Hepimiz birer gezegeniz

Diğerlerini sokaktan sahiplendiğimiz bir hayvan ya da 101’den aldığımız dandik bir süs gibi hayatımıza almak ve onları belli bir yerde, belli bir eksiği gidermek üzere kullanmak istiyoruz. “Sen sevgilim olacaksın!” “Sen idolüm olacaksın!” “Senden dostluk bekliyorum!” diyoruz yoğun bir taleple ve üçgen bir boşluğa kare ahşap tepmeye çalışır gibi düzeneğimize çarpıyoruz onları ya da kare boşluğun içinde yitip yerini dolduramayan yuvarlak bir ahşap gibi onlarla ilgili hayal kırıklığına uğruyoruz.

Bakın atmosferimizin dışında, uzay dediğimiz boşlukta, sadece bize yakın (!) çevrede dokuz gezegen, yüzlerce uydu ve binlerce asteroid uyumla devran ediyor. Hepsi kendilerine açılan alanda kütle çekim ve itme kuvvetlerine göre, en uygun yere düşüyor ve bir güneş sistemi ancak böyle oluşuyor.

İnsanların da duygusal, ruhsal, zihinsel ve yaşamsal itme ve çekme kuvvetleri var. Dolayısıyla herkes kütlesine uygun bir yerde daha iyi iş görüyor. İlişkilerde yaşam, bu itme-çekme ilişkisine alan açmakla, denge oturana dek sabırla ve sonra da çekimin doğurduğu yakınlığa veya uzaklığa saygı ve kabulle oluşuyor ama biz tutkuyu sevgiyle karıştırdığımız için “ama seviyoruuum” diyerek bir nevi Jüpiter’i Dünya’yla, Merkür’ü Satürn’le yan yana koymaya çalışmalarımızı aklamaya çalışıyoruz. Oysa Jüpiter’e çok yaklaşırsak o bizi ezer, Merkür de Satürn’e yenik düşer ve yok olur.

Bizler birbirimiz için, planladığımız akşam yemeğine çok uygun düşecek o yemek için ana malzeme değiliz. Hepimiz birer gezegeniz. Hepimiz birer mikrokosmos örneğiyiz. Bu yüzden gerçekten birbirimizi sevdiğimizde ve birbirimizi yaşamlarımızda istediğimizde yapabileceğimiz en doğru şey alan açmak, karşımızdakinin kendine ve bize uygun bir konum bulmasını sabırla beklemek ve sonra onunla o yörünge içinde ilişkilenmek. Bir diğer deyişle aşk beklediklerimizle dost, dost beklediklerimizle kardeş, kardeş beklediklerimizle hiçbir şey olamayacağımızı kabul etmek, beklediğimiz rol konusunda esnek olabilmek.

Kimse kimsenin kütle çekimini daha fazla severek, deli gibi söverek ya da karşısındakini yok sayarak ortadan kaldıramaz ama herkes birbirinin yörüngesine yer açarak yaşamın ahengiyle, birbiriyle dans edebilir. Dans edelim.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: w.erleichda@gmail.com

www.youtube.com/user/thejenrachelblack