Karanlık Peter Prensibi: Gayrımeşru destekli kirlenerek yükselme yasası

19 Haziran 2025 Perşembe
Karanlık Peter Prensibi: Gayrımeşru destekli kirlenerek yükselme yasası
Karanlık Peter Prensibi: Gayrımeşru destekli kirlenerek yükselme yasası

Yıllar önce "kirlenmek yükseltir" demiş ve politikada başarının kirlenme katsayısı ile doğru orantılı olduğunu izah etmiştim.  (O yazıya bu linki kullanarak ulaşabilirsiniz)

Bugün görüşlerimi  hem Dr. Laurence J. Peter'in kendi adıyla anılan yükselme yasaları ile hem de gayrımeşru unsurların etkileri ile zenginleştirmek niyetindeyim... Önce Peter Prensibi nedir bilmeyenler için kısa bir özet gerekiyor doğal olarak. İşe oradan başlayalım: 

Peter Prensibi (The Peter Principle) Dr. Laurence J. Peter tarafından 1969'da yazılmış ve iş dünyasında çok ses getiren bir yönetim teorisidir.

Temel tezi şu: "Başarı, yetersizlik seviyesine ulaşmakta başarısız olmaktır. Yani bir çalışan, yetersiz kalacağı seviyeye kadar yükseltilir. Br kişi işinde başarılı olduğu sürece terfi alır, tâ ki artık başarısız olduğu bir makama gelene kadar. Bu noktadan sonra yükselemez o pozisyonda kalır.

Neticede ne olur? "Hiyerarşik Bozulma" (Hierarchal Exfoliation) meydana gelir. Sürekli terfiler sonucu, en üst kademelerde yeteneksiz insanlar birikir, kurum verimsizleşir.

Birçok üst düzey pozisyon, o rol için yetersiz kalmış kişilerle doludur. Her çalışan, zamanla "yetersizlik seviyesine" ulaşır. 

Dr. Laurence J. Peter o noktayı  "Yetersizlik Katmanı" (Level of Incompetence) olarak tanımlıyor. 

Bu prensibi insanlar kendi çıkarlarına kullandıkları zaman ortaya çıkan olguya ise  "Yaratıcı Yetersizlik" (Creative Incompetence) deniliyor. Bazı çalışanlar, bilerek hafif hatalar yaparak daha fazla terfi almamayı seçer. Böylece rahat ettikleri seviyede kalırlar.

"Bir sistemde herkes yetersizliğe ulaştığında, hiçbir şey doğru düzgün çalışmaz." der "Peter'ın Ters Teorisi"

"Peki ya bu prensip, "kirliliğin" terfi kriteri olduğu bir sistemde işlerse ne olur?" diye sordum kendime. Ve şu kanaate vardım: 

İşte o zaman "Karanlık Peter Prensibi" doğar...

Normal şartlar altında Peter Prensibine göre; bir siyasetçi, yetersiz kalacağı makama seçilene kadar yükselir... Ama öyle olmuyor ve pek çok siyasetçi başarısız kaldığı mevkilerden daha yüksek makamlara layık bulunabiliyor.  İşte ben bu uyuşmazlığı "Karanlık Peter Prensibi" ile tanımlıyorum. 

Tabi bu noktada istisnaî bir nokta da var; liderlerin, liyakat yerine "sadık ama beceriksiz" kişileri yükseltme (çünkü tehdit unsuru olmazlar) eğilimleri. Siyasetteki yetersizliğin asıl kaynağı, parti içi mekanizmaların liyakati değil, "sadakat ve itaati" ödüllendirmesi... Ve bu sistemin, seçmene "özgür irade" illüzyonuyla sunulması. 

Onun dışında yasa tıkır tıkır işler:  

"Kirlenerek yükselen bir siyasetçi , gayrimeşru güç odaklarının onay verdiği ölçüde yükselir. Ve bu yükseliş, liyakati değil, kirliliği taçlandırır."

Kir, sadakatin teminatıdır: Temiz insanların "ifşa riski" vardır; kirliler ise suskunlukla bağlıdır.

Gayrimeşru güçler, yasal makamları kendi paralel hiyerarşisi gibi yönetir: Terfi artık performansla değil, bu gölge ağlara hizmetle ölçülür.

Meşruiyet krizi sistemi besler: Yasal görünen ama gayrimeşru işleyen bu düzen, "herkes böyle yapıyor" algısıyla kendini sürekli kılar.

Gayrımeşru ve yasadışı güçler, yasal sistemdeki "yetersizlik seviyesi"ni bilinçli olarak körükler, çünkü makamı ne olursa olsun istediklerinde boyun eğdirebilecekleri şahıslarla muhatap olurlar.

Yasal yetkilerle donatılmış makamların, gayrımeşru güç odaklarının direktifleriyle doldurulması toplumun gayrımeşru güçleri zamanla meşrulaştırmasına patikalar açar. O patikalar birleşe birleşe zamanla yol olur. Sistem içindeki bireyler, yükselmek için gayrımeşru aktörlerle simbiyoz ilişkiyi zamanla bir zorunluluk olarak algılarlar.  Terfi kriterleri, liyakatten çok gayrımeşru bağlantıların gücüne endekslenir.

"Karanlık Peter Prensibi'nin en acımasız yanı, bir süre sonra kirin 'normal' sayılmasıdır. Tâ ki yasal görünümlü yapının, fiilen yasa dışı hiyerarşiye hizmet etmesinin meşrulaştırılmasına dek! 

Yasal olanla meşru olan arasındaki  fark açıldıkça, sistem yasal açıdan güçlü görünür ama meşruiyeti zayıflamıştır. O noktada, ironik şekilde, meşruiyet kaybı sistemin devamına destek sağlar. Çünkü artık kimsenin "temiz sistem" beklentisi yoktur.

Yaşar İliksiz - Mistikalem.com

@yasariliksiz

[email protected]