Enerji yoksulluğunun sınırları Maltepe'de araştırıldı
Mekanda Adalet Derneği'nin araştırmasına göre Maltepe'de hanelerin yüzde 31,8'i enerji yoksulu. Özellikle düşük gelirli mahallelerde bu oran yüzde 42,7'ye çıkıyor. Enerji faturaları, kira ve sağlık giderlerinin ardından en büyük kaygı kaynağı.
Maltepe'de yapılan araştırma, enerji yoksulluğunun sadece düşük gelirli gruplarla sınırlı olmadığını işaret ediyor.. Hanelerin yüzde 31,8'i enerji yoksulu kategorisinde yer alırken, üniversite mezunu hanelerin dörtte biri de bu durumdan etkileniyor. Enerji harcamaları, hanelerin gelirlerinin ortalama yüzde 10'unu aşarak temel bir geçim sorunu haline geldi.
Isınma ve Elektrik Faturaları Ödenemiyor
Katılımcıların yüzde 12,2'si son bir yılda ısınma giderlerini karşılayamadığını veya geciktirdiğini belirtirken, yüzde 9,5'i elektrik faturasını ödeyemedi. Kamu desteklerine yönelik güvensizlik ise yaygın: Alt gelir gruplarının sadece yüzde 29,1'i devletin enerji sübvansiyonlarını "inandırıcı" buluyor.
Konut Kalitesi ve Yalıtım Eksikliği
Araştırmaya göre, konutların fiziksel durumu enerji tüketimini doğrudan etkiliyor. Hanelerin yüzde 9'unda ısınmayı engelleyen rutubet, çürük pencere gibi sorunlar bulunuyor. Yalıtım eksikliği, özellikle kiracılar ve düşük gelirli gruplar için enerji verimliliğini düşürüyor ve faturaları artırıyor.
Kentsel Dönüşüm ve İklim Krizinin Gölgesinde Enerji
Maltepe'deki hanelerin enerji yoksulluğu ile mücadelesi, kentsel dönüşüm ve deprem kaygıları nedeniyle sekteye uğruyor. Katılımcıların büyük bölümü, oturdukları binanın güvenliği nedeniyle yalıtım veya enerji verimliliği yatırımlarını ertelemek zorunda kalıyor. İklim değişikliği farkındalığı yüksek olsa da, günlük ekonomik kaygılar öncelik haline geliyor.
Ocak–Mayıs 2025 döneminde yürütülen araştırmaya göre hanelerin %31,8’i enerji yoksulu. Düşük gelirli mahallelerde enerji yoksulluğu %50’ye yaklaşırken haneler kalabalıklaştıkça enerji yoksulluğu da şiddetleniyor; dört kişi ve üzeri hanelerin %36,5’i enerji yoksulu.
Aşırı sıcak ve soğuklara karşı serinlemek veya ısınmak bir hak meselesi olmasına rağmen katılımcıların önemli bir kısmı için evi yeterince ısıtmak veya serinletmek “zengin işi” olarak nitelendiriliyor.
Hanelerin %38,8’i imkân olsa evini daha fazla ısıtmak istediğini belirtiyor. Enerji yoksulu hanelerde bu oran %82,2’e kadar yükseliyor.
Hanelerin %16’sı yalıtım ihtiyacını bildiğini ancak bunu karşılayamadığını ifade ediyor.
İklim değişikliğine bağlı sıcak dalgaları serinleme ihtiyacını artırıyor; hanelerin %43,4’ü evini daha fazla serinletmek istiyor.
Sıcak ve soğukla mücadelede yaşanan bu yetersizlik yalnızca gelir düzeyiyle değil, konutların fiziksel özellikleri ile de doğrudan ilişkili.
Araştırma, ilçede enerji maliyetlerinin haneler üzerindeki baskısını çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.
Üst gelir grubunda aylık ortalama ısınma gideri 3.745 TL, elektrik gideri 1.208 TL.
Alt ve orta gelir gruplarında ısınma maliyeti 2.319–2.403 TL, elektrik gideri ise 816–862 TL arasında.
Bu durum özellikle alt-orta gelir grubundaki hanelerin enerji giderlerinde zorunlu kısıntılara gittiğini gösteriyor.
Saha bulguları, enerji yoksulu grupların yenilenebilir enerji kaynaklarına olumlu baktığını ve faturaları düşürme potansiyeline inandığını gösteriyor. Ancak ilk yatırım maliyetleri, kolaylaştırıcı mevzuat eksikliği, kentsel yenilenebilir enerji uygulamaları konusunda farkındalığın düşük oluşu dönüşümün önündeki en büyük engeller olarak ortaya çıkıyor.
Yağız Eren Abanus: Yoksulluğun görünmeyen bir yüzü
Mekanda Adalet Derneği’nden Yağız Eren Abanus araştırma hakkındaki görüşlerini şöyle özetledi: “Enerji yoksulluğu, yoksulluğun çoğu zaman görünmeyen bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor; yalnızca faturaların ödenememesi değil, sağlıklı bir yaşam sürdürme hakkının da sistematik biçimde ihlal edilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle enerji yoksulluğu temel bir insan hakkı meselesi olarak tanımlanmalı. Bu yaklaşımın güçlenmesi için öncelikle ilçe düzeyindeki araştırmamızın ülke genelinde yapılması gerekiyor. Aynı zamanda fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji ile enerji topluluklarının güçlendirilmesi kritik önemde. Yerel yönetimlerin kuracağı enerji danışma noktalarıyla yurttaşların enerji yoksulluğu, enerji verimliliği ve enerji dönüşümü konularında bilgilendirilmesi; pilot dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kamusal serinleme–ısınma alanlarının oluşturulması ise hem dayanışmayı hem de adil dönüşümü görünür kılacak somut adımlardır.”