Her yeni gün, yeni bir olabilirliktir

18 Kasım 2017 Cumartesi
Her yeni gün, yeni bir olabilirliktir
Her yeni gün, yeni bir olabilirliktir

Böyle bir motto var değil mi?
“Her güne yeni bir umutla başla, şans her an kapını çalabilir, bugün o gün olabilir!”

Fakat biz, gerçekleri gözeten yetişkinler olarak, bu lafın gereğinden fazla hippi, insanı sinirlendirecek kadar Hollywood klişesi bir laf olduğunun bilincinde insanlarız.

Her yeni gün, yeni ihtimallerin şekillenmesi fikri her ne kadar iç gıdıklayıcı olsa da tecrübe ettiğimiz bir şey değil.

Aslında hayatta en çok tecrübe ettiğimiz şey, her yeni günün, çoğunlukla bir önceki günün aynısı olduğu.

En çok yaşanan, gerçek olandır.
İşte, esas doğru bu.

Peki, bu “yeni ihtimaller, yeni umutlar” diye kol kola dans eden insanların, söylevlerin amacı nedir?
Romantikler mi?

Yoksa bu insanlar, hani şu mutsuzların parasını, umut satarak ellerinden almaya çalışan yaşam koçları, yogiler falan mı?

İkisi de ihtimal dahilinde.

Fakat ihtimal dahilinde olan başka bir şey daha var.

Joseph Mazur, Şansın Matematiği kitabında bizlerin şans, kısmet, nasip olarak adlandırdığı durumların, olasılık bakımından değerlendirmesini yapıyor ve kitabın tamamı değilse de, özellikle bir parayı havaya attığımızda yazı-tura gelme ihtimali üzerine yaptığı bilimsel açıklamalar, oldukça ilgi çekici.

Bilgisayarda bir simülasyon programı hazırlanarak, sanal ortamda para defalarca havaya atılıyor. Bildiğiniz gibi para için iki olasılık var: ya yazı ya da tura gelmek.

Para bazen arka arkaya tura, bazen yazı geliyor. Bazense bir yazı bir tura. Fakat kesinlikle net bir oran yok. Yani 5 tura sonra 2 yazı gibi ( ya da bundan daha karmaşık) bir kombinasyon yok.

Aslında, 100 atıştan x miktar yazı, x miktar tura gelebilir gibi bir olasılıktansa, her atış için bir olasılık var. Yani paranın kaç defa atıldığına dair bir hafızası yok.  Para, on seferdir tura geldiğinin örneğin, farkında değil. İhtimaller her atışta sıfırlanıyor esasen.

Daha açıklayıcı olmak için ilgili pasajı burada aktarmak istiyorum:

“Yazının bir yüzü çok uzun bir süredir gelmemişse her atışta onun gelme şansının arttığı şeklindeki yanlış kanıya kapılmak kolaydır, oysa kuramsal olarak bir paranın her atılışında her sonuç için lehte ve aleyhteki göreceli olasılığın tam olarak aynı olduğunu, yani tura gelmesi olasılığı kadar yazı gelme olasılığı da olduğunu biliriz. İşte insanların sonuçlar ile sıklıklar arasındaki farkı karıştırma eğilimi böyle çalışır.”

Biraz daha sadeleştirecek olursak;

Hayatın ve onun geniş ihtimallerinin, sizin beklentileriniz konusunda bir fikri yok. Neyin üst üste geldiğinden, neyin gelmediğinden de, çünkü aynı yazı-tura için atılan para gibi, onun da bir geçmiş hafızası yok.

Olabilecek şeylerle ilgili milyarlarca ihtimal varsa ve sizi memnun edecek ihtimal on tane ise, hesabı siz yapın. Kaç milyonda bir ihtimal o zaman bazı şeylerin gerçekleşmesi? Oldukça düşük değil mi.

Bu yüzden genelde hayatta her gün, her şeyi değiştirecek güzel şeyler olmuyor.

Ama yine olasılık biliminin bize verdiği bilgiye göre, sahiden de bir sonraki denemede olmayacağının bir garantisi de yok.

Ve biz her “olmayacak” mottosuyla denemekten vazgeçtiğimizde, bir ihtimali daha elemiş oluyoruz.
Her atmadığımız para ile, bir yazı gelme olasılığını da biz eliyoruz.

Elbette buradan çıkacak anlam, bir kumarbaz gibi her bahse girmek, kazanmak için her şeyi feda etmek değil.

Ama görüldüğü üzere, “her güne yeni bir umutla başla” sözü de, o kadar altı boş bir laf değil.
Eğer hayattan bir takım şeyleri bekliyorsak, elde etme şansı milyonda bir de olsa, denemek elimizden gelebilecek en iyi ilk çaba.

İlk eylemimiz, umut etmek olmalı. Burada akılcılıktan vazgeçmemize lüzum yok. Çıkmama ihtimalini de gözeterek, ama çıkacaksa da tek yolunun denemek olduğunu bilerek hareket etmek önemli olan.

Meşhur bir İtalyan fıkrasıyla bitirmek istiyorum; fakir bir adam her gün kiliseye gider ve büyük bir azizin heykelinin önünde dua edip, yalvarır: Sevgili azizim, lütfen, lütfen, lütfen, lotoyu kazanayım.” Sonunda deliye dönen heykel canlanır aşağıda yalvaran adama bakar ve der ki “Oğlum, lütfen, lütfen, lütfen bir bilet al.”

Her gün, bütçenizi zorlamayacak bir bilet alın, bir gün çıkmayacağının garantisi asla yoktur.

Caput Draconis  - mistikalem.com