28. Kadın Sığınakları Kurultayı İstanbul'da yapıldı

Erkek Şiddetiyle Mücadele Eden Kadınlar Buluştu

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve kadın örgütlerinin ev sahipliğinde bu yıl 1-2-3 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 28. Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezleri Kurultayı, feminist sosyal hizmetin gücü, devlet politikalarının etkileri ve dayanışma mekanizmaları üzerine tartışmalarla tamamlandı.

 Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Zamanı Derneği ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği ev sahipliğinde gerçekleşen kurultayda, kadın ve LGBTİ+ örgütlerinin yanı sıra 84 kamu kurumu ve belediyeden 320’den fazla kadın bir araya geldi.

Bu yılki teması “Türkiye’de Sosyal Hizmetin Eksikliğinde Erkek Şiddetiyle Mücadele Etmek: Feminist Yöntemin Gücü ve İmkanları” olan kurultay, 1 Kasım Cumartesi günü sunumlarla başladı.

Sosyal Hizmette Feminist Perspektif Vurgusu

İlk oturum olan “Erkek Şiddeti ile Mücadelede Sosyal Hizmetlere Bakış” başlıklı bölümde, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reyhan Atasü Topcuoğlu ve Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Songül Sallan Gül konuştu.

Topcuoğlu, sosyal hizmetin bürokrasiye hapsolduğunu, hak temelli bir dayanışma anlayışının yeniden kurulması gerektiğini vurguladı.

Sallan Gül kadına yönelik şiddetin bireysel değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan yapısal bir sorun olduğunu belirtti. Belediyelerin kaynak aktarımı olmadan sığınak açmak zorunda bırakıldığını söyleyen Gül, feminist bakış açısına sahip yerel yönetimlerin baskı altında olduğunu ifade etti.

Toplumsal Cinsiyet Karşıtlığı

İkinci oturumda “Toplumsal Cinsiyet Karşıtlığı ve Politikalar Şiddetle Mücadeleyi Nasıl Etkiliyor?” başlığı altında farklı sunumlar yapıldı.

İnci Özcan Kerestecioğlu, otoriter iktidarların merkezinde toplumsal cinsiyet karşıtlığının yer aldığını belirterek, feminist hareketin dayanışmadan aldığı güçle direnmeye devam ettiğini vurguladı.

Kaos GL’den Hayriye Kara, LGBTİ+’ların hizmetlere erişimde karşılaştığı bürokratik engelleri anlattı. Kara, devletin toplumsal cinsiyet kavramını kamusal söylemden silmeye çalıştığını belirterek, “Heteronormatif olmayan bir çerçeveye ihtiyaç var” dedi.

Mor Çatı gönüllüsü avukat Funda Ekin ise nafaka, velayet ve çocuk görüşü davalarında kadınların karşılaştığı adaletsizlikleri aktardı. Ekin, nafaka hakkının ‘ahlaka aykırı yaşam’ gerekçesiyle kaldırılmasının kadınları yeniden şiddet ortamına ittiğini söyledi.

Yargı Paketine Tepki: “Kadınların Hakları Geriye Gidiyor”

Kurultayın ilk günü, kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen yasa taslağına ilişkin ortak açıklamayla sona erdi.
Açıklamada, söz konusu düzenlemenin “kadınların beden, emek ve kararları üzerindeki erkek egemenliğini korumaya yönelik” olduğu ifade edilerek, bu tasarıya karşı kadınlar ve LGBTİ+’ların birlikte mücadele edeceği vurgulandı.

Atölyelerde Feminist Sosyal Hizmet Modelleri Tartışıldı

İkinci gün atölye çalışmalarıyla devam eden kurultayda, üçüncü gün oturum sonuçları ve öneriler paylaşıldı.

Tartışmalarda, merkezileşme ve bürokratikleşmenin kadın örgütlerini zayıflattığı, yerelin özgün koşullarının göz ardı edildiği belirtildi.

Yoksulluk, barınma, göçmenlik ve kimlik farklılıklarının görünür kılınması ve yerel dayanışma ağlarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Sonuç Bildirgesi 25 Kasım’da Açıklanacak

Kurultayın sonuç bildirgesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında kamuoyu ile paylaşılacak.