İsviçre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) tarafından düzenlenen 72 ülkeden 3 bin 500 başvurunun yapıldığı ‘CERN Okullar için Işın Hattı (Beamline for Schools) Yarışması’nı kazanan 5 ekipten biri olan Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri nükleer enerji deneylerini eylül ayında CERN’de gerçekleştirme fırsatı bulacak.
7 TÜRK ÖĞRENCİDEN OLUŞAN PHYSİCAL TAKIMI
İstanbul’daki Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinden oluşan 7 kişilik ‘PhysiCal Takımı’, 2021 yılından beri fizik ve matematik alanlarında çalışmalar yapıyor. Takımın kaptanı 12’nci sınıf öğrencisi Baran Buluttekin, 4 yıldır CERN’ün düzenlediği Okullar için Işın Hattı (Beamline for Schools) Yarışması’na hazırlanıyor. Yarışmada ekipler, parçacık fiziğiyle ilgili deney önerileri hazırlıyor ve bunları CERN’e sunuyor. CERN her yıl bu deney önerilerinden uygun olanları belirleyerek kazanan öğrencileri merkeze davet ediyor. 12 yıldır düzenlenen bu yarışmada daha önce Türkiye’den hiçbir okul takımı başarılı olamamıştı. Bu yıl ise yarışmaya 72 ülkeden 3 bin 500 başvuru yapıldı. Türkiye, Belçika, Meksika, Kanada ve Amerika’dan olmak üzere beş ekip bu yılın kazananları olarak seçildi. PhysiCal Takımı, yakın gelecekte popüler olması beklenen nükleer enerjinin ortaya çıkardığı radyoaktif atıkların insana ve doğaya verdiği zararın en aza indirileceği bir deney önerisi hazırlayarak bu başarıyı elde etti.
CAĞALOĞLU ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN DENEY ÖNERİSİ
Takım üyelerinden Defne Çabukel, yarışma sürecini ve hazırladıkları deney önerisini şöyle anlattı:
"12 yıldır düzenlenen bu yarışmaya her yıl en fazla katılım Türkiye’den oluyor. Bu sene de ülkemizden 72 takım katıldı ama yarışma tarihinde ilk kez kazanan Türk ekibi olduk. Yarışmaya herkes parçacık fiziğiyle ilgili bir deney önerisiyle başvuruyor. Kazananlar da bu deneyleri CERN’de yapabilme fırsatını yakalıyor. Biz de 10-24 Eylül tarihleri arasında CERN’de deneyimizi uygulayacağız. Öte yandan önerdiğimiz deney daha önce CERN’de hiç yapılmadı.
HEDEF: RADYOAKTİF ATIKLARIN ZARARLARINI AZALTMAK
Dünyadaki enerji kaynakları giderek azalıyor. Nükleer ise çok daha az bir uğraşla çok yüksek enerji elde edilmesini sağlıyor. Ancak nükleer enerji elde edilirken ortaya çıkan radyoaktif atıklar da büyük sorun yaratıyor. Bu atıklar insanlarda kansere yol açabildiği gibi uzun vadede tarım ve hayvancılığı da olumsuz etkileyebiliyor. Bu zararların azaltılması halinde nükleer enerjinin gelecekte daha fazla tercih edileceğini ön görüyoruz. Biz de önerdiğimiz deneyle nükleer enerjinin radyoaktif atıklarını daha az zararlı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Normalde bu atıkların verdiği zararlar 5 ile 10 yıl arasında azalabiliyor ancak bizim önerdiğimiz yöntemle bu sürenin 1 yıla kadar düşmesi mümkün olabilecek.
Ayrıca yapay zeka kullanımı da dünyada daha fazla enerji tüketimine yol açmaya başladı. Artan enerji ihtiyacı nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yüzlerce nükleer santral açmayı planlıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde de nükleer enerjinin neden olduğu atıkların nasıl yok edileceğine dair sorunları daha fazla tartışacağız. Projemiz bu nedenle oldukça önemli. Diğer yandan ilk kez bu yarışmayı kazanan takım olmamızın en önemli nedeni hem deneyimizin uygulanabilir olması hem hazırladığımız raporun eksiksiz ve neredeyse hatasız olmasıydı.”
ÖĞRETMEN OSMAN TÜRKCAN: DENEYİN NORMAL LABORATUVARDA YAPILMA ŞANSI YOK
Okulun kimya öğretmeni Osman Türcan ise hazırlanan deney önerisinin önemi hakkında şunları söyledi: “Nükleer enerji doğru kullanıldığında aslında oldukça temiz bir enerji. Öğrencilerimizin projesiyle bu enerjinin ortaya çıkardığı kirlilik minimuma indirilebilecek. Diğer yandan elektrikli arabaların kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Ancak pilleri çok ağır ve bu da arabaları hantallaştırıyor. Bu nedenle yakın gelecekte nükleerle çalışan otomobillerin hayatımızda olacağı ön görülüyor. Yani nükleer enerji yakın gelecekte birçok alanda daha fazla kullanılacak. Diğer yandan nükleer enerji üretiminde kullanılan madde girdiği reaksiyon sonucunda radyoaktif oluyor. Bu madde de kimyasal yolla değişmiyor. Ya kendi kendine yüzlerce yıl içinde radyoaktif özelliğini kaybedecek ya da atomuna müdahale edilerek bu süre en aza indirilecek. Öğrencilerimizin deney önerisi de bunu anlatıyor. Radyoaktif maddenin çekirdeğine müdahale edildiğinde bunun canlılara ve çevreye vereceği zarar azalıyor. CERN’de de bu radyoaktif maddenin çekirdeğine çok yüksek hızlarla daha küçük çekirdekler gönderilecek. Bu parçacıklar atom çekirdeğine çarparak onu daha zararsız hale getirecek. Bu deneyin normal bir kimya laboratuvarında yapılma şansı yok. Deneyimiz CERN’de gerçekleştirildiğinde, hem literatüre katkı sağlayacak hem de bu alanda yapılacak diğer çalışmalara öncülük edecek.”
Kaynak: Hürriyet
Yorumlar