Ay Yarışında NASA takvimin gerisiden geliyor, Çin ilerliyor
Amerikanın ünlü popüler bilim dergilerilerinden Scientific American'da kıdemli bilim editörlerinde Dan Vergano'nun imzası ile yayınlanan habere göre; Trump yönetiminin “Ay’a yeniden dönüş” söylemleriyle başlattığı Artemis programı, teknik aksaklıklar ve gecikmeler nedeniyle 2027’de öngörülen iniş tarihini yakalayamayabilir. Çin ise, “yarışta değiliz” açıklamalarına rağmen, 2030’a kadar Ay’a insan göndermeye hazır görünüyor.
Artemis Programı ve Zaman Krizi
NASA, 2017’de başlattığı Artemis programıyla 2024’te Ay’a yeniden astronot indirmeyi, 2030’lu yıllarda ise kalıcı bir “Artemis Üs Kampı” kurmayı hedefliyordu.
Ancak gecikmeler nedeniyle ilk insanlı uçuş Artemis II misyonu 2026 başına, Ay yüzeyine iniş hedefi olan Artemis III ise 2027’ye ertelendi.
NASA’nın milyarlarca dolarlık Space Launch System (SLS) roketiyle yörüngeye çıkarılacak olan Artemis II, dört astronotu Ay’ın etrafında dolaştırıp geri getirecek.
Bu uçuş, 1972’deki Apollo 17’den sonra Ay’a yönelik ilk insanlı görev olacak — ancak henüz yüzeye iniş gerçekleştirmeyecek.
Eski NASA yöneticileri, 2027 takviminin “gerçekçi olmadığını” belirtiyor. NASA’nın Ay’a dönüş programının en zayıf halkası ise Elon Musk’ın şirketi SpaceX’in Starship iniş aracı.
SpaceX Starship Sorunu ve B Planı Çağrıları
ABD’nin Ay planında kilit rol üstlenen Starship, Ay yüzeyine iniş yapacak araç olarak seçilmişti.
Ancak araç, henüz Dünya yörüngesine tam bir uçuş gerçekleştiremedi ve bir dizi test arızası yaşadı.
Starship’in, astronotları taşımadan önce yörüngede yakıt ikmali yapabilmesi ve dikey iniş-kalkış gerçekleştirebilmesi gerekiyor — bu iki kabiliyet de henüz kanıtlanmış değil.
Eski NASA yöneticisi Jim Bridenstine, ABD Senatosu’nda yaptığı konuşmada, “Mevcut koşullarda ABD’nin Çin’den önce Ay’a ulaşması pek olası değil,” dedi ve ekledi: “Bu kadar karmaşık bir sistemle hızlı ilerlemek mümkün değil.”
Aynı görüşü paylaşan üç eski NASA yetkilisi — Douglas Loverro, Doug Cooke ve Dan Dumbacher — Eylül ayında yayımladıkları ortak yazıda, Artemis planının “ABD’yi Çin’den önce Ay’a götüremeyeceğini” belirterek bir ‘B Planı’ çağrısı yaptı.
Çin: Sessiz, Planlı ve Kararlı
Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), Ağustos ayında kendi Ay roketinin ilk aşamasını başarıyla test etti. Ülke, 2030’a kadar Ay’a insanlı iniş hedefini açıklamış durumda.
Çin Bilimler Akademisi’nden gezegen bilimci Yangting Lin, “Çin kendisini bir yarışta görmüyor. ABD’nin bu söylemi, Kongre’den daha fazla bütçe almak için kullanılıyor,” diyor. Uzmanlara göre Çin, “sessiz ama sürdürülebilir bir hızla” ilerliyor ve hedeflerine ABD’den daha yakın görünüyor.
NASA’nın Ay projeleri, siyasi değişimlerin gölgesinde ilerliyor.
Obama döneminde iptal edilen Constellation programının parçaları (özellikle Orion kapsülü ve SLS roketi) yıllarca yeniden adlandırılarak sürdürüldü. Trump yönetimi döneminde bu parçalarla Artemis doğdu, Biden yönetimi ise projeyi koruyarak SpaceX’in Starship aracını resmi Ay modülü olarak seçti. Ancak 2025’te yeniden iktidara gelen Trump yönetimi, bu kez SLS’yi sonlandırma niyetinde. Texas senatörü Ted Cruz’un programın eyalet istihdamına katkısı nedeniyle bu karara direndiği belirtiliyor.
NASA’nın eski baş bilimcisi James Green, “2030 hedefini tutturamayacağımızı bir yıldan fazladır biliyoruz. Çünkü sistem çok karmaşık,” diyor. NASA’nın Ay görev planı, bir Rube Goldberg makinesini andıracak kadar karmaşık:
SpaceX’in Starship’i, yörüngede 12’den fazla yakıt ikmali yapacak. NASA’nın SLS roketi, astronotları taşıyan Orion kapsülünü Ay yörüngesine gönderecek. Orion, Starship’le buluşacak ve iki astronot transfer edilecek. Starship, 15 kat yüksekliğindeki gövdesiyle Ay yüzeyine dikey iniş yapacak. Görev tamamlandığında Starship tekrar kalkış yaparak Orion’la buluşacak. Bu süreçteki her adım henüz denenmemiş durumda. NASA’nın güvenlik kurulu, “yakıt ikmali testlerinin gecikeceğini ve insanlı uçuşların yıllarca ertelenebileceğini” belirtiyor.
Olası Plan B Senaryoları
Uzmanlar, daha sade bir çözüm çağrısında birleşiyor. Louis Friedman (Planetary Society) bu durumu, “Kaybetme ihtimalimiz yüksek bir yarışı neden yeniden koşuyoruz?” sözleriyle özetliyor.
Olası “Plan B” senaryoları arasında:
Blue Origin’in geliştirdiği Blue Moon Mark 1 iniş aracının öne çekilmesi,
SLS’nin üst aşama roketinin daha ucuz bir varyantla değiştirilmesi,
Ve “modern Apollo” tipi daha basit bir iniş modülüyle Artemis III’ün yeniden tasarlanması bulunuyor.
Blue Origin’in Ay iniş aracının 2027’de insansız bir test uçuşu yapması planlanıyor.
Bu planın başarılı olması halinde, NASA SpaceX’in Starship sistemini beklemeden Ay’a daha erken ulaşabilir.
Uzayda Yeni Dönem: Sessiz Rekabet
Uzmanlara göre, 21. yüzyılın Ay yarışı artık “bayrak dikme” yarışından çok daha fazlası.
Ay’ın güney kutbuna yönelik bu rekabet, gelecekte Mars görevleri ve Ay yüzeyinde kaynak yönetimi konularında “kuralları belirleme hakkı” anlamına geliyor.
NASA’nın gecikmeleri, yalnızca teknolojik değil; stratejik üstünlük açısından da Washington için yeni bir uyarı niteliğinde.
Çin sessizliğini korurken, ABD’nin “yarışı kimin kazandığını” söyleyebilmesi için önce kendi sistemini sadeleştirmesi ve güvenliğini garanti altına alması gerekecek.







Yorumlar