Şeb-î Arus: Mevlana’nın ölümü düğün gecesi olarak görmesi
MEVLANA'NIN ÖLÜMÜ, DÜĞÜN GECESİ OLARAK TARİF ETMESİ HANGİ AKLA SIĞAR?
Mevlana’nın ölümü düğün gecesi olarak görmesi açıkça akla bir meydan okumadır.
Ölümü düğün gecesi saymak aklın alacağı bir şey değildir. Ama Mevlana’ya göre ölüm bir yok oluş değil ikinci doğuştur, bunun işin Şeb-i Arus'tur: “Ey ruh âleminden bu dünyaya doğup gelenler! Ölüm gelince ürkmeyin, korkmayın! Bu, ölüm değil, bu ikinci bir doğumdur; doğun, doğun!” (Mevlana, Divan-ı Kebir'den Seçmeler, hazırlayan: Şefik Can, I/ 457)
Varoluşçu psikoterapinin önemli isimlerinden Irvin Yalom’un Varoluşçu Terapi kitabında vurguladığı gibi insanların en büyük ve en derin ortak kaygısı ölümdür.
Transpersonal psikoterapinin önemli isimlerinden Stanislav Grof’un Geleceğin Psikolojisi atlı kitabında haklı olarak vurguladığı gibi, ölüm kaygısının üstesinden gelmeden sahici bir yaşama coşkusuna sahip olmak mümkün değildir.
ABD’nin Missouri Üniversitesi’nden Kenneth Vail ve arkadaşlarının araştırmasına göre ölüm düşüncesi belli koşullarda insanlarda olumlu davranış biçimleri yaratıyor. Vail'in tezine göre bir gün ölümü tadacağını düşünen insanların motivasyonları çok yüksek oluyor ve yaşamla çok daha anlamlı ilişki kuruyor. Geniş bilgi için bakın: https://doi.org/10.1177/1088868312440046
Öyleyse Mevlana’nın bize mirası yaşam coşkusudur, her anının değerini bildiğimiz hakkını verdiğimiz. Çünkü yaşamın kaynağı olan Mutlak ile sağlıklı bağlar yaşama bambaşka bir anlam katmaktadır.
Bu bakımdan akla meydan okuyan Mevlana’nın bu tavrı irrasyonel (akla ters) değil, supra-rasyonel (aklı aşan) bir tavırdır.
Sufiler şunu vurgular: topraktan gelmedik ki toprağa dönelim. Allah'tan geldik Allah'a döneceğiz.
- 15 Ekim 2025
- 03 Ağustos 2025
-
17 Temmuz 2025
Yaratan'ın Harika Sabit Diski: DNA’nın İnanılmaz Depolama Gücü
- 01 Haziran 2025
- 01 Mayıs 2025
- 24 Nisan 2025
- 13 Nisan 2025
- 01 Aralık 2024
- 28 Ekim 2024
- 14 Ekim 2024
- 26 Eylül 2024
- 12 Ağustos 2024