Kültür Sanat

Haldun Taner ölümünün 38. yılında panelle anıldı

Türk Edebiyatı'na öykü ve tiyatro eserleri ile yepyeni soluk getirmiş yazar Haldun Taner, vefatının 38. Yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta bir panelle anıldı.

 Haldun Taner ölümünün 38. yılında panelle anıldı

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde 8 Temmuz Çarşamba günğ saat 19.30’da başlayan panelin konuşmacıları Cemal Şakar, Seval Şahin, Necati Tonga ve Tahsin Yıldırım oldu.

Dr. Necati Tonga: Haldun Taner çok yönlü bir isim

Panelin moderatörü Dr. Necati Tonga, paneli “Haldun Taner, şüphesiz ki Türk Edebiyatı'nın en önemli isimlerinden biridir. Çok yönlü bir kalemdir Haldun Taner. Bu programda, edebiyat tarihimizin bu önemli ismini 38. ölüm yıldönümünde yad etmek gayesiyle bir araya geldik. Şüphesiz ki Haldun Taner hem hikâyemizde hem de tiyatromuzda ve diğer yazılarıyla da edebiyat tarihimizde yer etmiş bir isim. Çok yönlü bir isim.” sözleri ile açtı. Ardından sözü panelin ilk konuşmacısı olan Cemal Şakar’a verdi.v

Cemal Şakar: Haldun Taner'in dili sadedir, basittir, yalındır.

Panelin ilk konuşmacısı öykücü Cemal Şakar, konuşmasına şu sözlerle başladı: “Dili sadedir, basittir, yalındır. Kendi ifadeleriyle ‘açık seçikliğin, sadeliğin yazarın birincil nezaketi’ olduğunu söylüyor. Düz ayak, ayrıntısız, okunmaya, kolayca anlaşılmaya yatkın öyküler yazdığını söylüyor. Cambazlığı, fazla ustalığı, soyuta fazla kayışı tasvip etmiyor. Herkesin anlayabileceği halkçı bir üslup benimsedim diyor. Aslında ben, kurmacanın, öykü ve romanın doğasında, özünde bir sadelik olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu türler doğduğunda da işte genellikle sıradan, doğal, alelade olana yönelmişlerdi. Tabi modernist romancıların ve öykücülerin o kapalılığı ayrı bir mesele. Ancak türün genel özelliği bence açıklık, seçiklik, sadelik.”

Seval Şahin: Tiyatro tarihi dersinin kürsü olması onunla mümkün oldu

Haldun Taner’in tiyatroculuğu ve özellikle epik tiyatro üzerine konuşan Prof. Dr. Seval Şahin, “Türkiye’de ilk defa tiyatro dersinin, bir tiyatro tarihi dersinin kürsü olarak var olması Haldun Taner sayesinde mümkün oluyor. Haldun Taner İstanbul Üniversitesi’nde bütün bölümlere açık bir tiyatro tarihi dersi veriyor. Ve bu da ilk. Uzun yıllar bunu yapmış. Çünkü bir tiyatro tarihi bölümü yok, Türk dili ve edebiyatı bölümü altında da ona bir tiyatro dersi açmamışlar. O, böyle bütün üniversiteye açık bir tiyatro tarihi dersi açmış ve birçok bölümden insanlar o dersleri dinlemişler. Aralarında benim hocalarım da vardı. Anlatıyorlardı işte Haldun Taner’i. İnci Enginün onlardan biri mesela.” sözleri ile süreklilik olgusuna vurgu yaptı.

Tahsin Yıldırım, Haldun Taner'in aile çevresini ve dostlarını anlattı

Panelin bir sonraki konuşmacısı olarak Tahsin Yıldırım söz aldı. Tahsin Yıldırım, konuşmasında Haldun Taner’in aile geçmişinden, çevresindeki portrelerden, edebî çevresinden ve hayatına dokunan muhtelif isimlerden bahsetti.

Necati Tonga: Haldun Taner, mesajı olan bir isimdir

Panelde son olarak Dr. Necati Tonga konuştu. Necati Tonga, Haldun Taner’in gazete ve gezi yazılarından söz ettiği konuşmasında; “Haldun Taner hikâyeciliğinin ve tiyatroculuğunun yanı sıra kaleme aldığı fıkralarla, denemelerle, yazı yazdığı gazetelere değer katan, geniş bir okur kitlesinin takip ettiği bir yazardır aynı zamanda. Haldun Taner sadece hikâye ve tiyatro yazarı değildir. Çünkü Taner, mesajı olan bir isimdir. O, Türk yazarının en büyük görevlerinden birinin okuyan, eleştiren ve yetişmiş bir okuyucu yaratmak ile uğraştığı kadar kültürel faaliyetlerle de ilgilenmiştir.” sözlerini söyledi.

Program, seyircilerden gelen soruların panelistler tarafından cevaplanması ile son buldu.

Yorumlar