Kadavra ticaretine etik tepki: Askerlere travma eğitimi için ceset satışı skandal

05 Ekim 2025 Pazar

ABD'nin köklü eğitim kurumlarından Güney Kaliforniya Üniversitesi (USC), İsrail Savunma Kuvvetleri'ne kadavra sattı. 860 bin dolarlık anlaşma, akademik etiği ve bilimin militarizasyonunu yeniden tartışmaya açtı.  Savunmaya göre TIP eğitimi için satırlan cesetlerin, savaş senaryolarında travma eğitimi için kullanıldığı ortaya çıktı. Uzmanlar, "Bilim savaş için araçsallaştırılıyor" uyarısı yaptı. 

BİLİM BİR KEZ DAHA MİLİTARİZE EDİLDİ

ABD’de bir araştırma kolektifi tarafından kamuoyuna sunulan belgeler, Güney Kaliforniya Üniversitesi (USC) Tıp Fakültesi’ne bağlı bir anatomi programının, İsrail ordusuna “travma simülasyonu” amacıyla kadavra temin ettiğini ortaya koydu. Anlaşma kapsamında, bağış yoluyla elde edilen insan cesetlerinin, patlama, kurşun yaralanması ve yanık gibi savaş senaryolarında kullanılmak üzere İsrail’e transfer edildiği iddia ediliyor.

ETİK VE HUKUKİ TEPKİLER

Söz konusu iş birliği, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü ve uluslararası kamuoyunda ağır eleştirilere neden olan operasyonların gölgesinde gerçekleşti. İnsan hakları örgütleri ve etik uzmanları, bu uygulamanın hem ölüye saygı ilkesini ihlal ettiğini hem de savaşın pratiğinin yapılmasına aracı olarak bilimin militarize edildiğini savunuyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan USC yönetimi, yapılan işlemlerin “eğitim amaçlı protokoller” çerçevesinde ve “mevcut yasalara uygun” olduğunu belirtti. Ancak üniversitenin, bağışçıların tıp eğitimi ve bilimsel araştırma amacıyla emanet ettiği cesetleri, bir ordunun askeri eğitiminde kullanması, bağışçı aileler ve akademik çevreler tarafından "ağır bir güven ihlali" olarak nitelendiriliyor.

KAMPÜSTE PROTESTO: "BİLİM SAVAŞLA KİRLETİLEMEZ!" 

Skandalın medyaya yansımasının ardından USC kampüsünde öğrenci ve akademisyenlerden oluşan bir grup, üniversite yönetimini protesto etti. “Bilim savaşla kirletilemez” ve “Cesetler ticaret malı değildir” pankartları taşıyan göstericiler, anlaşmanın derhal iptal edilmesini ve şeffaflık talep etti.

"SAVAŞ PRATİĞİ İÇİN KADAVRA KULLANILMASI SKANDAL"

Etik ve tıp alanında çalışan uzmanlar, olayın sadece yerel bir skandal olmadığını, küresel anlamda bilim etiğine dair ciddi kaygıları gün yüzüne çıkardığını vurguluyor. Harvard Üniversitesi'nden biyoetik profesörü Dr. Elaine Roth, yaptığı değerlendirmede, “Kadavraların, bağışçıların rızası dışında, askeri operasyonlara yönelik travma eğitiminde kullanılması, bilim dünyasının tarafsızlığını ve insani değerlerini tehlikeye atıyor. Bu, bilimin açıkça savaş makinesinin bir parçası haline getirilmesidir. Kadavra bağışı sistemi, hayat kurtaran cerrahlar yetiştirmek içindir, askerlere savaş alanında yara tedavisi pratiği yaptırmak için değil” ifadelerini kullandı.

KONGRE HAREKETE GEÇİYOR

Öte yandan, Washington’dan da konuya ilişkin ilk tepkiler geldi. ABD Kongresi’ndeki bazı temsilciler, üniversitelerin yurt dışı askeri kuruluşlarla yaptığı ticari ve akademik anlaşmaların şeffaflaştırılması ve daha sıkı denetlenmesi için yasa teklifi hazırlığında olduklarını duyurdu. Bu adım, akademik özerklik ile etik sorumluluk arasındaki dengeyi yeniden tanımlama ihtiyacını da beraberinde getiriyor.

Konuya ilişkin İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) herhangi bir resmi açıklama gelmezken, uluslararası basında çıkan geçmiş haberlerde, IDF’nin travma eğitimi için ABD’deki çeşitli kurumlarla benzer iş birlikleri yaptığı bilgisi yer aldı.

SONUÇ: GÜVEN SARSILDI!

USC-İsrail ordusu arasındaki kadavra anlaşması, bilim dünyasının en temel taşlarından biri olan etik ilkeleri derinden sarsmış durumda. Bağış sistemine duyulan güvenin zedelenmesinin yanı sıra, akademik kurumların askeri endüstriyle olan finansal ilişkilerinin sınırları da yeniden sorgulanıyor. İnsan bedeninin, hangi amaçla olursa olsun ticari bir anlaşmanın konusu haline gelmesi, sadece hukuki değil, aynı zamanda derin bir felsefi ve ahlaki tartışmayı da beraberinde getiriyor. Skandal, bilimin barışçıl ve insani amaçlarla mı yoksa savaşın etkinliğini artırmak için mi kullanılacağına dair kritik bir sorgulamanın fitilini ateşlemiş oldu.