Prof. Dr. Ali Erbaş: İslam denge dini

23 Mayıs 2018 Çarşamba

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şu an 4-6 yaş grubunda 140 bine yakın öğrencimiz var, Kuran kurslarında. Bu alanda ilahiyat fakültesi ile birlikte eğitim fakültesinin okul öncesi eğitim bölümünü ya da çocuk gelişimi bölümünü bitirirseniz göreviniz hazır." dedi.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlen "Bilgiden Bilince" başlıklı konferansta konuşan Erbaş, bilginin ve ilmin Müslümanlar için çok önemli olduğunu söyledi.

Cahiliye devri Arap coğrafyası ve dünya üzerinde yaşanan duruma değinen Erbaş, ilmin önemine vurgu yaptı.

İslam'ın denge dini olduğunu dile getiren Erbaş, şöyle devam etti:

"İslam, dünyayı dengede tutmak için gönderilen bir din adeta. Hikmetlerinden birisi de bu. O gün dengesi bozulmuş olan dünyayı yoluna koymak için nasıl Hazreti Peygamber gösterilmişse bizler de peygamberlerin varisleri olarak bugün de dengesi bozulmuş dünyayı yeniden dengeli hale getirmemiz lazım. İnfak bunun içindir, zekat bunun içindir, cihat bunun içindir. Bizi dünyayı cehaletten kurtarmaya sevk eden ayetlerin arka planına bakın, dünyada denge dinini yaygınlaştırma hikmetini anlarsınız. Öncelikle bizler yani ilim yolunda olanlar ve bütün Müslümanlar, tıpkı peygamberler gibi hakkın batıla hakim olmasına katkıda bulunacağız."

- "Eğitim ve bilgi olmadan din hizmeti olmaz"

Gençlere dini ilimler ve müspet ilimlerle ilgili tavsiyelerde bulunan Erbaş, "İslam tarihine baktığınız zaman dini ilimlerde zirve olan birisinin aynı zamanda müspet ilimlerde de zirve olduğuna şahit olabiliyorsunuz. İbn-i Sina'yı örnek verebiliriz buna. İlahiyat fakültesindeki öğrencilerimize eğitim fakültesinden bazı bölümlerle ÇAP (Çift Anadal Programı) yapmalarını öneriyorum. Şu an 4-6 yaş grubunda 140 bine yakın öğrencimiz var, Kuran kurslarında. Onlara öğretmenlik yapmak kolay değil. Bu alanda ilahiyat fakültesi ile birlikte eğitim fakültesinin okul öncesi eğitim bölümünü ya da çocuk gelişimi bölümünü bitirirseniz göreviniz hazır. Buna çok ihtiyacımız var." diye konuştu.

Erbaş, hicretin en büyük hikmetlerinden birisinin Hz. Muhammed'in hemen Mescid-i Nebevi'yi yapıp orada suffeyi kurması olduğunu söyledi.

Hazreti Muhammed'in önce bir mektep kurduğunu ifade eden Erbaş, "Yani bilgi olmadan insanları aydınlatamayız. Eğitim ve bilgi olmadan din hizmeti olmaz. Suffe yani Mescid-i Nebevi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın varisi olduğu bir kurumdur. Çünkü Allah Resulü Efendimiz, din hizmetlerini Mescid-i Nebevi'den yönetti. Diğer hizmetleri yönettiği gibi. Biz nasıl peygamberlerin varisleriysek Diyanet İşleri Başkanlığı da Mescid-i Nebevi'nin varisidir. Suffe bizim imam hatip liselerimizin, medreselerimizin, ilahiyat fakültelerimizin varisi olduğu eğitim kurumudur." ifadelerini kullandı.

- Din istismarıyla mücadele

Gençlerin bilgiden uzak insanların zihnini karıştıranlara karşı bilgilerini her yerde anlatmalarını isteyen Erbaş, din istismarı ile mücadele programları başlattıklarını kaydetti.

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konuda çalışmalarını tamamladığını ve kendilerine sunduğunu dile getiren Erbaş, "Çalışmayı okuduğum zaman, öyle tespitler var ki tüylerim diken diken oluyor. İnsanımızı nerelere doğru sürüklemeye çalışan birtakım anlayışlar var. O anlayışlarla kim mücadele edecek. Hocalar olarak, ilahiyat fakültelerinden yetişen ve doğru dini bilgiyle donatmış öğrencilerimiz bitirdikten sonra Anadolu'ya yayılacak ve mücadeleyi yürütecek." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, konferans sonrası İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mürteza Bedir'in moderatörlüğünde öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.