Nöroloji Uzmanı Dr. Elvan Cevizci Akkılıç, hava basıncı dalgalanmaları, nem değişimleri, sıcaklık düşüşleri ve yaşam tarzı farklılaşmasının en önemli tetikleyiciler olduğunu belirterek, özellikle rüzgârlı ve yağışlı günlerde migren ve gerilim tipi baş ağrılarında yüzde 15-25 artış görüldüğüne dikkat çekti ve uyarılarda bulundu:
Sonbahar Baş Ağrısı Şikayetlerini Yüzde 20 Artırıyor
Sonbahar mevsimiyle birlikte hava basıncı dalgalanmaları, nem oranındaki değişimler, sıcaklık düşüşleri ve değişen yaşam tarzı alışkanlıkları nedeniyle baş ağrısı görülme sıklığı belirgin şekilde artış gösteriyor. Geçen yılın verileri bu durumu doğrular nitelikte: Ülkemizde sonbahar aylarında baş ağrısı şikayetiyle nöroloji kliniklerine başvuran hasta sayısında, yaz aylarına oranla yüzde 20’lik ciddi bir artış yaşandı.
Ani hava değişimleri, özellikle rüzgârlı ve yağışlı günlerde nem oranının yükselmesi nedeniyle, gerilim tipi baş ağrısı ve migren atakları sıklığının yüzde 15-25 oranında artıyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Elvan Cevizci Akkılıç, sonbahar aylarında baş ağrısını en sık hava değişiminin tetiklediğini belirterek, “Sonbaharda hava sıcaklıkları hızla değişebilmekte, özellikle ani sıcaklık düşüşü, rüzgar veya yağışlı hava baş ağrısını tetikleyebilmektedir. Bu yüzden, dışarı çıkarken hava durumunu kontrol edip, uygun kıyafetler giymek ve başı koruyacak şapka ya da bere kullanmak faydalı olur. Ayrıca, sonbaharla birlikte yaşam alışkanlıklarındaki değişimlere dikkat etmek önem taşımaktadır” uyarısında bulunuyor.
Baş ağrısının tehlikeli olduğu hallere dikkat! |
Baş ağrılarının büyük çoğunluğu zararsız olsa da bazı durumlar tümör, anevrizma ve menenjit gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabiliyor.
|
Baş ağrısını tetikleyen etkenleri ve alınması gereken önlemler
Hava Koşulları ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri Etkili: Sonbaharda hava basıncı dalgalanmaları, nem oranındaki değişiklikler ve aniden soğuyan hava, beyin ve boyundaki damar ve sinirleri etkileyerek gerilim tipi baş ağrısı ile migreni tetikleyebiliyor. Beyin damarlarını daha fazla etkilediği için özellikle rüzgârlı ve yağışlı günlere dikkat etmek gerektiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Elvan Cevizci Akkılıç, günlerin kısalması ve güneş ışığına maruz kalma süresinin azalmasının da melatonin ve serotonin hormonlarının dengesini bozarak baş ağrısını tetikleyebildiğini dile getiriyor.
Sonbaharın getirdiği yoğun iş ve okul temposu, stres yükünü artırıyor. Artan stres, kortizol seviyesini yüzde 30-40 oranında yükselterek migren ve gerilim tipi baş ağrılarını tetikleyebiliyor. Uzman, stres yönetimini sağlamak için meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi tekniklerin uygulanmasını öneriyor. Ayrıca, sonbaharda artan polen ve tozlar alerjik reaksiyonları tetikleyerek alerjik rinit ve buna bağlı sinüzit gelişimiyle baş ağrısı (özellikle frontal bölgede) sıklığını yüzde 30-40 oranında artırabiliyor. Alerjik rinite bağlı baş ağrısını önlemek için polen raporları takip edilerek alerjenlerin yoğun olduğu zamanlarda dışarı çıkmamaya özen gösterilmesi gerekiyor.
Uyku ve Beslenme Alışkanlıkları Gözden Geçirilmeli: Sonbaharda günlerin kısalması, uyku hormonu melatonin üretimini etkileyerek uyku kalitesinin bozulmasına, yani uyku sürecinin kesintiye uğramasına veya uyku derinliğinin azalmasına neden olabiliyor. Dr. Elvan Cevizci Akkılıç, kalitesiz uykunun da baş ağrısını tetikleyebildiğini, uyku eksikliğinin boyun-omuz bölgesinde gerilime yol açarak gerilim tipi baş ağrılarını kolaylaştırdığını vurguluyor. Baş ağrısını önlemek için her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya çalışılması tavsiye ediliyor.
Hava sıcaklığının düşmesiyle azalan su içimi, dehidratasyona (vücudun susuz kalmasına) yol açarak baş ağrılarının yüzde 20’sinde tetikleyici olabiliyor. Dehidratasyona bağlı baş ağrısı riskini azaltmak için günde 2-3 litre su içmeye özen gösterilmesi büyük önem taşıyor.
Öte yandan, yorgunluğu gidermek için kahve ve çay gibi kafein içeren içeceklerin fazla alınması da merkezi sinir sistemini gereğinden fazla uyararak hassas kişilerde baş ağrısı riskini yüzde 10-15 oranında artırıyor. Günlük kafein alım miktarının ortalama 300 mg (3-4 fincan kahveye denk) olması gerekiyor. Son olarak, yoğun tempoyla artan öğün atlama ve hazır paket gıdayla beslenme, kan şekeri düzensizliğine ve baş ağrısına neden olabiliyor. Uzman, öğün atlanmamasını, mümkün olduğunca protein ağırlıklı tencere yemeği yenmesini ve hazır paket gıdalardan uzak durulmasını öneriyor.
Yorumlar