NASA’nın 2018’de yüzeyine yerleştirdiği InSight aracı, dört yıl boyunca kızıl gezegenin kalp atışlarını dinledi. NASA’nın InSight aracı, 2018–2022 arasında Mars’ta 1300’den fazla deprem kaydetti.
Bu sismik dinleme, yalnızca depremlerin değil, gezegenin jeolojik hafızasının da kapılarını araladı. Yeni yayımlanan bir araştırma, Mars mantosunun beklenenden çok daha heterojen olduğunu ve bu yapının milyarlarca yıl öncesine ait kozmik çarpışmaların izlerini taşıdığını ortaya koydu.
Bilim insanları, sekiz büyük Mars depreminden elde edilen sismik dalgaları analiz ederek, mantonun derinliklerinde 4 kilometreye kadar ulaşan devasa kaya bloklarının varlığını tespit etti. Bu bloklar, Mars’ın erken döneminde yaşanan çarpışmaların kalıntıları. Dünya’da levha tektoniği sayesinde bu tür izler zamanla silinirken, Mars’ın sabit kabuğu bu arşivi korumuş gibi görünüyor.
Mars'ın Mantosu katmanlı ve karmaşık bir mozaik
Araştırmanın başyazarı, gezegenin iç yapısının “homojen bir çorba” olmadığını, aksine “katmanlı ve karmaşık bir mozaik” olduğunu vurguluyor. Bu keşif, Mars’ın jeolojik evrimini anlamakla kalmıyor; aynı zamanda Venüs ve Merkür gibi diğer kayasal gezegenlerin iç yapısını çözmek için de önemli bir karşılaştırma imkânı sunuyor.
Mars’ın mantosu, adeta bir zaman kapsülü gibi çalışıyor. Sismik dalgalar, gezegenin derinliklerinde yankılanırken, milyarlarca yıl öncesinden kalan çarpışmaların izlerini gün yüzüne çıkarıyor. Bu izler, Mars’ın nasıl oluştuğunu, hangi evrelerden geçtiğini ve neden bugünkü hâlini aldığını anlamak için eşsiz bir pencere açıyor.
NASA’nın InSight görevi, 1300’den fazla deprem kaydederek Mars’ın iç yapısına dair en kapsamlı veri setini oluşturdu. Bu veriler, sadece bilimsel değil, aynı zamanda kültürel bir anlatı kurmak için de zemin hazırlıyor. Gezegenin “hafızası”, “kozmik arşiv” ve “sismik yankılar” gibi sembolik motiflerle, bilim ile hikâye anlatıcılığını buluşturuyor.
Mars’ın iç sesine kulak vermek
Araştırma, Science dergisinde yayımlandı ve gezegen bilimciler tarafından “Mars’ın iç sesine kulak vermek” olarak tanımlandı. Bu iç ses, sadece kaya ve tozdan ibaret değil; aynı zamanda evrenin erken dönemine dair bir anlatı taşıyor. Mars’ın mantosu, geçmişin yankılarını bugüne taşıyan bir kozmik anlatıcı gibi çalışıyor.
Bu keşif, Mars’a dair bildiklerimizi yeniden yazmakla kalmıyor, aynı zamanda gezegenin sessizliğinde saklı olan ritmi de ortaya çıkarıyor. Sismik dalgalar, sadece bilimsel veri değil; aynı zamanda evrenin ritmini, gezegenlerin hafızasını ve zamanın dokusunu da taşıyor.
Bekir Canlı - mistikalem.com
Yorumlar