Havaların ısınmasıyla birlikte yüzme, plaj voleybolu, tenis, bisiklet, koşu ve su sporları gibi açık havada yapılan aktiviteler en çok tercih edilen spor dalları oluyo. Fakat bilinçsiz yapılan hareketler spor yaralanmalarına davetiye çıkarabiliyor
“Özellikle yazın verdiği enerjiyle bazı kurallar göz ardı edilebildiğinden, yaz aylarında spor yaralanmalarında her yaştan kesimde belirgin şekilde artış görülüyor. Üstelik insanlar, tatil ruhu ve 'bir şey olmaz' düşüncesiyle oluşan sakatlıkları önemsemeyebiliyor, doktora başvurmaktan kaçınabiliyor. Bu ihmaller küçük bir kas zorlanmasının ileride ciddi tendon ya da bağ yaralanmalarına dönüşmesine neden olabiliyor” diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Safa Gürsoy, yaz sporlarında en sık yapılan 5 yanlışı anlattı, yazın spor yaralanmalarına karşı alınabilecek önlemleri sıraladı:
HATA 1: Spor öncesi yeterince ısınmamak
Spor öncesinde yapılan ısınma hareketleri kasları ve eklemleri aktiviteye hazırlar, sakatlanma riskini azaltır. Özellikle plaj voleybolu gibi sıçramalı sporlarda, koşu ve bisiklet gibi tempolu aktivitelerde ısınmadan başlamak, kas gerilmeleri ve bağ yaralanmalarına davetiye çıkarabilir. Isınma süresi en az 5-10 dakika olmalı ve tüm büyük kas gruplarını kapsamalıdır.
HATA 2: Doğru ekipman kullanmamak
Her sporun kendine özgü ekipmanları vardır. Plajda çıplak ayakla koşmak, uygun ayakkabı olmadan bisiklete binmek ya da koruyucu gözlük takmadan su sporları yapmak sık karşılaşılan hatalardandır. Spor ekipmanlarının doğru kullanımı sadece performansı artırmakla kalmaz, aynı zamanda güvenliği sağlar. Spor ayakkabısının zemine uygunluğu, bisiklet kaskının sağlamlığı gibi detaylara özen göstermek gerekir.
HATA 3: Yeterince su içmemek
Yaz aylarında artan sıcaklıkla birlikte terleme oranı yükselir ve vücut hızla sıvı kaybeder. Bu durum, kas kramplarından bilinç kaybına kadar uzanan ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Spor yapmadan 30 dakika önce su içmek, aktivite sırasında küçük yudumlarla sıvı alımına devam etmek gerekir. Ancak çoğu kişi susamadan su içmeme hatasına ya da şekerli içecekler tüketerek sıvı aldığı şeklinde yanlış bir düşünceye kapılabiliyor. Şekerli veya kafeinli içecekler su yerine geçmediği için, su ve elektrolit içeren içecekler tercih edilmelidir.
HATA 4: Yüksek sıcaklığa aldırış etmemek
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Safa Gürsoy “Yüksek sıcaklıklar, kas ve bağ dokularının normalden daha fazla esnemesine ya da susuzlukla birlikte zorlanmasına yol açabilir. Özellikle asfalt gibi sıcak yüzeylerde yapılan koşular ya da güneş altında uzun süreli antrenmanlar, kas krampları, aşırı zorlanmalar ve sıcak çarpmasına bağlı koordinasyon bozukluklarıyla sonuçlanabilir. Isınan kaslar daha çabuk yorulur, bu da sakatlanma riskini artırır. Sıcak saatlerde doğrudan güneş altında egzersiz yapmaktan kaçınmak, serin zaman dilimlerini ve gölgelik alanları tercih etmek ortopedik sakatlanmaları önlemede önemli bir adımdır” diyor.
HATA 5: Vücudu aşırı zorlamak ve ağrıyı göz ardı etmek
Tatilde enerjik hissetmek doğaldır ama kas yorgunluğu hissedildiğinde spora devam etmek yerine dinlenmek gerekir. Aksi halde kas liflerinde zorlanma, bağlarda incelme ve eklem yaralanmaları gibi tablolarla karşılaşmak mümkündür. “Bir iki güne geçer” denilen ağrılar bazen ciddi spor yaralanmalarının habercisi olabilir. Hafife alınan bir diz ağrısı menisküs yırtığına, önemsenmeyen omuz zorlanması rotator manşet yırtığına dönüşebilir. Ağrının şekli ve süresi göz önünde bulundurularak gerekirse ortopedi uzmanına başvurmak ihmal edilmemelidir. Ani tempolu koşular, uzun süreli tenis maçları ya da yoğun fitness programları özellikle spora ara vermiş bireylerde kas ve eklem sakatlıklarına yol açabilir. Spor seviyesi kişisel kondisyona uygun olmalı, aşama aşama artırılmalıdır.
TATİLDE DENİZE GİRERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Tatilde havuz ve denize girerken bir anlık dikkatsizlik, kalıcı sakatlıklara neden olabiliyor. Derinliği bilinmeyen sulara balıklama atlama sonucu meydana gelen yaralanmalar, kişiyi ömür boyu yatağa bağımlı hale getirebiliyor. Çünkü havuzun tabanına baş aşağı vurmak veya denizde bir kayaya denk gelmek boynun aşırı gerilmesine yol açabiliyor, bu da beyin sarsıntılarına ve travmatik beyin yaralanmalarına neden olabiliyor.
