metabolizmanın en agresif düşmanlarından fruktoz, Karaciğerde doğrudan yağ üretimini tetikleyen, insülin direncini hızlandıran ve hücrelerde erken yaşlanmayı başlatan bir faktör olarak pankreastın sürekli insülin salgılanmasını sağlayarak tip 2 diyabete giden yolu açıyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkan Sarıyıldız, halk arasına şekeir hastalığı olarak bilinen diyabetin insan vücuduna verdiği hasarlar ve gizli şeker içeren riskli gıdalar hakkında bilgi verdi:
Gizli Şeker içeren gıdalar şekerli gıdalardan daha tehlikeli
Şeker yalnızca tatlılarda veya gazlı içeceklerde aranıyor, oysa günlük hayatta yenilen unlu mamuller, kahvaltılık gevrekler, soslar ve özellikle “light” etiketli ürünler bile yüksek miktarda gizli şeker içeriyor. Bu ürünlerin çoğu, özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu ile tatlandırılıyor ve vücutta ciddi metabolik bozulmalara yol açabiliyor. Fruktoz, özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu formunda alındığında en agresif ve zararlı şeker türüdür. Karaciğerde doğrudan yağ üretimini tetikler, ürik asidi yükseltir ve insülin direncini hızlandırır. Fazla fruktoz, non-alkolik karaciğer yağlanması ve metabolik sendrom gelişiminin temel nedenlerinden biridir.
Diyabetin insan vücudunda yol açtığı 5 önemli tahtibat
Şekerin vücut üzerindeki etkisi yalnızca alınan kaloriyle sınırlı değil; fazla glikoz ve özellikle fruktoz, hücre düzeyinde biyokimyasal değişimlere yol açıyor. Şekerin proteinlerle kontrolsüz birleşmesi sonucu ileri glikasyon ürünleri (AGEs) adı verilen bileşikler oluşuyor. Bu maddeler, dokulardaki protein, lipid ve DNA yapılarında çapraz bağlanmalara neden olarak doku elastikiyetini azaltıyor, hücrelerin fonksiyonlarını bozuyor ve yaşlanma sürecini hızlandırıyor.
Şeker yalnızca kilo aldırmaz; hücre yaşlanmasını hızlandırır, damar yapısını bozar ve bağışıklığı zayıflatır. Bu nedenle diyabetle mücadelede asıl hedef, şekeri sadece azaltmak değil, vücudun biyolojik dengesini korumaktır.
- Diyabet hücre yaşlanmasını hızlandırıyor: Glikozun proteinlerle kontrolsüz birleşmesi sonucu oluşan ileri glikasyon ürünleri (AGEs), doku elastikiyetini azaltır ve hücrelerin yenilenme kapasitesini düşürür.
- Diyabet damar yapısını bozuyor: AGEs birikimi, damar sertliğine yol açarak kalp-damar hastalıklarının zeminini hazırlar.
- Diyabet organ hasarına neden oluyor: Böbrek, göz ve sinir dokularında dejeneratif hasarlar oluşturur; diyabetin uzun vadeli komplikasyonlarını tetikler.
- Diyabet bağımlılık benzeri etki yaratıyor: Şeker, beyinde dopamin salınımını artırarak geçici bir haz oluşturur ve bu da sürekli tatlı yeme isteğini körükler.
- Diyabet bağışıklığı zayıflatıyor: Fazla şeker, nötrofil fonksiyonlarını yüzde 40’a kadar düşürerek vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasını zayıflatır.
Şeker Hastalığı olanlar dezavantajı avantaja çevirebilir
Yüksek şeker alımı, pankreası sürekli insülin üretmeye zorlayarak hücrelerin bu hormona karşı duyarsızlaşmasına neden olur. Bu durum, insülin direnci ve ardından tip 2 diyabetin gelişimini tetikler. Ancak diyabet yalnızca fazla şeker tüketiminden değil; genetik yatkınlık, stres, uyku eksikliği ve hareketsizlik gibi faktörlerin birleşiminden doğan çok boyutlu bir metabolik sorundur. Bundan 40–50 yıl önce diyabet tanısı alan bireylerin yaşam süresi kısaydı, ancak bugün durum br hayli değiştiği. Geçmişte diyabet erken ölüm anlamına gelirdi. O dönemde kan şekeri takibi kısıtlı, ilaç seçenekleri sınırlıydı. Bugünse sürekli glikoz ölçüm sistemleri, modern ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde diyabet yönetilebilir bir kronik hastalık haline geldi
Diyabet artık sadece kan şekerini kontrol altında tutmak değil, tüm yaşam biçimini dengelemek anlamına geliyor. Düzenli beslenme, yeterli uyku, stres yönetimi ve hareketli yaşam, diyabeti bir “risk”ten çıkarıp “yaşam rehberi”ne dönüştürüyor. Diyabetini doğru yöneten bir kişi, ortalama nüfusa göre daha uzun ve daha kaliteli bir hayat sürebilir. Çünkü bu hastalık, kişiyi disiplinli, farkındalığı yüksek ve sağlıklı bir yaşama yönlendirir...







Yorumlar