"La Mancha Negra", "The Black Spot", "The Black Stain" "Mysterious Black Goo" olarak adlandırılan bu madde, özellikle Venezuela'da 1980'lerden itibaren haberlere konu olan ve zamanla yayılan gizemli bir siyah lekeler fenomenidir. Bu madde, yollarda, binalarda ve hatta insan vücudunda belirerek çeşitli spekülasyonlara neden olmuştur.
La Mancha Negra, ilk olarak 1986'da Karakas, Venezuela'daki yollardan sızmaya başlayan gizemli bir siyah maddedir ve o zamandan beri birçok trafik kazasına ve can kaybına neden olmuştur. Nedenini belirlemek zor olmuş ve onlarca yıllık araştırmaya rağmen kesin bir açıklaması bulunamamıştır. En kabul gören teori, sayısız eski ve sızıntılı arabanın yol yüzeyine sıvılarını püskürtmesinin bir sonucu olduğudur.
Kara yapışkan madde efsanesini doğuran tarihsel olay
1986'da La Mancha Negra ilk olarak 50 metre uzunluğunda bir leke olarak Caracas ile havalimanı arasındaki otoyolda 30 yıllık asfaltı yamalayan işçiler tarafından fark edildi. Yaklaşık 8 mil uzunluğundaki otoyol, hava koşullarına bağlı olarak büzülüp genişleyen bilinmeyen maddeyle kaplandı. Sıcak ve ıslak koşullarda büyüdüğü, ancak soğuk ve kuru koşullarda büzüldüğü görüldü.
Havaalanının dışındaki tüneller ve yamaçlarda ortaya çıkan Kara Leke maddesinin nedeni belirlemedi. Caracas şehrinin her yerine yayılan "La Mancha Negra" 1992'den önceki beş yılda meydana gelen 1.800 ölümün sorumlusu oldu.
Venezuela hükümeti, "milyonlarca dolar" harcayarak, ABD, Kanada ve Avrupa'daki uzmanlara danıştı. 1994 yılında çalışmalar askıya alındı. Hükümet lekeyi "kurutmak" için üzerine tonlarca toz kireç taşı döktü. Ocak 1996'da, bakım eksikliği, düşük yağış miktarı ve Caracas'taki araçların kötü durumu nedeniyle yollar bir kez daha bu maddeyle kaplandı. Almanya'dan özel temizlik ekipmanları getirildi ve bu durum birkaç yıl boyunca azalmış gibi göründü. Ancak La Mancha Negra, 2001 yılında Caracas'taki Baralt, Nueva Granada, Fuerzas Armadas, Sucre ve Urdaneta Caddeleri de dahil olmak üzere birçok yolda yeniden ortaya çıktı.
İşte yapışkan kara madde konudaki iddialar
Canlı Bir Yaratık Olduğu İddiası: Bazıları bu maddenin organik, hatta "yaşayan" bir varlık olduğunu iddia ediyor. Bunun nedeni, maddenin yayılabilmesi, büyüyebilmesi ve bazı durumlarda "yokması" gibi özellikler göstermesidir.
Biyolojik Silah veya Deneysel Madde olduğu İddiası: Komplo teorisyenleri, bunun laboratuvarda üretilmiş bir biyolojik silah veya petrol atıklarından kaynaklanan mutant bir organizma olduğunu öne sürüyor.
Paranormal Açıklamalar: Bazıları ise bunun doğaüstü bir fenomen veya uzaydan gelen bir madde olduğunu iddia ediyor.
İşte yapışkan kara madde konudaki bilimsel varsayımlar
Petrol Atıkları ve Hidrokarbon Birikimi: En yaygın bilimsel açıklama, bu maddenin ham petrol, asfalt ve endüstriyel atıkların karışımı olduğu yönünde. Venezuela'nın petrol endüstrisinden kaynaklanan sızıntılar ve yetersiz atık yönetimi, bu tür birikimlere yol açmış olabilir.
