Aslında Dinozorlar Dünyamızda Hâlâ Yaşıyoruz!
Bilim dünyasının 'Dinozor Akademisyeni' lakaplı Çinli profesörü Xu Xing, ezber bozan bir iddiayı kanıtlarıyla savunuyor: Dinozorlar yok olmadı; evrimleşerek kuşlara dönüştüler. Tavuk, kartal ve serçelere aslında 'dinozor' diyebiliriz.
Bu, bilim kurgu senaryosu değil, paleontoloji dünyasının son 30 yılda Çin'deki fosil buluntularıyla kanıtladığı çarpıcı bir gerçek. Dünyada en çok yeni dinozor türü keşfedip isimlendiren bilim insanı olan Xu Xing, "Bir tavuğun kanadını yerken aslında bir dinozorun kanadını yiyorsunuz. Bir yumurta, bir dinozor yumurtasıdır" diyerek, evrimin hayatımızın ne kadar içinde olduğunu vurguluyor.
Öyle ise dinozorlarda neden tüy yoktu?
"Kuşlar dinozorlardan evrimleşti" fikri ilk kez 1868'de ortaya atıldı, ancak "Dinozorlarda neden tüy yok?" sorusuna yanıt bulunamadığı için rafa kalktı. Ta ki 1996'da Çin'in Liaoning eyaletinde dünyada ilk kez tüylü bir dinozor fosili bulunana kadar.
Bu buluş, bir devrim başlattı. Prof. Xu Xing ve ekibi, buradan yola çıkarak yaptıkları sayısız keşifle evrimin kayıp halkalarını tek tek ortaya çıkardı. Bunlardan biri, dört kanadıyla süzülebilen Microraptor" (Güzellik Kuşu Hırsızı). Bu tür, kuşların uçuş evriminde bir "dört kanatlı" aşama olduğunu gösterdi.
Daha da çarpıcı olanı ise, "Yi qi" (Garip Kanat) adını verdikleri, yarasalarınkine benzer derimsi bir kanat yapısına sahip dinozor oldu. Bu keşif, uçuşun evriminde farklı denemeler yapıldığını kanıtladı.
Xu Xing, "Dinozorların kuşlara evrimleştiğine dair en iyi ve en çarpıcı kanıtlar Çin'den geliyor" diyor.
Çin, Dinozor Cenneti Çıktı
Çin, 300'den fazla dinozor türüyle dünyanın en zengin fosil yataklarına sahip. Bu türlerin üçte ikisi son 30 yılda keşfedildi. Xu Xing, "Ülkemizdeki fosil çeşitliliği inanılmaz. Hatta 'dinozor dünyasının pandaları' diyebileceğimiz, etçil atalarından evrimleşerek otçul hale gelen türler bile var" açıklamasını yapıyor.
Ancak bir eksiklik de var: Çin'de Triasik Dönem'e (dinozorların ortaya çıktığı ilk dönem) ait hiçbir dinozor iskelet fosili bulunamadı. Bu, gelecekte çözülmeyi bekleyen en önemli bilmecelerden biri.
Prof. Xu Xing, bilim dünyasında bir devrimi daha başlattı: Çin'de bulunan dinozorlara Çin kültürünü yansıtan isimler vermek. Geleneksel Latince isimlendirme kuralını yıkarak, 2004'te "Mei long" (Uyuyan Ejderha) ismini kullandı. Ardından, tepesinde tavuk ibiğine benzer bir yapı bulunan "Guanlong" (Taçlı Ejderha) ve çamura saplanıp öldüğü için "Nanotyrannus" (Bataklıktan Kaçamayan Ejderha) gibi isimler geldi.
Bu durum, diğer ülkelerdeki bilim insanlarını da kendi dillerinde isimlendirme yapmaya teşvik etti.
Sahadaki Şans ve Geleceğin Projesi
Paleontolojide şans da önemli bir rol oynuyor. Xu Xing, İç Moğolistan'da "Gigantoraptor" (İki Dalga Dev Hırsızı) adlı dev dinozorun, bir belgesel çekimi sırasında tam kameralar önünde tesadüfen bulunduğunu anlatıyor. Bu keşif, 2007'de Time dergisi tarafından dünyanın en önemli 10 bilimsel keşfinden biri seçildi.
Peki ya gelecek? Xu Xing'in en büyük hayali, dinozorların uçuş evriminin tam olarak nasıl gerçekleştiğini anlamak. Bu kapsamda, Tsinghua Üniversitesi'nden mühendislerle birlikte, fosil verilerinden yola çıkarak "Microraptor"un robotik bir modelini yapıyorlar. Amacı, bu robotu uçurarak, 125 milyon yıl önceki uçuşun sırlarını çözmek.
Prof. Xu Xing'in çalışmaları gösteriyor ki, dinozorlar asla yok olmadı. Onlar, sadece tüy giydi ve gökyüzüne yükseldi. Bahçemizde gördüğümüz her serçe, her güvercin, aslında dinozorlar çağının yaşayan birer tanığı.
Kaynak: http://www.news.cn/talking/20250916/faa97f9fd3b945769a054f3571fe94f6/c.html







Yorumlar