Fizik

Depremlerde fayın tipi, artçı depremlerin kimliğini belirliyor

Uluslararası bir bilim ekibinin Hindistan'da meydana gelen depremler üzerinde gerçekleştirdiği araştırma, artçı şokların gizeminin anlaşılmasına yardımcı olacak sonuçlara verdi.

Depremlerde fayın tipi, artçı depremlerin kimliğini belirliyor

Uluslararası bir araştırma ekibi, 2001 Bhuj, 2015 Gorkha ve 2025 Mandalay depremlerinin artçı şok dizilerini karşılaştırarak, fay tipi ve tektonik ortamın artçı şokların azalma hızı ve üretkenliği üzerindeki belirleyici rolünü ortaya koydu. Çalışma, depremlerle ilgili bazı geleneksel yasaların her durumda geçerli olmadığını kanıtladı. 

Üç Deprem, Üç Farklı Artçı Karakteri

Çalışmada, 2001'de Hindistan'ın Batı kıyısında meydana gelen Bhuj depremi (Mw 7.7), 2015'te Nepal'i vuran Gorkha depremi (Mw 7.8) ve 2025'te Myanmar'da yaşanan Mandalay depremi (Mw 7.7) mercek altına alındı. Bu üç büyük depremin artçı şok dizileri, Gutenberg-Richter frekans-büyüklük dağılımı, Modifiye Omori yasası ve Bath yasası kullanılarak analiz edildi. Araştırmacılar, b-değeri, p-değeri, α-değeri ve D-değeri gibi sismik parametreleri hesaplayarak bunların tektonik çıkarımlarını yorumladı.

Fay Tipi, Artçı Şokun Kimliğini Belirliyor

Elde edilen bulgular, her depremin artçı şok karakterinin, içinde gerçekleştiği tektonik ortam ve fay mekanizmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu gösterdi.

Bhuj (Hindistan): Karasal bir levha içinde (intraplate) ters faylanma ile meydana gelen Bhuj depreminin artçı şokları, en düşük b-değerine (0.61), p-değerine (~0.34) ve α-değerine (0.33) sahip. Bu durum, soğuk ve kırılgan bir litosferde yüksek diferansiyel stres ve uzun süreli stres boşalımına işaret ediyor. Bhuj'daki en büyük artçı şok, ana şoktan 278 gün sonra meydana gelerek en uzun gecikmeyi yaşattı.

Gorkha (Nepal): Himalayalar'daki sıkıştırmalı bir levha sınırında (interplate) bindirme faylanması sonucu oluşan Gorkha depremi ise yüksek bir b-değeri (~1.2) ve nispeten yüksek bir α-değeri (0.51) sergiledi. Bu, sıvı açısından zengin, hızlı stres dağılımının yaşandığı dalma-batma bölgelerinin tipik bir özelliği. En büyük artçı şok 17 gün sonra geldi.

Mandalay (Myanmar): Sagaing Fayı boyunca yatay atımlı (strike-slip) hareketle oluşan Mandalay depremi, orta düzeyde özellikler gösterdi. b-değeri 0.9, α-değeri 0.45 olarak ölçülürken, en yüksek p-değerine (~1.04) sahip olması artçı şok aktivitesinin hızla azaldığını kanıtladı. Bu depremde en büyük artçı şok, ana şoktan sadece 11 dakika sonra kaydedilerek en kısa gecikme yaşandı.
Geleneksel Deprem Yasası Sarsıldı

Çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, deprem literatüründe sıkça başvurulan Bath Yasası ile ilgili oldu. Bu yasa, ana şok ile en büyük artçı şok arasındaki büyüklük farkının (D-değeri) ortalama 1.2 olduğunu öne sürer. Ancak bu araştırmada, Bhuj için D=1.8, Gorkha için D=0.6 ve Mandalay için D=1.0 değerleri hesaplandı. Bu sonuç, Bath Yasası'nın evrensel olmadığını ve bölgesel stres rejimleri ile kabuk yapısından güçlü bir şekilde etkilendiğini gözler önüne serdi.

Araştırmacılar, artçı şok üretkenliğini ana şok büyüklüğüyle ilişkilendiren α-değerinin de Bath Yasası'nın geçerliliği için kritik bir eşik olduğunu belirtiyor. Bath Yasası'nın geçerli olabilmesi için α-değerinin 0.5'in üzerinde olması gerekiyor. İncelenen depremlerden sadece Gorkha bu eşiği (α=0.51) marjinal olarak geçebilirken, Bhuj (0.33) ve Mandalay'da (0.45) yasa geçerliliğini yitiriyor.

Deprem Tehlikesi Değerlendirmeleri İçin Kritik Uyarı

Çalışma, Bhuj ve Mandalay gibi, yüksek büyüklükte ve zarar potansiyeli taşıyan artçı şoklara sahip büyük depremlerin, sismik tehlike değerlendirmelerine entegre edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Artçı şok davranışını anlamak için sadece istatistiksel modellerin değil, fay mekaniği, litosferik bağlam ve bölgesel stres koşullarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Araştırma, "Current Science" dergisinin 10 Ekim 2025 tarihli sayısında yayımlandı. Bulgular, özellikle sismik açıdan aktif bölgelerdeki afet hazırlık ve müdahale planlamaları için yol gösterici nitelikte. Ama konu hakkında destekleyici çalışmalar gerekiyor.

Tunç Deniz - Mistikalem.com

Kaynak makale: https://www.currentscience.ac.in/

Yorumlar