Kuşak Travması

10 Ekim 2022 Pazartesi
Kuşak Travması
Kuşak Travması

Bütün travmaları kendiniz yaşayamazsınız bir kısmını miras alırsınız. Ne kadar iddalı bir çümle değil mi bazılarınız “yok artık diyebilirsiniz” fakat bilim metafizik havuzundan bir kap su aldı ve suyu inceleyerek bilim midir sorularını sormaya çoook uzun yıllardır başladı.  Sizlerle son dönemdeki gelişmeleri  paylaşarak bir miktar alana katkıda bulunmak istiyorum.

Yeni yapılan çalışmalara göre kuşak travması doğmamış bir bebeğin beyin devrelerinin işleyişine etki edebilir.

Bilim adamları çocukluğunda travma geçirmiş annelerin bir anıyı bir çocuğa aktarabildiğini buldular.

Kuşak travması deneyimi, genellikle soykırımdan kurtulanların torunlarında veya aşırı yoksulluktan muzdarip ailelerde bulunur. Kağıt üzerinde acı çekmiş gibi görünmeyen insanlarda bulunabilir. Kuşak travması karanlıktır. Çünkü bir çoğumuz bizden önceki atalarımızın neler yaşadığını bilemeyiz bunun sebebi genel olarak insanın kötü şeyleri unutma eğilimi, yaşanılandan duyulan öfke ya da utanç olabilir. Genellikle çekilen acılar bilinmez. Travma deneyimi her yerde, zihinlerini hayatta kalma moduna geçmeye iten şeylerle karşılaşan insanlarda mevcuttur.

Lisanslı klinik psikolog ve ebeveynlik değerlendiricisi  Melanie English, Phd, Health’e verdiği demeçte  travma “ Sessiz, gizli ve tanımsız olabilir, nüanslarla ortaya çıkabilir ve birisinin erken yaşlardan itibaren yaşamı boyunca istemeden öğretebilir ya da ima edebilir.” Dedi.

Travma, kişi travmanın orijinal kaynaklarına tanık olmasa bile olur. Bu genellikle orijinal bir travmanın bulunduğu yerden uzaklaşan, ancak bunu yanlarında taşımaya devam eden göçmen ebeveynlerde  görülür.

Dr. Hendrix  ve meslektaşları, biyolojik etkiyi, genç beynin nesiller arası travmaya karşı iç güdüsel tepkisini belgelemek için yola çıktılar çocuk ailelerinden farklı bir şeyler olduğunu duyacak ve anlayacak yaşa gelmeden önce beyin zaten artan tehlikeyle başa çıkmak için bağlantılarını kurmuştur. Bu araştırma,  çocuklar anne karnındayken neler olduğu ile ilgileniyordu.

Ekip, hamileliğin ilk 3 aylık döneminden  48 Siyahi anne ve bebek üzerinde çalışmaya başladı. Annelere çocukluk çağı travmasını (erken yaşta istismar ya da ihmal deneyimleri) değerlendirmeleri için bir anket verildi.  Ayrıca anneleri mevcut, doğum öncesi stres düzeyleri ve anksiyete ve depresyon açısından değerlendirdi. Doğumdan bir ay sonra dinlenme durumundaki bebeklere fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme kullanılarak beyin taraması yapıldı. Bu bebekler doğal olarak uykudayken kullanılabilecek invaziu olmayan bir teknolojidir.

Duyguları düzenleyen alanlar arasındaki bağlantılara baktılar. Araştırmacılar, korkulu duyguların işlenme merkezi olan amigdala ile diğer iki beyin bağlantılarına odaklandı. Prefrontal Korteks ve Anterior Singular Korteks.

Her iki alanda duyguları düzenlemede kilit rol oynar. Bu nedenle bu alanlar da teknoloji ciddi şekilde depresif  bir beyni uyarmak için kullanıldı. 36 yaşındaki bir kadının telafi edilemez depresyonunun tedavi edildiği mutlu bir hikayedeki gibi.

Ama görünen o ki hikaye bu bebekler için daha kasvetli. Anneleri çocukta duygusal ihmal yaşadıklarında, bebeklerin amigdala ve kortikal bölgeler arasında daha güçlü işlevsel bağlantıları vardı. Annelerin mevcut stres düzeylerini kontrol ettikten sonra araştırmacılar, bir annenin kendi çocukluğunda yaşadığı duygusal  ihmal ne kadar fazlaysa, bebeğinin amigdalasının ön kortikal bölgelere o kadar güçlü bir şekilde bağlı olduğunu buldular. Bununla birlikte, annenin fiziksel istismarı daha güçlü bir bağlantıya yol açmadı. Bulgular  çocuklukta duygusal ihmalin beyin yapısı ve işlevi üzerinde nesiller arası etkiler olduğunu göstermektedir.

Bu daha güçlü bağlantı beyin için ne anlama geliyor?

Hemen karar vermeyelim fakat çocuk için iki sonuç vardır.

Dr. Hendrx “ Duygusal olarak ihmal edilmiş annelerin 1 aylık bebeklerinde gözlemlediğimiz nöral imza, kaygı riskinin artmasını neden olan bir mekanizma olabilir. “

“ Her iki durumda da, bir annenin kendi çocukluğundan kaynaklanan duygusal ihmal, bebeğinde, bebeği gelecekteki tehdidi adaha kolay algılamaya yatkın hale getirebilecek bir sinirsel imza bırakıyor gibi görünüyor.”

“ Bulgularımız, sonraki nesiller için bile yaşamın erken dönemlerinde duygusal desteği vurgulamaktadır. “

Araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.

https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S2451902220303451?via%3Dihub

Kaynak:

https://www.openaccessgovernment.org/an-unborn-baby/101835/?fbclid=IwAR2Hx3YV2n4WrJZl8kooR1PRBiT7LQkfhPba0WejOfdGkaqQ-zCzCHM22ns

                                                                                          Aile Danışmanı & Aile Dİzimi Uygulayıcısı
                                                                                       Sosyolog & Astrolog & Şifalı Taşlar Uzmanı
                                                                                                 www.havvanurincekara.com
                                                                                             e-mail: incekarahavvanur@gmail.com
                                                                                                         twitter: @havvanurincekar
                                                                                                  İnstagram: @havvanurincekara