Biyoloji

Uygusuz kalan gençlerin derisinin altına yerleşen büyük tehlike

Gençlerde düzensiz uyku alışkanlıkları metabolizma ve iltihap sistemlerinde erken yaşta biyolojik yıpranmaya yol açıyor ve ilerleyen yaşlarda kaygı, depresyon ve hipertansiyon riski doğuruyor.

Uygusuz kalan gençlerin derisinin altına yerleşen büyük tehlike

UYKUSUZ GECELER GENÇ BEDENLERDE BİYOLOJİK AŞINMAYA NEDEN OLUYOR

Gece geç yatmak, sabah erken kalkmak ya da düzensiz uyku; gençlik yıllarının tipik bir parçası. Ancak Oregon Üniversitesi ile New York Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanlarına göre bu alışkanlıklar, sadece yorgunlukla değil, vücutta ölçülebilir biyolojik hasarlarla da sonuçlanıyor.

Uykusuzluk sadece göz altı morlukları bırakmıyor

Psychoneuroendocrinology dergisinde yayımlanan araştırma, gençlerdeki uyku bozukluklarının metabolik ve bağışıklık sisteminde “biyobelirteç” adı verilen stres izleri bıraktığını gösteriyor. Bu biyolojik göstergeler, ilerleyen yıllarda anksiyete, depresyon ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkların gelişme olasılığını artırabiliyor.

Araştırmanın ortak yazarı ve UO Uyku Laboratuvarı Direktörü Doç. Dr. Melynda Casement, “Uyku sağlığını ölçmek için birçok yöntemimiz var, ama asıl hedefimiz hastalık riskini önceden fark etmek,” diyerek erken müdahalenin önemine dikkat çekti.

Casement, gençlerde uyku sorunlarını tedavi etmenin, hem fiziksel hem de ruhsal hastalıkların riskini azaltmada kritik rol oynayabileceğini belirtti:

“Uykuyu tedavi ederek sağlık risklerini azaltabiliyorsak, gençlerin uyku sağlığına daha fazla dikkat etmemiz için güçlü bir nedenimiz var.”

Biyobelirteçler gençlerin stres yükünü ortaya koyuyor

Araştırma, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yürütülen Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi verilerinden yararlandı. 2015–2020 yılları arasında 16–24 yaş arası yaklaşık 2.700 gencin sağlık verileri incelendi. Bu veri seti, 37 milyon gencin yaşam koşullarını temsil edecek biçimde düzenlendi.

Deri altına işleyen kronik stres faktörü

Bilim insanları kan basıncı, kolesterol, beyaz kan hücresi sayısı gibi 13 biyolojik değişkeni analiz ederek “allostatik yük” adı verilen genel bedensel yıpranmayı ölçtü. Bulgular, düzensiz uyku düzenine sahip gençlerin bu biyobelirteçlerde anlamlı farklılıklar gösterdiğini ortaya koydu.

Araştırmada, horlamanın diğer uyku sorunlarına kıyasla biyobelirteç değişiklikleriyle en güçlü biçimde ilişkili olduğu da tespit edildi. Bu durum, horlamanın erken yaşta müdahale edilebilecek bir “uyarı sinyali” olabileceğini düşündürüyor.

Dr. Jason Carbone (SUNY Upstate Medical University), “Uyku bozuklukları gençlerin derisinin altına işleyen kronik bir stres faktörü olabilir,” diyerek, uyku sağlığının gençlik döneminde ruhsal rahatsızlıklardan korunmada temel bir bileşen olduğunu vurguladı.

Kaynak: Oregon Üniversitesi

Yorumlar