HERMES'in Yeni Hikayesinde Akıl ve Kalp Birleşiyor!

“Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.” ---Mevlana Celaleddin-i Rûmî---

Sevgili okurlar,
27 Mayıs Salı günü gün doğumunun hemen ardından  (06.02), Işıklar (Güneş ve Ay) İkizler burcunun ilk dekanında (06° 05’/  dekan yöneticisi: Jüpiter) yeni bir hikaye yazmaya başlıyor!
Işıkların tohumladığı yeni döngüde Hermes’in (Merkür gezegeni) bir oyun kurgusu var!  Hermes,  ilham rüzgarlarının eşliğinde  bizleri  “Ben Kimim?” oyununu oynamaya davet ediyor... Halihazırda bugün itibariyle Kronos (Satürn gezegeni), Koç burcunun ilham verici ateş çemberine giriş gerçekleştirmişken (25.05.2025--01.09.2025)  ve bizlere varoluşsal doğamızın sorumluluğunu alma üzerine dersler sunacakken, disiplinle motivasyomuzu kendi benlik doğamızın sınırlarını bilmeye stratejik hamlelerle yoğunlaştıracağımız mevcut süreçte, "ben kimim" oyununu oynamak her zamankinden daha keyifli ve eğlenceli olabilir, ne dersiniz? 
 
Yeniayın doğum anında, İkizler burcunun yükselmesi ve Merkür, gezegeninin yanı sıra, Yeniayın ışığının kısmi asalet ve dekan yöneticisi Jüpiter gezegeninin de İkizler burcunda konumlanması, Yeniayın ışığının Merkür gezegeniyle birleşirken Kova (Saka) burcundaki Plüton ile üçgen açı gerçekleştirmesi aklın ötesindeki bilişle bağımızı simgeleyen “hava” elementinin vurgusunu ön plana koyuyor. Ayaklarımız yerden kesiliyor ve “Sapere Aude” diyoruz! Rüzgar gibi geçti... Diyeceğimiz yeni döngüde 2026 yılının Şubat ayı önem kazanırken, başlatılan süreçlerin sonuçlarıyla 24 Kasım 2026 tarihindeki İkizler burcu dolunayında karşılaşıyoruz.
 
Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, biricik aşkıyla birleşmeden hemen önce dualite bilincini sembolize eden İkizler burcunun çok yönlü, esnek, neşeli, şeffaf doğasında öncelikle Tanrıların Habercisi Hermes’ten aldığı haberler/mesajlarla birlikte Güneş’e ilerleyerek canlılar arası mucize; ‘iletişim’in değer ve önemini yüceltiyor. Ancak Merkür gezegeni, Güneş’e olan yakınlığı sebebiyle Güneş'in ışınları altında kalıyor (kombust :yanık konumda) bu nedenle kendimizi doğru kelimelerle ifade etmeye özen göstermeliyiz! “Ne” söylediğimizden ziyade “Nasıl” zikrettiğimizin daha önemli olduğu bir dönemdeyiz.  İletişim sürecinin belkemiği olan; “dinleme” becerimizi geliştirmek ve dönüştürmek adına da ihtişamlı bir zaman kalitesindeyiz. Öncelikle iç sesimize kulak verme yönünde ilk adımı atmamız hızlı bir başlangıç zemini yaratabilir.
 
Yeryüzüyle, yeraltı diyarında eş zamanlı olarak var olabilen tek Tanrı; Hermes (Merkür gezegeni), Yeniay’ın ışığının yöneticisi olmasının yanı sıra Yeniayın ışığıyla birleşerek özde zamanın hiçbir boyutunda hiçbir şeye sahip olamayacağımız gerçekliğinin altını çiziyor. Önümüzde bilgi alışverişinin türbülansına kapılıp gidebileceğimiz, ilahi doğamızla--- dünyevi doğamız arasındaki iletişim trafiğinin yoğunlaşacağı bir süreç mevcut. Bu bağlamda öz besin kaynağımız; “meditasyon” öğününü düzenli tüketmemiz işlevsel olacaktır (Meditasyon süreçlerimize mantra -/ "Ek Ong Kar Sat Gur Prasad" mantarı bu süreçte ışık tutabilir/ ve ellerin mistik mühürleri ; mudra uygulamalarını entegre etmemiz akıllıca olacaktır). 
 
Aklı yücelten, sesin kutsal doğasının bilincinde olan, iletişim sihirbazı; İkizler burcu “rüzgâr” gibi hızlı olmasının yanı sıra Zodyak çemberinin en zeki burç bilincidir. Değişen koşullara hızlıca adapte olarak her an yeni bir hikaye sentezleyebilir bu bağlamda  şimdi yeni bilgileri hafızamızda uyanışa davet edebileceğimiz eğitim süreçlerine başvurmak adına çok renkli bir döngüdeyiz. En çok neyi merak ediyorsunuz? Dünyevi boyutta ve/veya ilahi boyutta en çok merak ettiğimiz bilgilerin özümüzdeki uyanışına şahitlik edeceğimiz 2,5 yıllık bu süreçte yeni bir dil öğrenmek, kainattaki tek evrensel dil olan; astroloji bilgisini hafızamızda uyandırmaya başlamak adına da güzel bir zaman kalitesi deneyimlemekteyiz. Yeniayın ateş elementinin sabit ve eril niteliğindeki, özde kim olduğumuzu sorabilme cesaretimizin, iyi niyetin, güçlü yaşam enerjisinin sembolü; “Aslan” burcu dodekatemoriasında tezahür ettiğini de göz önünde bulundurduğumuzda mevcut yaşam döngümüzde, yaratıcı hayat  enerjimizi tezahür ettirebileceğimiz yeni serüvenlere başlamak adına cesaretimizin tetiklendiği bir süreçte olduğumuzu da söyleyebiliriz.

"Okullarda öğretilen ilk dersin: 'Düşünceleriniz hayatınızı nasıl şekillendiriyor?' olmasını çok isterdim."-- Louise L. Hay--

Ruhumuzun titreşim formu, yaşam ağacımız; omurgamızın derinliklerindeki bilgileri sevgiyle anlamlandırmak adına kendimizden kendimize olan biricik yolculuğumuzda özümüze cesaretle bir adım daha yaklaşmak için keyifli bir döngüdeyiz. Düşüncelerimizin hızla gerçekliğe dönüşeceği Işıkların yeni döngüsünde, kalbimizin derinliklerindeki öz isteklerimizi tezahür ettirmek adına altın bir çağ deneyimliyoruz. Bu döngüde önemli olan; zihnimizin kendi gerçekliğimizi yaratmak adına sadece bir araç olduğunu hatırlamamız ve bizi doğum-ölüm döngüsüne bağlayan nefesimizin eşsiz doğasıyla yeniden bağ kurma yönünde meraklı bir gözlemci olmamız.
 
Işık Olsun!