Mikrobiyal Büyüme: Bazı araştırmacılar, bu maddenin içinde petrol yiyen bakteriler (örneğin, Pseudomonas) veya mantarlar bulunduğunu öne sürüyor. Bu mikroorganizmalar, hidrokarbonları parçalayarak siyah, yapışkan bir tabaka oluşturabilir.
Kimyasal Reaksiyonlar: Maddenin oksidasyon, UV ışınları ve nemle etkileşime girerek polimerize olması da mümkün. Bu, zamanla genişleyen bir kara leke etkisi yaratabilir. İnsan Sağlığına Etkileri: Bazı raporlar, bu maddeye maruz kalan insanlarda cilt tahrişi, solunum problemleri ve hatta kanser vakalarının arttığını iddia ediyor. Ancak bu iddialar kesin olarak kanıtlanmış değil.
Kara Maddenin "Canlı" Olduğu Savunanların Dayanakları
Büyüme ve Yayılma Özelliği: Maddenin zamanla genişlemesi, bazılarını bunun bir tür biyofilm veya mikrobiyal koloni olduğunu düşündürüyor.
Kendini "Onarma" Yeteneği: Bazı gözlemciler, kazınan veya temizlenen lekelerin zamanla geri geldiğini iddia ediyor.
Koku ve Organik Yapı: Çürük yumurta benzeri bir koku yayması, hidrojen sülfür (H₂S) gibi organik bileşikler içerdiğini düşündürüyor.
"Kara Yapışkan Maddeler" Tarihçesi
Yüzyıllardır insanlık, doğal yollarla oluşan koyu renkli, yapışkan maddelerle karşılaşmıştır. Eski Mısırlılar, milattan önce 900–750 yıllarında yapılan gömülerde mürekkep siyahına benzeyen bir bitüm karışımı kullanmıştır. British Museum’daki kimyagerler, bu “siyah zamk”ın bitkisel yağ, hayvansal yağ ve reçine karışımı olduğunu, içine katran (sert petrol türevi bitüm), balmumu ve diğer organikler eklediklerini saptamıştır
Yani eski Mısırlılar, siyah yapışkan maddeleri tabut mühürlemek ve koruma amaçlı kullanmıştır. Benzer şekilde, Orta Doğu medeniyetlerinde de doğal asfalt ve katran yüzyıllardır yol yapımı, su yalıtımı ve mühürleme işlerinde tercih edilmiştir. Doğada “kara yapışkan” olarak adlandırabileceğimiz pek çok madde vardır. Örneğin katran çukurları (tar pits) binlerce yıldır petrolün yüzeye çıkmasıyla oluşan doğal rezervuarlardır. Kaliforniya’daki La Brea Katran Çukurları, geçmişte pek çok fosili muhafaza etmiştir. Bilim insanları bu çukurlarda 28.000 yıllık asfalt örneklerinde bile canlı mikroplar bulduklarını bildirmiştir. Arkeolojik bir çalışmada, bu eski katranda toplamda yüzlerce yeni bakteri türü keşfedilmiştir; bu mikroplar neredeyse su ve oksijen olmayan ortamlarda hayatta kalmak için özel enzimler geliştirmiştir
Benzer şekilde, Trinidad’da bulunan Pitch Lake adlı bitüm gölü, arkaik ortam koşullarında yaşayan arkeler ve bakteriler için yaşam alanı sunmaktadır
Bu bulgular, “kara yapışkan” zannettiğimiz katranların aslında mikroorganizmalar için ilginç ekolojik nişler oluşturabildiğini gösteriyor. Günümüzde de petrol ve katran benzeri ortamlarda hayat sürüyor. Petrol kuyuları, petrol sızıntıları ve hatta asfalt gölleri yeni tür mikroplara ev sahipliği yapabilir.
Örneğin, 2025 yılında yapılan bir araştırma, ABD Büyük Göller’deki bir araştırma gemisinde rastgele keşfedilen siyah, yapışkan yağlı karışımın içinde yeni bir yaşam formu olduğunu ortaya koydu
University of Minnesota ekibi “ShipGoo001” adını verdikleri bu örnekten 20 genom izole etti. Genom analizine göre bu toplulukta en az bir tür yeni arkea takımı ve bir potansiyel yeni bakteri şubesi bulundu.
