27 Nisan Akrep Burcunda dolunayın astrolojik yorumu

27 Nisan sabah saatlerinde bir Akrep Dolunayı deneyimleyeceğiz, yani gökte Güneş Boğa, Ay Akrep karşıtlığı olacak. Güneş, Uranüs ile kavuşumda olacak ayrıca Venüs, Merkür ve Lilith de Boğa’da, halaya durmuş vaziyetteler, birbirleriyle kavuşumdalar.

İnsan kendini güvende, sağlam zeminde, rahat ve verimde hissetmek için belli davranış kalıpları, yaşam sınırları, gündelik rutinler, otomatik tepkiler belirler. Sonra bunlar alışkanlık haline gelirler ve artık verimli olmasalar, hatta sorun yaratsalar bile insan onları kırmakta, tavır ve tutum değiştirmekte güçlük çeker. Bir zamanlar verim sağlayan bir davranış, zamanla gayet kayıp getiren bir eğilim haline gelebilir. Bir zamanlar bizi dış tehlikelerden koruyan sınırlar, zamanla tehlikeyi içeride yaratan esas tetikler olabilir. İnsan, işine geldiği, bildiği, kanıksadığı gibi davranmayı en rahat ve yapıcı seçenek gibi görmeye eğilimlidir ancak işin doğrusu, süreçlere adapte olmayı becerebilmektir.

Bir süredir Boğa’da seyreden Lilith ve Uranüs ile zaten kendimizi güvenli bir zeminde hissetmiyor, bundan dolayı da daha rahat, daha korunaklı olabilmek için bir takım davranış modellerini ya geliştiriyor ya da var olanları körüklüyorduk, belki çok da farkında olmadan. Ancak bu dolunayda en yakınlarımız, yani ailemiz, dostlarımız, günbegün görüştüklerimiz, temasta olduklarımız bizlere kendimizi koruyalım derken nasıl da alma verme dengesini bozduğumuzu fark ettirecek, keza biz de onlara bunu net bir biçimde göstereceğiz. Böylece bazı sorumluluklar, yetkiler, güçler bazılarımızın elinden bu dolunayda alınacak.

Gad’ın da Yay’da ve 8. Evde olması ve Satürn’den açı almasıyla birlikte aslında senaryonun başı, belirsizlikten kaynaklı kaygının bizim zihnimizi, duygu ve düşüncelerimizi fazlasıyla zapt etmiş olması. Yani zihnimiz o kadar çok olasılıklar, karmaşalar, belirsizlik, kaygı, senaryolar ile dolu ki, bu bizi ister istemez kendimiz odaklı hale getiriyor. Gün geçtikçe kendisiyle daha haşır neşir birey, davranışlarını da buna göre düzenliyor ve dışarıya daha fazla kayıtsız ya da yetersiz hale geliyor. Bir süredir çevremize vakit ayıramayacak kadar yoğun, bizden beklenenleri veremeyecek kadar yorgunuz.

Aslında çoğumuz taş taşımıyoruz ama dağ taşımış kadar halsiz ve doluyuz çünkü realitemiz değilse bile zihnimiz öyle. İşte bu sebeple ihmal ettiklerimiz artık bize olan sabrını bu süreçte kaybedebilir ve bizimle kontratı bozabilir. Yengeç’teki Mars’ın da Ay’a yaptığı üçgen ile, bir süredir arayıp sormadığımız insanlar bizimle arkadaşlıklarını bitirebilir, yetiştiremediğimiz veya geciktirdiğimiz işler bizden alınabilir, gereğini layıkıyla yapmadıklarımızın ödemesi de ona göre düşük olabilir. Bu süreçte herkes alıngan, gergin ve fazla dramatik olabilir.

Yani özetle gelecekle geçmiş arasında, pişmanlık ve kaygı ile salınırken, esasında yegâne önemli olan şimdiki zamanda sahip olduğumuz maddi manevi varlıkları bu kafası leylalıktan dolayı kaybedebiliriz. E birileri de bizi kaybedebilir.

Bu yerinde bir tokat olacaktır. Çünkü zaten hiçbir gelecek ve güvenli alan, verimli toprak insanın hiçbir şey yapmayarak kafasında kurmalarıyla kurulmaz: bir tarla varoluşsal sancılarla mahsul vermez. Bir tarla sürmekle, ekmekle, diğerleriyle birlikte, bugün emek vermekle ve daha da önemlisi kendini ve zihnini geriye koymakla ekin verir.

Lütfen sizi zihninizden çıkarıp, şimdiki zamana getirecek bu uyarıları dikkate alın ve emeğinizi soyut alemden çekip somut varlıklarınıza aktarın. Sevgiler.

.Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack