleştirme yönünde zihin kasımızı güçlendirmeye yöneltmemiz işlevsel olur. Öz sesimizi duyumsamamızı perdeleyen endişe, korku, kaygı hissiyatlarının kökünde yatan dinamikleri araştırmaya, yaşam sevincimizi duyumsamamıza set çeken duygusal atıklardan, bizi zehirlemeye başlamadan önce arınma vakti!

 Yeniayın kısmi asaletinde yer alan Jüpiter gezegeni hava elementinden su elementine geçmeye hazırlanıyor (14 Mayıs tarihinde Jüpiter Balık burcunda ilerlemeye başlıyor) Zeus okyanusun şu an için biraz bulanık olan derinliklerine şimşeklerini gönderdiğinde nereye bakmayı seçeceğimiz, gördüğümüz ve ilerleyeceğimiz zaman dalgasının rotasının belirleyicisi olacak...

Şimşeğe mi, okyanusun aydınlatılan bölümüne mi odağımızı yöneltmeyi seçeceğiz? Burada lütufkar Jüpiter gezegeninin bizlere mesajı çok net: “yaşam ile bağ kurmak istiyorsan, hayatı seyretmeyi bırak, yaşamaya başla! Bilgi toplamayı, bilgi edinmeyi, sorgulamayı bırak sadece o anın güzelliğinin şefkatli doğasına kendini teslim et, bilgiyi özünden dinle, ve küçük şeylerden zevk almayı hatırla. Hayata dokun, yaşamaya başla!

Maddesel düzlemin sınırlamalarından özgürleşmemiz, öz misyonumuzu hatırlamamız için ilhamın gücü, kozmik anten Neptün gezegeni Yeniayın ışığına destek verirken diyor ki; “aşk’a herşeyi feda et, zihninizdeki zincirlerini kır be otomatik pilotu devre dışı bırak!” :) , Zeus’un şimşeği ile okyanusta aydınlattığı yolu sezgilerinizin ilham verici ritmi ile sürün. Şifa sürecinin ilk basamağı: kabulün gücü ile “memnuniyetsizlik” duyumsadığımız alana temas etmektir.

Belki de bizi kusursuz kılan “kusurlu/eksik” olduğumuzu zannettiğimiz niteliklerimizdir? Şimdi öz yaratıcı gücümüzü duyumsamak, eyleme geçmek adına zihnimizin yelkenlerini ateşleme vakti!

Öz misyonumuzu hatırlayacağımız öz değerimizin barometre verilerini için ‘yeniden başlat’ tuşuna basacağımız yeni bir serüvene başlamaya ne dersiniz? Bugün öz yeteneklerimizi kaleme almak ve bizi özel kıldığını düşündüğümüz en az 10 madde yazmamız faydalı olur belki de bu yazı örneği bizi zihninizde var ettiğimiz Bermuda şeytan üçgeninin derinliklerinde öz misyonumuz ile birleşmeye yöneltir! Yeniay ın “yeniden doğum” enerjisi “Güliver’in Seyahatleri’ ve ‘Kurbağa Prens’ masalı tadında! Öz olarak : “neyin önemli olduğunu daima göz önünde bulundurmalıyız! Güliver ne diyordu: “küçük iş yoktur, küçük insanlar vardır!”

Kendi öz yeteneklerimize güvenmeyi ve dünyayı değiştirecek gücün kalbimizin ritminde olduğunu hatırlayacağımız önemli bir 15 gün var önümüzde, haydi şimdi sizi Dünya nın en muhteşem ülkesi “Lilliput” a davet ediyorum. Yarın akşam Ay Döngüsü Hikayemizin ilk çalışmasında ‘yas döngüsü’ teması üzerine çalışıyoruz, nefesinizi derinleştirmek ve nasıl bir barış elçisi olduğunuzu keşfetmek ister misiniz? Lütfen sosyal medya hesaplarımı takip ediniz ve etkinliklerimizi kaçımayın...

Herkese iyi Bayramlar