Yani sıradan bir gemideki yağlanmış pervane milinde, daha önce bilimsel literatürde tanımlanmamış mikroorganizmalar barınabiliyor. Araştırma ekibi, katran çukurlarında ve petrol kuyularında bulunan bazı mikroplarla benzerlikler olduğunu, yani bu organizmaların küresel olarak yaygın olabileceğini söylüyor
Bu canlılar düşük oksijen ve hafif ılıman ısıyı tercih ediyor. Araştırmacılar, geminin pervane yağının içinde, zemin hava almayan ortamda bu mikropların yıllarca hareketsiz kaldığını, uygun koşul oluşunca çoğaldığını düşünüyor. Örneğin bazı türler metan gazı üreterek biyoyakıt üretiminde kullanılabilecek potansiyele sahip olabilir
ShipGoo001’i inceleyen ekip, bulgularını hakemli dergilerde yayımlayıp genomları da kamuya açmayı planlıyor. Bu keşif, “aşırı” sayılan ortamlardan bile yeni canlıların çıkabileceğini, bilim insanlarının günlük nesneleri incelerken bile sürprizlerle karşılaşabileceğini gösteriyor
Kara Maddenin Popüler Kültür ve Bilimkurgu Yansımaları
Kara yapışkan madde teması, bilimkurgu ve popüler kültürde de sıkça işlenir. Bu motif genellikle kötücül bir güç veya ölümcül bir ajan olarak sunulur. Örneğin Star Trek: Yeni Nesil’in 1988 tarihli “Skin of Evil” bölümünde, Armus adlı uzaylı bir yaratık zift benzeri siyah, yapışkan bir varlık olarak betimlenir. Armus, mürettebattan Yar’ın yanında “zift benzeri madde” havuzunda ortaya çıkar ve onu anında öldürür
Böylece dizide “kara yapışkan” şeytani bir beden olarak gösterilmiştir. Sinema dünyasında da kara yapışkan motifine sık rastlanır. Popüler Mechanics dergisi editörü Darren Orf’un tespitlerine göre; FernGully: Son Yağmur Ormanı (1992) filminde, Prometheus (Alien serisinin 2012 öncesi filmi) ve Marvel’ın Venom (2018) filminde kötücül kara sıvılar merkezi rol oynar
Örneğin Prometheus’ta dokunulan her canlı ya korkunç şekilde ölüp ya da canavarlaşırken, Marvel evrenindeki Venom karakteri de canlılara bulaşan siyah bir organizmadır. Bilimkurgu dizilerinde de karanlık sıvı sıklıkla karşımıza çıkar (X-Files’ın meşhur “siyah yağ” sahneleri veya Netflix’in Stranger Things dizisindeki paralel evren sıvısı gibi). Popüler Mechanics yazarı Orf’un sözleriyle: “Kara yapışkan, Hollywood filmlerinde neredeyse her zaman belaya işaret eder”
YAPIŞKAN KARA MADDE İLE İLGİLİ ŞEHİR EFSANELERİ
Popüler bilimde de kara yapışkan ilginç bir konu. Örneğin Wired dergisi bir köşe yazısında, gerçek dünyada da grafen oksidin (karbon tabanlı olağanüstü ince bir madde) siyah ve sümüksü bir sıvıya dönüşebileceği komplo teorilerine değinmiştir. Bu tür teorilerde, grafenin “kana karışarak dünyayı kontrol ettiği”, hatta iktidar sahiplerinin gizlice insanlara nano teknolojili bir kara sıvı verdiği iddia edilir
Örneğin bir internet söylentisinde, iklim aktivisti Greta Thunberg’in yüzüne yayılan siyah boya Guardian dergisi kapağında “kara yağmur” olarak gösterilir ve bazı çevreler bunu “zararsız boya değil de grafen oksit” diyerek yorumlamıştır
Benzer şekilde, küresel salgın döneminde Covid aşılarında bile kara jel olduğu yönünde asılsız açıklamalar dolaşmıştır
Bu iddialar bilimsel kanıttan yoksun, daha çok kurgusal hikayelerin ve yanlış bilgi akışının sonucudur.
