Hipertansiyon nedir?
Atar damarlardaki kan basıncının çok yüksek olmasıdır.
Malign hipertansiyon nedir?
Çok yüksek seviyelerdeki hipertansiyondur.
Hipertansiyon riski çok büyük mü?
Hipertansiyon tüm dünyada ve Türkiye'de kardiyovasküler hastalıklar için en yaygın risk faktörü olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; dünyada 1.5 milyardan fazla kişi hipertansiyon hastası. Ülkemizde de neredeyse her 3 kişiden 1’ine hipertansiyon (140/90 mmHg veya daha yüksek) görülüyor. Tedavi edilmediğinde kalp krizinden inmeye, beyin kanamasından böbrek yetersizliğine kadar ciddi sonuçlara yol açabilen hipertansiyon çoğu zaman belirtisiz seyrediyor.
Hipertansiyon ileri yaşlarda gürlen bir hastalık mı?
Son araştırmalar hipertansiyonun 20 yaş grubundaki genç yetişkin popülasyonda, hatta çocuklarda bile giderek yaygınlaştığını gösteriyor.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Hipertansiyonun önlenebilir bir hastalık olduğu ve her yaşta görülebildiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla kardiyovasküler hastalık riski yüksek olan çocuklarda, anne veya babasında hipertansiyon olan çocuklarda, yine kilolu veya obezite sorunu olan ve hareketsiz yaşam tarzına sahip gençlerde yılda en az bir kez kan basıncının kontrol edilmesi son derece önemlidir” diyerek hipertansiyonun genç yaşlarda görülmesine yol açan etkenleri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Hipertansiyonun genç yaşlarda görülmesine yol açan etkenleri 0000000
Aşırı tuzlu yemek: Fazla tuz içeren fast food tarzı gıdaların ve aşırı işlenmiş ürünlerin sık sık tüketilmesi hipertansiyonun daha erken yaşlarda görülmesine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, günde 5 gramdan fazla tuz alan kişilerin hipertansiyona yakalanma riski daha yüksek. Türkiye’de genel popülasyonda yapılan SALTURK çalışmasında, günlük tuz kullanımı yaklaşık 15 gram olarak saptandı. Hipertansiyon tanısı olan hastaların ise çok fazla tuzlu yiyeceklerden kaçınmaları ve günde 2 gramın altında kalmaya çalışmaları gerekiyor.
Obezite: Çağımızın önemli bir sorunu olan ve genç nüfusta, hatta çocuklarda bile görülme sıklığı hızla artan obezite de hipertansiyona neden olan önemli bir etken. Sağlık Bakanlığı verileri, ülkemizde erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 65’inin ideal değerlerin üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olduğunu bildiriyor. Yapılan araştırmalar yüksek vücut kitle indeksi (> 25 kg/m2) veya geniş bel/kalça oranına (>0,85) sahip kişilerde hipertansiyon riskinin 3 kat artığını gösteriyor.
Hatalı beslenme : Gençlerde görülen yüksek tansiyonun bir diğer önemli sebebi, sağlıksız beslenme ve çabuk besinlere (fast food) kayan yeme alışkanlığı. Yapılan çalışmalar, işlenmiş besinlerin, doymuş veya trans yağ oranı yüksek yiyeceklerin, rafine şekerin ve yine gençlerin beslenmelerinde daha az meyve ve sebzeye yer vermelerinin hipertansiyondaki sayısal artışla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Yüksek tansiyon hastalarının ağırlıklı olarak sebze ve meyve, daha az yağlı besinler, tam tahıl ve sebze kaynaklı proteinlerle beslenmeleri çok önemlidir
Hareketsiz yaşam: Gençlerde egzersiz eksikliği de hipertansiyon gelişimine yol açabilen bir başka önemli etkeni oluşturuyor. Yürümek, koşmak, yüzmek ve ağırlık kaldırmak gibi güç artıran fiziksel aktivitelerin yüksek tansiyonu önlemeye ve düşürmeye yardımcı olur. Dünya Sağlık Örgütü haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz (veya haftada 75 dakika şiddetli aerobik egzersiz) ile haftada en az 2 gün güç geliştirme egzersizleri yapılmasını önermektedir
Tütün ürünleri kullanmak: Sağlık Bakanlığı verileri; 15 yaş ve üzerindeki gençlerin yaklaşık yüzde 27’sinin aktif sigara içicisi olduğunu bildiriyor. Malign hipertansiyon olarak adlandırılan çok yüksek seviyelerdeki hipertansiyonun sigara tüketimiyle doğrudan ilişkisinin ortaya konduğuna işaret ederek, “Özellikle, hipertansiyonu olup sigara içenlerde malign hipertansiyona yakalanma riskinin sigara içmeyenlere göre 5 kat daha fazla olduğu kanıtlanmıştır. 2019 yılında yayınlanan Türk Hipertansiyon Uzlaşı raporu sigarayı bırakmanın kardiyovasküler riskini azaltmada en etkili önlemlerden biri olduğunu vurgulamıştır” diye konuşuyor.
Alkol kullanımı: Yaygın inanışın aksine, kronik etanol kan basıncını düşürmediği gibi erkekler için günde 20–30 gram ve kadınlar için 10–20 gram etanolün aşılması kardiyovasküler sorunların gelişme riskinin daha çok artmasıyla sonuçlanıyor. Araştırmalar, hipertansiyon tanısı olan gençlerde yüzde 54 oranında alkol kullanımının olduğunu gösteriyor.
Anksiyete: Gözlemsel çalışmalara göre, genç yetişkinlerde anksiyete tanısı sonrasında hipertansiyon gelişme riski daha yüksek. Otonom mekanizmalardaki değişikliklere daha uzun süre maruz kalmayla açıklanan bu durum, hipertansiyon tanısı alan genç hastalarda anksiyetenin erken tespitine ve yönetimine dikkat çekiyor.
Yorumlar