Beyin, Sinir, Omurga ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Akyüz, bilinçsiz havuz ve deniz atlayışları sonucu yaşanabilecek rahatsızlar hakkında bilgi verdi.
Balıklama atlarken felç kalma riskine dikkat!
Derinlik faktörü göz önüne alınmadan havuz, deniz ya da sığ sulara yapılan balıklama atlayışlar, boyun omurlarında kırılmalara neden olabilmektedir. Omuriliğin yakınında bulunan solunum merkezi, kırılma sonucu oluşan şişmelerden etkilenebilmektedir. Boğulmaya neden olabilecek bu durumun haricinde omurlarda meydana gelen kırılmalar, kişiyi felç riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Genellikle 15-25 yaş arası erkeklerde görülen bu tür kazalar, her yıl yaklaşık 500 kişiyi etkilemektedir.
Balıklama atlama pek çok sağlık problemine davetiye gibi
Suya balıklama atlama sırasında genellikle kafanın sert zemine çarpması sonucu travmalar yaşanmaktadır. Boyun omurgasının aniden ve şiddetli geri zorlanmasıyla omurilikte hasarlar oluşmaktadır. Omurilik sinir demetinde oluşan hasar, milyonlarca sinir hücresinin ölümüne neden olabilmektedir. Kaza sonucu omuriliğin tamamı hasara uğradığında duyu ve hareket kaybı yaşanabilmektedir. Omurilikteki sinir hücrelerini onarmak neredeyse imkansız olduğundan kişi ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum kalabilir. Kısmi bir hasar söz konusu olduğunda ise hasarın derecesine göre hareket kayıpları ortaya çıkabilmektedir. Bunların yanı sıra; bağırsak, akciğer, böbrek gibi iç organlarda fonksiyon bozuklukları, idrar yolu enfeksiyonları ve ciltte bası yaraları oluşabilmektedir.
Çivileme tekniği son derece riskli
Sığ sulara balıklama atlamanın yanı sıra “çivileme” olarak isimlendirilen, ayakların üzerine atlama hareketi de riskli sonuçlar doğurabilir. Zemine kontrolsüz çakılma sonucunda topuk, kalça, bel, sırt ve boyun omurlarında kırıklar oluşabilir. Balıklama atlayışta olduğu gibi çivileme olarak suya dalmak, omurların zarar görmesine ve kalıcı sakatlıklara neden olabilir.
Yanlış müdahale felç riskini artırır!
Bu tür kazalarda uyulması gereken ilk kural, kişinin uygun koşullarda hastaneye ulaştırılmasıdır. Sudan çıkartılan yaralının ağzında nefes almasını engelleyen yosun ve benzeri yabancı maddeler varsa temizlenmelidir. Kişi baş aşağı çevirerek silkeleme yoluyla su çıkarma yöntemi kesinlikle uygulanmamalıdır. Yaralı mümkün olduğu kadar az hareket ettirilmelidir. Boyun bölgesi bir boyunlukla sabitlenebilir. Yaralının gizli kırıkları olabileceği ihtimali unutulmamalıdır. Taşıma işlemi sırasında baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalı ve sert bir sedye kullanılmalıdır. Yaralıya ilk müdahale sırasında uygulanacak yanlış bir işlem, kalıcı felce neden olabilir.
Doğru zamanda uygun tedavi hayat kurtarır
Bilinçsiz havuz ve deniz atlayışları sonucu meydana gelen kazalarda tanı ve tedavi yeterli donanıma sahip merkezlerde yapılmalıdır. Uzman doktor tarafından muayene edilen yaralıya tanı konulabilmesi için çeşitli radyolojik tetkikler yapılır. Bunun sonucunda cerrahi girişim gerektirecek bir durum saptanırsa en doğru cerrahi girişim için planlama yapılır. Ameliyatla omurilik ve sinir köklerine baskı yapan kemikler temizlenir. Gerek duyulan durumlarda, titanyum alaşımlı olan vida, plak, çubuk gibi materyallerle sabitleme yapılır ve hastanın kısa sürede hareket etmesi sağlanır.
Atlayış yapılmadan dikkat edilmesi gerekenler;
Yüzmek istenilen suların derinliğinin önceden araştırılması önemlidir. Atlayış yapılacaksa su derinliğinin en az 2 metre olmasına dikkat edilmelidir. Bunun dışında alınacak önlemler şöyle sıralanmaktadır:
- · Sığ suları gösteren uyarı levhalarının bulunmadığı yerlerden uzak durulmalıdır.
- · Dalgalı sularda derinliğin dalga boyuna göre değişebileceği unutulmamalıdır.
- · Bulanık ve dibi görünmeyen sulara atlayış yapılmamalıdır
- · Yıkılan iskelelere çıkılmamalıdır.
- · Benzer vakaların sık yaşandığı ya da yaşanabileceği riskli bölgelerde, profesyonel cankurtaranlar bulundurulmalıdır.
- · Bu tür kazaların daha çok gençler arasında yaşandığı göz önüne alınarak gerekli bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yapılmalı
Yorumlar