Aruz Azabı çektirenlere nasihatimdir

Aruz azabı!

"Değildim ben sana mâil, sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil, seni görgeç utanmaz mı?" demişti Aruz'un üstadı...

Asırlar önce yazılan beyitteki sanatsal oyunların tadı bir yana seslenişteki sadelik ve içtenlik insanın ruhunu sarıp sarmalarken bugün aruzla şiir yazanların beyitlerini okurken çektiğim "ya sabır" yaraları kabuk bağlayamayacak kadar derin!

Geleneksel sanatları yaşatma çabalarına saygı duymamak mümkün değil lakin tüm çabalara rağmen ortaya konan ürünlerin eskinin taklidi olmaktan öteye gidemediği de aşikar! Yahya Kemal'den bir adımcık öteye gidemeyen yığınla aruz şiiri "denemesi"ne bakarak "ama artık anla be birader!" demek geldi bugün içimden.

Sorun şu; siz aruz dili ile düşünmüyorsunuz, bugünün dili ile düşünüp onu aruz kalıplarına sıkıştırıyorsunuz!

Tam tersini başaramadıkça da olmayacak, şiiriniz sindirilecek kıvama gelmeyecek!
Allah rızası için Aruzca düşünemeden aruzla şiir yazarak bize azap etmekten vazgeçin...

Geleneksel sanatların diğer dalları için de bu böyle; Matrakçı Nasuh çizgileri ile vapur ve otomobil çizmekle minyatür modernize edilmiyor! Ne söylediğiniz, ne çizdiğimiz önemli değil, önemli olan onu düşündüğünüz gibi ifade edebilmeniz.

Yaşar İliksiz - mistikalem
@yasariliksiz
www.yasariliksiz.com
yasar@yasariliksiz.com