Kültür Sanat

Denizli'de yaşayan Antik Çağ insanları büyüye ve şifalı taşlara özel önem veriyordu

Arkeologlar Honaz'daki antik çağ mezarlarında çok sayıda büyüyle amaçlı kullanılmış tılsım, muska ve şifalı taşlar ortaya çıkardı.

Denizlide yaşayan Antik Çağ insanları büyüye ve şifalı taşlara özel önem veriyordu

Tarihi Bakır Çağına uzanan, Milattan Önce 6. yüzyıldan itibaren ise önemli bir ticaret merkezi olan Denizli'nin Honaz ilçesindeki Kolossai Antik Kentindeki arkeoloji kazıları, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Barış Yener başkanlığında sürüyor.

Arkeologlar tarafından yüzeye çok yakın bulunan ve yan yana taşlara oyulmuş haldeki 60 kaya oygu tekne mezar, devam edecek kazılar için heyecan uyandırdı.

"Araziyi verimli kullanmak için mezar alanını traverten kayalık alana seçmişler"Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Barış Yener, Kolossai'nin Laodikya ve Hierapolis antik kentleri gibi inanç turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Kazıların mezar kalıntılarının olduğu bölgede yoğunlaştıklarını anlatan Yener, yaklaşık 100 hektara konumlandırılan antik kentte elde edilecek bulguların bölgenin kronolojik boşluğunu kapatabilecek nitelikte olduğunu söyledi ve "daha şimdiden Geç Kalkolitik dönemden 1206'daki Honaz'ın Türkleşmesine kadar olan dönemi kesintisiz yakalayabildik" ded. 

YENİ KEŞFEDİLEN MEZARLAR FARKLI BULGULAR İÇERİYOR

Bulunan mezar alanının diğerlerinden farklı olduğuna vurgulayan Yener, "Şu an çalıştığımız alanı kuzey mezarlık alanı olarak adlandırıyoruz. Antik çağ insanları burada hem jeolojinin hem topoğrafyanın getirdiği özellikleri çok güzel bir şekilde değerlendirmiş. Mezarların bulunduğu traverten kayalık alanı tasarruflu kullanmaya çalışmışlar çünkü o dönem tahıl üretimi var ve araziyi verimli kullanmak için traverten kayalık alanı mezar alanı olarak seçmişler. Burada yan yana yerleştirilmiş 180 santimetre uzunluğunda, 90-100 santimetre genişliğinde ve 110-150 santimetre derinliğe sahip mezarlar karşımıza çıktı. Kolossai'de Anadolu'nun en büyük kaya oygu tekne mezar tipindeki mezarlık alanına rastladık. Yüzey toprağını kaldırdıktan sonra karşımıza çıkan mezar sayısı yaklaşık 65 ve biz bunun 60'ını kazdık. İskelet fragmanlarıyla birlikte önemli verilerle karşılaştık." dedi.

BÜYÜ, TILSIM VE ŞİFALI TAŞLARA İLGİ YOĞUNDU

Çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürüttüklerinin altını çizen Yener, mezarlığın bulunduğu 20 dönümlük alanı tel çitle çevirerek koruma altına aldıklarını ve bölgenin kameralarla anlık izlenmeye başlandığını dile getirdi.

Kaya mezarlarının 2 bin 200 yıllık geçmişe sahip olduğunu ifade eden Yener,  "Elde edilen bulgular Kolossai'de yaşayan insanların büyüye, tılsıma ve koruyucu işlevli materyallere ne kadar önem verdiğini gösteriyor çünkü mezarlarda çok sayıda büyüyle ilişkili kullanılmış tılsım, muska ve şifalı olduğuna inanılan taşlar ortaya çıkardık. Bu bulgular, o dönem insanının aslında kendilerini bir şekilde ruhani olarak da koruma isteklerini ortaya koyan, toplumun koruyucu inanç sistemlerine verdiği önemi, ölüm sonrası ritüellerle gündelik dini pratiklerin nasıl iç içe geçtiğini göstermesi açısından oldukça dikkat çekici. Mezar hediyeleri olarak nitelendirebileceğimiz bu eserler arasında pişmiş toprak ya da camdan üretilmiş şişeler, hem gündelik yaşamda hem de ölümden sonraki yolculukta karanlığı aydınlatması amacıyla bırakıldığına inanılan kandiller, sikkeler ve sandalet gibi kişisel eşyalar da yer almaktadır." diye konuştu.

Yener, bu tip mezarlara Anadolu'da rastlandığını ancak böylesine dar bir alanda bu kadar çok mezarın yan yana yapıldığı örneklerin pek görülmediğini sözlerine ekledi.

 Sebahatdin Zeyrek - AA
  

Yorumlar