Teknoloji

Kuantum İletişimin Yükselirken gündem Post-Kuantum Kriptografi

Kuantum bilgisayarların gelişimi, geleneksel şifreleme sistemlerini tehdit ederken, Kuantum sonrası kriptograf ve kuantum güvenli doğrudan iletişim gibi yöntemler, bu tehditlere karşı güvenliği sağlamayı hedefliyor.

Kuantum İletişimin Yükselirken gündem Post-Kuantum Kriptografi

Kuantum çağında güvenli iletişim her geçen gün zorlaşırken, geleceğin güvenlik paradigmasını oluşturma çabaları da aralıksız sürüyor. Kuantum Sonrası Kriptografi nasıl olacak? Kuantum teknolojileri, güvenlik ve iletişim alanlarında devrim yapmaya hazırlanıyor. PQC ve QSDC gibi yenilikler, bu dönüşümün en önemli parçaları olacak.

Kuantum Tehditlere Karşı Yeni Çözüm Arayışları: PQC ve QSDC

Kuantum bilgisayarların hızlı gelişimi, geleneksel şifreleme sistemlerini ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle RSA gibi açık anahtarlı kripto sistemleri, kuantum hesaplamanın gücü karşısında savunmasız kalıyor. Bu durum, kuantum sonrası kriptografi (PQC) olarak adlandırılan yeni bir güvenlik yaklaşımını zorunlu kılıyor. 2024 yılında NIST tarafından yayınlanan ilk PQC standartları, 2035 sonrasında kuantuma dayanıksız sistemlerin kullanımını yasaklayacak.

PQC'nin yanı sıra, simetrik şifreleme yöntemleri de kuantum saldırılarına karşı daha dirençli kabul ediliyor. NIST, en az 128 bit klasik güvenlik seviyesine sahip simetrik primitifleri PQC standardizasyonu için uygun görüyor. Ancak, kuantum mekaniği sadece tehdit değil, aynı zamanda bir savunma aracı da sunuyor. Kuantum iletişim, süperpozisyon, dolanıklık ve no-cloning teoremi gibi temel prensiplere dayanarak güvenliği sağlıyor.

Kuantum Güvenli Doğrudan İletişim (QSDC): Yeni Bir Çağ

Kuantum güvenli doğrudan iletişim (QSDC), bilginin kuantum durumları üzerine kodlanarak doğrudan iletilmesini sağlayan bir yöntem. İlk QSDC protokolü 2000 yılında önerildi ve EPR çiftleri kullanılarak anahtar paylaşımına gerek kalmadan iletişim kurmayı mümkün kıldı. Sonraki yıllarda tekli kubit tabanlı protokoller geliştirildi ve QSDC'nin pratik uygulamaları hızla ilerledi.

QSDC'nin en önemli avantajlarından biri, bilginin güvenliği kadar iletişim eyleminin gizliliğini de korumasıdır. Eğer bir dinleme girişimi tespit edilirse, iletişim durdurulabiliyor. Ayrıca, SR3H teorisi gibi yenilikler sayesinde yüksek gürültülü ve kayıplı kanallarda bile güvenli iletişim mümkün hale geliyor.

Son yıllarda QSDC ağları üzerine yapılan çalışmalar, bu teknolojinin pratik kullanımını hızlandırıyor. 15 kullanıcılı bir QSDC ağı başarıyla gösterildi ve üç düğümlü bir ağ ile güvenli röleler test edildi. Bu gelişmeler, kuantum internetin temellerini atıyor ve gelecekte küresel ölçekte güvenli iletişim ağlarının kurulmasını mümkün kılacak.

Kaynak: National Science Review - Quantum secure direct communication: whispering with photons / Min Wang and Gui-Lu 

Yorumlar