Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, kuraklık ve iklim değişikliyle birlikte 2050 yılına kadar bir milyara yakın insanın göç etme zorunluluğunun ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü
Demir, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 17 Haziran 1994 yılında Paris'te kabul edilen ve 1996 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne Türkiye'nin 1998 yılında taraf olduğunu ve çölleşmeyle mücadelede sözleşmenin dönüm noktası olduğunu belirtti.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Kuraklık, iklim değişikliği, biyoçeşitlilik erozyonu, arazi bozulması, yoğun tarım uygulamaları ve kötü su yönetiminin dünya çapında Türkiye'nin de dahil olduğu 165'ten fazla ülkeyi etkileyen bir kriz haline geldiğini aktaran Demir, kuraklık ile birlikte pek çok hastalığın da ortaya çıktığına işaret etti.
İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün arttığının altını çizen Demir, şöyle devam etti:
"İklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık nedeniyle iki milyar insanın hala güvenli içme suyuna erişiminin olmadığı bir yaşam döngüsünü ortaya çıkarmıştır. Dünyanın pek çok bölgesinde yaşayan insanlar, temel su ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve bu durum toplulukların bütün halinde kurak ve çorak hale gelen topraklarından göç etmelerine neden olmaktadır. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne göre, bu süreç nedeniyle 2030 yılına kadar dünya çapında 135 milyon insanın göç etmesi beklenmektedir. Bu sürecin aynı hızla devam etmesi halinde 2050 yılına kadar üç milyardan fazla insanın benzer bir durumla karşı karşıya kalabileceği, bir milyara yakın insanın göç etme zorunluluğunun ortaya çıkacağı bir gelecek kaçınılmaz hale gelmektedir. Her geçen gün yaşadığımız dünyada su krizi ve su kıtlığının artabileceğini gösteren göstergeler artmaktadır."
Ülkede güneyden kuzeye doğru kuraklığın arttığını vurgulayan Demir, geçen sene ekstrem olayların yaşandığı bir yıl olduğunu, bu yıl da sıcak ve kurak bir dönemin yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Mevcut su kaynaklarının kullanımı ve korunmasının çok daha önemli hale geldiğini ifade eden Demir, şunları kaydetti:
"Tarım ülkesi olan ülkemiz açısından kuraklık ve çölleşme riski giderek büyüyen bir problem haline dönüşmektedir. Ülkemizin tarıma verdiği destek ve önem artmalı, tarım alanlarının korunması ve özellikle çölleşmeye karşı mücadele sistematik hale gelmeli, bu alanda yapılacak çalışmalar ve uygulamalar teşvik edilmelidir. Tüm vatandaşların konulara duyarlı hale getirilmesi, bu mücadele sürecinde oldukça önemlidir. Üç tarafı denizlerle çevrili, her bölgesi ayrı özelliklere sahip ülkemizin kaderi kuraklık ve çölleşme olmamalıdır. Ülkemizin geleceği tarım ve tarıma dayalı sanayidedir."
Yorumlar