Mutfak

5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü

Kendine özgü tadı, kokusu ve bol köpüğüyle Türk kahvesi UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne yer alan kültürel miras ürünleri arasında yer alıyor.

 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü

Türk kahvesi, 5 Aralık 2013'te, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edildi. Bu tarihten itibaren Türk kahvesi kültürü ve geleneğinin korunması amacıyla her yıl 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret İstatistikleri Özel Ticaret Sistemi verilerine göre, 2019-2022 döneminde toplam 93,8 milyon dolar kahve ihraç edildi.

İhracat bu yılın ocak-ekim döneminde de 31,8 milyon dolar olarak hesaplandı. Söz konusu dönemde en çok kahve satılan ülkeler 6,8 milyon dolarla Belarus, 3,1 milyon dolarla Rusya, 2,3 milyon dolarla Hollanda, 2,2 milyon dolarla ABD, 2,1 milyon dolarla KKTC olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde Türkiye'nin kahve ihraç ettiği ülke sayısı 148 oldu.

İthalat açısından bakıldığında 2019-2022 döneminde toplam 977,4 dolarlık dış alım gerçekleştirildi.

Bu yılın ilk 10 ayında ithalat 362,3 milyon dolar oldu. Anılan dönemde en çok kahve satın alınan ülkeler 218,5 milyon dolarla Brezilya, 27 milyon dolarla Hollanda, 16,5 milyon dolarla Hindistan, 12,7 milyon dolarla İtalya, 11,1 milyon dolarla Almanya olarak kayıtlara geçti. Türkiye, bu dönemde toplam 93 ülkeden kahve ithalatı gerçekleştirdi.

Kahve tiryakilerin ilk tercihi Türk Kahvesi

Onur Özenel, hem Türk kahvesini hem de filtre kahveyi sevdiğini dile getirerek, "Mutsuz olduğum zaman Türk kahvesi, kendimi iyi hissettiğimde de filtre kahve bana iyi geliyor." dedi.

Can Kuruoğlu ise ilk tercihinin Türk kahvesi olduğunu söyleyerek, "Günde 2 fincan Türk kahvesi içiyorum. Tadı, köpüğü bana keyif veriyor." diye konuştu.

Alara Tınaztepe de günde 3 bardak kahve içtiğini, Türk kahvesi veya filtre kahveyi tercih ettiğini söyledi.

Oya Şener, Türk toplumunun kahveyi çok sevdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Günde 2 fincan Türk kahvesi içiyorum. Gençler aromalı veya kremalı kahveleri sevebiliyor ama ben, sade olandan yanayım. Tek başınıza sabah kahvesi içmenin büyük keyfi var. Bir de yanınızda kitabınız varsa çok daha keyifli. Ayrıca ciddi bir sosyalleşme ortamı oldu. Hiçbir şey yapmasak da 'Haydi bir kahve içelim' dediğimizde herkesin vakti oluyor."

Damla Gültekin, kahvenin insanı dinç tuttuğunu ve yorgunluğa iyi geldiğini dile getirerek, "Ben günde 7 bardak kahve içiyorum ama günde 2 bardaktan fazlası zararlı. O yüzden insanlar bu kadar fazla içmesin." dedi.

Sümeyye Tırın, Türk kahvesinin milli bir değer olduğuna işaret ederek, "Türk kahvesinin tadı acı geldiği için daha çok yumuşak içimli kahveleri tercih ediyorum. Ayrıca üniversite sınavına hazırlanıyorum ve gece çalışmayı seviyorum. Bu nedenle uykumun açılması için kahve içiyorum." ifadesini kullandı.

Melih Boztürk de telvesi nedeniyle Türk kahvesini tercih etmediğini, bunun yerine filtre ve sütlü kahveleri içmeyi sevdiğini belirterek, "Kahve sabah yorgunluğumu alıyor, akşam üstü de arkadaş ortamında keyif veriyor." dedi.

Bir kahve dükkanında çalışan Merve Tezer de kahve tercihinin kişiden kişiye değiştiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Kahveye ilgi her zaman var. Hafif lezzetleri sevenler, sütlü içecekleri tercih edebiliyor. Gün içerisinde çok kahve içen insanlar da genellikle sütsüz kahveleri içiyor. Şu an zincir kahve dükkanlarının etkisiyle kremalı veya tadı yoğun kahveler isteniyor ama Türk kahvesine ilgi her zaman yoğun. Lezzetli bir kahve için de çekirdeğin güzel olması her zaman önemli."

Seda Tolmaç - Mert Davut / AA

Yorumlar