Gerçek dünyada kara yapışkan maddeyi konu eden şehir efsaneleri ve komplo teorileri de mevcuttur. İnternette dolaşan bazı hikâyelerde kara sıvı gökten yağmur gibi yağar, sokaklara yayılır veya plajlarda görüntülenir; bu fenomenler çoğu zaman hava kirliliği, petrol sızıntısı veya mikrop istilası gibi daha basit nedenlerle açıklanmıştır. Örneğin bir komplo sitesine göre 1990’larda bir UFO araştırmacısı olan Max Spiers, 2016’da ölmeden önce iki litre siyah sıvı kusmuş ve bu olay bazı kişilere göre “kara madde”nin işaretiymiş
Bir başka efsaneye göre ise kara sıvı, 16.000 yıl önce eski uzaylılar tarafından “kara yağmur” olarak dünyaya bırakılmış, o zamandan beri yeraltında gizlenmiş (Prometheus filminin açılışı bu mitin modern bir yorumu sayılır)
Tüm bu hikâyeler popüler kültürün ve internet efsanelerinin yarattığı imgeler üzerine kuruludur. Bilimsel incelemeler bu iddiaları desteklememektedir; aksine kara yapışkan maddelerin gerçek doğası jeolojik veya biyolojik fenomenlerle açıklanabilir. Örneğin Bitüm (asfalt) petrokimya ürünü bir madde olup, yer altı organik maddelerin milyonlarca yılda dönüşümüyle oluşur ve bilinen fiziksel, kimyasal kurallara göre davranır.
Sonuç olarak, “kara yapışkan madde” öncelikle jeolojik ve biyolojik bir olgudur; tarih boyunca insanlar bu tür bitümen, katran ve benzeri karışımları keşfetmiş, kullanmıştır
Modern bilim, bu ortamlarda yeni yaşam türleri bulabileceğimizi gösteriyor
Öte yandan, medyada, filmlerde ve internet söylentilerinde kara yapışkan madde genellikle korkutucu, esrarengiz ve kötü niyetli bir güç olarak resmedilir Bu kurgusal öğeler eğlenceli ve çarpıcı olsa da, gerçek hayatta karşılaştığımız esmer, yapışkan katran vb. maddeler bilimsel olarak açıklanabilir. Haberimizde ele alınan tüm bilimsel bulgular, saygın kaynak ve araştırmalara dayanmaktadır
Komplo teorilerine kulak asmadan, gerçeğin bilimsel yüzünü değerlendirmek gerek.
Sonuç:
Şu ana kadar kesin bir bilimsel konsensüs olmamakla birlikte, en makul açıklama endüstriyel kirlilik ve mikrobiyal aktivitenin birleşimi. "Canlı" olduğu iddiaları, muhtemelen maddenin dinamik yapısından kaynaklanıyor. Ancak, bu fenomenin Venezuela'daki çevresel ve politik krizle bağlantılı olabileceği de düşünülüyor.
Eğer bu madde gerçekten de bilinmeyen bir biyolojik organizma ise, bu durum mikrobiyoloji ve ekoloji alanında yeni keşiflere yol açabilir. Ancak şimdilik doğal kimyasal ve biyolojik süreçlerin bir sonucu olduğu görüşü ağır basıyor.
Şu ana kadar kesin bir bilimsel konsensüs olmamakla birlikte, en makul açıklama endüstriyel kirlilik ve mikrobiyal aktivitenin birleşimi. "Canlı" olduğu iddiaları, muhtemelen maddenin dinamik yapısından kaynaklanıyor. Ancak, bu fenomenin Venezuela'daki çevresel ve politik krizle bağlantılı olabileceği de düşünülüyor.
Ali Zülfikar Emin - Mitikalem.com
Kaynaklar:
britishmuseum.org
news.d.umn.edu
en.wikipedia.org
popularmechanics.com
popsci.com
Yorumlar