Geçmiş ve Gelecek arasında
Meslek hayatım boyunca iki uç noktaya savrulan düşünce biçimiyle karşılaştım:
Kimileri geçmişe takılarak, sürekli geçmişten çekip aldıklarını bugüne taşıyarak, kendi elleriyle, kendi hayatlarını yaşanmaz hale getiriyor.
Kimileri de gelecekteki yaşanacaklar uğruna, bugününden vazgeçiyor…
Peki, doğru olanı ne…?
Her ikisini de harmanlayarak, sağlıklı bir biçimde yaşamaya gayret etmek.
Şöyle ki; geçmişte yaşananlar geçmiştir! Yani adı üzerinde “geçmişte kalmış”tır. Onları alıp alıp getiren, bugüne yerleştiren bizleriz.
Herhangi bir olay, durum, sıkıntı, zorluk, öfke, kızgınlık,…vs. her duygu, yaşandığı zamana aittir. O gün, o günkü ruh hali, o günkü anlama ve algılama süreçleri, o günkü sosyal ve ekonomik koşullar içinde anlamlı ve önemlidir. Yaşanan ve o günkü şartlarla anlamlandırılan bir olayın, bugünümüze taşınması ve bugün de geçmişteki gibi bizi etkilemesi olanaksız görünüyor doğrusu. Fakat bir çok kişi, falanca zamanda yaşadığı olumsuzluğu niçin taptazeymiş gibi hissedebiliyor…? Çünkü bilinçaltı onu beslemeye ve büyütmeye devam ediyor. Kişilik yapısı, yetiştirilme şekli, olaylarla baş etme yeteneği gibi bireysel süreçler devreye giriyor. Böylece benzer durumlara, birbirinden farklı tepkiler veren insanlar ortaya çıkıyor.
Geçmiş vardır… ama yaşananlar artık orada kalmıştır. Temel prensip bu olmalı sevgili aekadaşlar… geçmiş kendi kendine atlayıp da şu anımıza gelmez… gelemez… onu olduğu yerden itina ile alıp getiren bizlerin patolojileridir tamamen. Demek ki geçmiş vardır; ama olayın gerçekleştiği yaşam dilimi içinde anlamlı ve önemlidir. Ve geçmiş, geleceğimize ışık tutmak için hafızalarımızda yer almalıdır. Halihazırda yaşadığımız hayatı burnumuzdan getirmek için değil. Sağlıklı bünye bu ve benzeri durumlarda, yoluna devam etmeyi sever. Geçmişte olanı bir kenarında bulundurur ama, ondan bilgi almak ve olası benzer sıkıntıları yaşamamak için tecrübelerden istifade etmeyi seçer.
Karşımdakinin canını acıtmak için geçmişte yasattıklarını ara ara söylüyorum. Bunu neden yapıyorum diye sorduğumda ise kendime, haklı yanımın olduğunu ispatlamak oluyor sadece ama bu günüme günümüze hatta yıllarımıza yazık ettik bu bir gerçek.
Klinik Psikolog Mehtap Kayaoğlu - mistikalem.com
ONLİNE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK HİZMETİ İÇİN: 0533 488 06 00
02125830022-05334880600
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com
- 27 Aralık 2023
- 15 Eylül 2022
- 09 Ağustos 2022
- 07 Mart 2022
- 31 Ocak 2022
- 14 Ocak 2022
- 29 Aralık 2021
- 20 Aralık 2021
- 07 Aralık 2021
-
07 Kasım 2021
Sık sık dikkati dağılanlara konsantrasyon sağlayacak 3 öneri
- 27 Ekim 2021
- 05 Ekim 2021