3I/ATLAS şimdi de Yeşil Işık saçtı: Güneş ziyareti sonrası kimyasal dönüşüm

13 Aralık 2025 Cumartesi

Güneş Sistemi’ni terk eden 3I/ATLAS, Gemini North gözlemlerinde diyatomik karbon emisyonlarıyla ayırt edilen soluk bir yeşil ışımayla görüntülendi. Bu nadir gözlem, yıldızlararası maddelerin bileşimini doğrudan inceleme olanağı sağlıyor. 3I/ATLAS’ın yeşilimsi parıltısı, yalnızca estetik bir ayrıntı değil; yıldızlararası uzaydan gelen maddelerin kimyasal doğasına dair somut bir ipucu. 

Gemini North Teleskobu’nun yeni renkli gözlemleri, şimdiye kadar saptanan üçüncü yıldızlararası cisim olan 3I/ATLAS kuyruklu yıldızının Güneş’e yakın geçişinin ardından beklenmedik yeşilimsi bir parıltı sergilediğini ortaya koydu. Bulgular, kuyruklu yıldız fiziği kadar yıldızlararası maddelerin kimyasal yapısına dair yeni ipuçları sunuyor.

26 Kasım 2025’te yeni görüntüsü saptandı

Kuyruklu Yıldız 3I/ATLAS, insanlık tarafından gözlemlenen üçüncü yıldızlararası cisim olma özelliğini taşıyor. 26 Kasım 2025’te, Hawai‘i’deki Maunakea zirvesinde bulunan Gemini North teleskobuna bağlı Gemini Çok Nesneli Tayfölçer (GMOS) ile yapılan gözlemler, cismin Güneş’e en yakın geçişinin ardından geçirdiği fiziksel ve kimyasal değişimleri belgeledi.

Gemini North, ABD Ulusal Bilim Vakfı’nın (NSF) kısmi desteğiyle işletilen Uluslararası Gemini Gözlemevi’nin iki ana teleskobundan biri. Bu yeni gözlemler, kuyruklu yıldız Güneş Sistemi’ni terk ederken elde edilen en ayrıntılı renkli veriler arasında yer alıyor.

4 Filtreden Alınan Pozlarla 3I/ATLAS'ın  Net Görüntüsü Alındı

Yayınlanan görüntü, mavi, yeşil, turuncu ve kırmızı olmak üzere dört ayrı filtreden alınan pozların birleştirilmesiyle oluşturuldu. Pozlama sırasında teleskop kuyruklu yıldızı merkezde sabit tutarken, arka plandaki yıldızların göreli hareketi nedeniyle bu yıldızlar nihai görüntüde renkli izler halinde görünüyor.

3I/ATLAS, bu gözlemler sırasında Başak (Virgo) takımyıldızında yer alan ve üçlü bir yıldız sistemi olan Zaniah yakınlarında yeniden ortaya çıktı. Bu konum, cismin Güneş arkasından tekrar görünür hâle geldiği evreyi belgelemek açısından kritik önem taşıyor.

Kırmızıdan Yeşile...

Daha önce Şili’deki Gemini South teleskobuyla elde edilen görüntülerde 3I/ATLAS’ın belirgin biçimde kırmızımsı bir tona sahip olduğu görülmüştü. Ancak Gemini North tarafından yayımlanan yeni görüntülerde kuyruklu yıldızın soluk ama ayırt edilebilir yeşilimsi bir ışıma sergilediği dikkat çekiyor.

Bu renk değişiminin nedeni, kuyruklu yıldızın komasında (çekirdeğini çevreleyen gaz ve toz bulutu) Güneş ısısıyla buharlaşan gazlar. Özellikle iki karbon atomundan oluşan son derece reaktif bir molekül olan diyatomik karbon (C₂), yeşil dalga boylarında ışık yayarak bu karakteristik parıltıyı oluşturuyor. Bu olgu, kuyruklu yıldız kimyası çalışmalarında iyi bilinse de yıldızlararası kökenli bir cisimde doğrudan gözlenmesi ayrı bir önem taşıyor.

Gecikmeli Tepki ve Olası Patlamalar

Bilim insanlarının henüz yanıtlayamadığı temel sorulardan biri, 3I/ATLAS’ın Güneş’ten uzaklaştıkça nasıl davranacağı. Birçok kuyruklu yıldız, Güneş ısısına gecikmeli tepki veriyor; çünkü ısı, çekirdeğin iç kısımlarına zamanla nüfuz ediyor. Bu gecikme, yeni kimyasal bileşenlerin buharlaşmasına ya da ani kuyruklu yıldız patlamalarına (outburst) yol açabiliyor.

Gemini gözlemleri, 3I/ATLAS’ın Güneş Sistemi’nden çıkışı sırasında gaz bileşiminin ve olası patlama davranışlarının izlenmesini sürdürecek. Bu süreç, yıldızlararası ortamdan gelen cisimlerin iç yapısını anlamak için nadir bir gözlem fırsatı sunuyor.

Bu gözlemler, NSF NOIRLab ile Shadow the Scientists girişiminin ortaklaşa yürüttüğü bir kamu katılımı programı kapsamında gerçekleştirildi. Program, dünyanın dört bir yanından öğrencileri ve meraklıları, gökbilimcilerle birlikte gerçek gözlem oturumlarına dâhil ederek bilimi doğrudan deneyimleme imkânı sunuyor.

Gemini teleskoplarının sürdürülen izleme programı, bu nadir kozmik ziyaretçinin ardında bıraktığı bilimsel soruları yanıtlamaya bir adım daha yaklaştırıyor.

Araştırma ekibine liderlik eden Eureka Scientific’ten gökbilimci Bryce Bolin, bu yaklaşımın önemini şu sözlerle özetliyor: “En iyi gözlem koşullarında, yıldızlararası bir ziyaretçiyi ön sıradan izleme imkânını paylaşmak, bilimi hem şeffaf hem de erişilebilir kılıyor. İnsanların, gökbilimcilerin ne yaptığını ve bunu nasıl yaptığını görmesi, veri toplama sürecinin gizemini ortadan kaldırıyor.”

Kaynak: https://noirlab.edu/